AHMET DURAN ŞAHİN, YENİLEBİLİR ENERJİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONULARINDA ÇALIŞMALARINI ANLATTI

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde görev yapan öğretim üyesi Ahmet Duran Şahin, katıldığı bir programa konuk olarak, meteoroloji mühendisliği alanındaki deneyimlerini ve yenilenebilir enerji çalışmalarını anlattı. Şahin'in konuşmalarından çıkan önemli başlıkları ve perspektifini şu şekilde özetleyebiliriz: 1. Akademik ve Girişimci Kimlik Bir Arada Ahmet Duran Şahin, 1994 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra rüzgar ve güneş enerjisi konularında uzun yıllar çalıştığını belirtti. Bu süreçte elde ettiği bilgi birikimiyle birlikte, 2015 yılında kendi girişim şirketi "Meteo Enerji"yi kurarak, akademik kimliği ile girişimci kimliğini bir arada sürdürüyor. 2. Yenilenebilir Enerji ve İklim Değişikliği Çalışmaları Şahin, konuşmasında iklim değişikliği, su kaynakları ve enerji kullanımı gibi küresel konulara vurgu yaparak, bu alanlardaki çalışmalarını detaylandırdı. Rüzgar ve güneş enerjisinin dünya genelindeki potansiyeline değinen Şahin, özellikle Türkiye'nin bu alandaki potansiyelini değerlendirmenin önemine vurgu yaptı. 3. Üniversite-Sanayi İşbirliği ve Yüksek Lisans-Doktora Programları Öğretim üyesi olarak öğrencilere öncülük etmenin yanı sıra, Şahin, şirketinin üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde nasıl hareket ettiğini açıkladı. Yüksek lisans ve doktora programlarına öğrenci yetiştirmenin önemine vurgu yaparak, bu öğrencilerin hem araştırma hem de endüstriye katkı sağlamasını amaçladıklarını belirtti. 4. İklim Krizine Dikkat Çekti Şahin, konuşmasında iklim krizi konusuna da değinerek, su kaynaklarının israf edilmesi, tüketim alışkanlıkları ve doğa ile uyumsuz yaşamın bu krizi derinleştirdiğini ifade etti. İnsanlığın bencilce davranışlarının doğaya zarar verdiğine dikkat çeken Şahin, sürdürülebilir ve çevreye duyarlı bir yaşamın önemine vurgu yaptı. Sonuç Olarak: Bilim, Teknoloji ve Etik Değerlerin Birleşimi Ahmet Duran Şahin'in konuşması, bilimin ve teknolojinin sürdürülebilir bir gelecek için nasıl kullanılabileceği konusunda önemli bir perspektif sunuyor. Üniversite-sanayi işbirliği, yüksek lisans-doktora programları ve etik değerlere dayalı bir bilim anlayışı, geleceğin enerji ihtiyaçları ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlara çözüm bulmada kritik bir rol oynayabilir.