Bir Küçük Gün Işığı’nın Başrolü Berk Oktay; D&G, Ferre, Gucci ve Prada Gibi Markalara Modellik Yapmış!

Şimdilerde Bir Küçük Gün Işığı dizisi sayesinde seyirci ile buluşan Berk Ortay, Türkiye'nin sevilen oyuncuları arasında yerini alıyor. İlişki Durumu: Karışık, Savaşçı, Yasak Elma dizileri ile geniş hayran kitlelerine ulaşmayı başaran Berk Oktay'ın hayatını, kariyerini, ilişkisini, hakkında bilinmeyenleri daha yakından incelemeye ne dersiniz?

Berk Oktay'ı daha yakından tanıyalım.

28 Ekim 1982 tarihinde Ankara'da dünyaya gelen Berk Oktay, Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. 2000 yılında modellik ajansına kaydoldu ve 2001 yılında Best Model'da 'Gelecek Vadeden Model' seçildi. 2003 yılında ise Best Model Of Türkiye yarışmasını kazandı. 2004 yılında Paris'e taşındıktan sonra Dubai, Milano, Moskova, Tokyo gibi şehirlerde D&G, Ferre, Gucci ve Prada gibi birçok ünlü markada modellik yaptı. 2000-2006 yılları arasında 100'ün üzerinde defilede boy gösterdi.

Oyunculuk kariyeri nasıl başladı?

Türker İnanoğlu, 2007 yılında Berk Oktay'a film teklifinde bulundu. Bu fırsatı değerlendirmek isteyen yakışıklı oyuncu, böylece Türvak'tan özel oyunculuk dersi almaya başladı ve film sözleşmesini imzaladı. Tatlı Bela Fadime dizisiyle tanınmaya başlayan yakışıklı oyuncu; Akasya Durağı, Arka Sokaklar, Umut Yolcuları, Alev Alev, Benim Hala Umudum Var, Aşktan Kaçılmaz dizilerinde de yer aldı.

İlişki Durumu: Karışık dizisindeki rolüyle geniş hayran kitlelerine ulaştı.

Dizi o kadar sevildi ki İlişki Durumu: Evli olarak yeniden ekranlara döndü. Berk Oktay, dizi sayesinde 'En İyi Komedi Erkek Oyuncu' ve 'Yılın En Moda Dizi Çifti' ödüllerine layık görüldü. Savaşçı ve Yasak Elma dizileriyle de adından söz ettiren Oktay, şimdilerde Bir Küçük Gün Işığı dizisiyle seyirciyle buluşuyor.

Dizi aşkı gerçeğe dönüştü.

Savaşçı dizisinde iki âşığı canlandıran Berk Oktay ve Yıldız Çağrı Atiksoy'un dizi aşkı gerçeğe dönüştü ve çift 2022 yılında nikâh masasına oturdu. Berk Oktay, tören sırasında eşine teşekkür ederek herkesin bir kez daha kalbini kazandı: 'Yıldız'la evlendiğim için çok mutluyum. O beni hayata bağlayan muhteşem bir kadın. Ona da ayrıca teşekkür ederim benimle evlendiği için.' dedi. Çocukları çok sevdiğini söyleyen yakışıklı oyuncu, baba olmayı çok istediğini söyleyerek çocuk sinyallerini verdi.

"Birbirinden farklı karakterlere bürünmeyi seviyorum." dedi.

Berk Oktay, farklı karakterleri canlandırmayı çok sevdiğini dile getiriyor. Hatta bunun kendisini beslediğine inananlardan biri kendisi. Her bir karakter sayesinde yeni şeyler keşfettiğini söyleyen oyuncu, hayat verdiği karakterle özdeşleşiyor ve rolünü çok benimsiyormuş. Yakışıklı oyuncu, aksiyon ve entrika konulu yapımlarda yer almayı da çok sevdiğini söylemeden geçmiyor. En çok rol almak istediği tür ise biyografiymiş. 'Biyografik film izlemeyi çok seviyorum, keşke tipim birine benzese de böyle bir teklif alsam.' diyor.

Zirveye ulaşmak kolay değil tabii, Berk Oktay da tırnaklarıyla kazıyarak zirveye varanlardan.

İstanbul'a ilk gittiği zamanlarda dibi gördüğünü söyleyen Berk Oktay, bu zor günlerini anlatmaktan gurur duyuyormuş. Doğal gaz parasını ödeyecek durumu olmadığı için evde battaniye ve bereyle dolaştığını anlatan oyuncu, her zaman kendi ayakları üzerinde durmayı tercih etmiş. 'Bir daha düşersem oranın nasıl bir yer olduğunu biliyorum. Bu benim için büyük bir tecrübe. Bundan gurur duyuyorum.' diyor.

Obsesif kompulsif bozukluğu varmış.

Simetri hastalığı olan yakışıklı oyuncu, bu rahatsızlığından ötürü sette zor anlar yaşıyormuş. 'Sette yamuk bir tablo görsem o sahneyi oynayamam. Sağ olsun ekip arkadaşlarımız her şeyi düzgün bir şekilde yerleştiriyor. Kimi zaman ben kimseye söylemeden düzeltiyorum sonra sahneme geçiyorum. İşin kötüsü, eşim Çağrı bu konuda benden beter.'

Ankara'da çok büyük bir yangına sebebiyet vermiş.

Haylaz bir çocuk olan Berk Oktay, 9 yaşındayken oturdukları evi ateşe vermiş. Yakışıklı oyuncu o anısını anlatmaya başlamadan önce çocuklara: 'Sakın ateşle oynamayın.' uyarısı yapıyor ve şunları söylüyor: 'Bayram günüydü ve ailem beni evde yalnız bırakmıştı. Evde somyalar vardı. Üzerinde örtü olur, ipler sarkar oradan. Ben de uzun ipleri kısaltmak istedim ve ipler aynı boyda olsun diye onları ateşe verdim. Gitgide tutuştular ve ev alev aldı, cayır cayır yanmaya başladı. O yıllarda Ankara'da yaşanan en büyük yangınlardan biriydi.'

"Lügatimde çirkin diye bir kelime yok."

Her insanın güzel olduğunu söyleyen oyuncu, lügatinde çirkin kelimesinin olmadığını belirtiyor. Çocukken kendisiyle çok dalga geçtiklerini söyleyen Berk Oktay: '13 yaşımda bana 'tam dünya' derlerdi. 70 kiloydum. Kilolu hâlime bakıp zayıflama kararı aldım ve bunu başardım.' diyor.

Tanınmaya başladığı ilk zamanlar insanların kendisine bakmasına alışamamış.

İlk işinden sonra tanınmaya başlayınca insanların ona bakmaya başlamasının çok garip olduğunu söyleyen Oktay: 'Durumu hemen algılayamıyor insan. Biriyle göz göze gelince 'Neden bana bakıyor?' diye düşünebiliyorsunuz. Hatta ilk dizimde Kızılay Meydanı'ndayken bir adam gözünü dikmiş bana bakıyordu. 'Hayırdır?' dedim. Adam da 'Severek izliyoruz.' deyince jeton düşmüştü.' diyor.