Bülent Tezcan: Türk milliyetçiliği ciro edilebilecek senet değildir

MELTEM KARAKAŞ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Milliyetçilerin oyu kimsenin babasının malı değildir. Türk milliyetçiliği ciro edilebilecek senet değildir. Kimse Türk milliyetçiliğini ciro edemez. Ben aldım ciro ettim, öbür tarafa verdim deme hakkına sahip değildir. Türk milliyetçiliği pazarda sergiye saçılmış mal değildir. Herkes bunu böyle bilsin" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, bir dizi etkinliğe katılmak için bugün Eskişehir'e geldi. İlk olarak CHP il başkanlığını ziyaret eden Tezcan, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve milletvekilleri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Tezcan, Eskişehir'de Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüzde 51 oranında oy veren seçmene teşekkür etti.

"YÜZDE 51'İ ESKİŞEHİR'DE YAKALADIK"

Eskişehir'de CHP'nin vekil sayısının ikiden üçe çıktığını hatırlatan Bülent Tezcan, şunları söyledi:

"Türkiye'nin dört bir yanını dolaşıyoruz. Önce Eskişehir'e Eskişehirli seçmenlerimize Eskişehir'de vatandaşlarımıza bir teşekkür borcumuz var. 13. Cumhurbaşkanımız olacak inşallah Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun selamı ve teşekkür borcu var. Hangi partiye oy verirse versin 14 Mayıs'ta sandığa gidip demokrasiye sahip çıkma adına iradelerini kararlarını veren, oylarını kullanan seçmenlerimize teşekkür ediyoruz. İkincisi Eskişehir'de biz Türkiye'deki sonucun dışında bir sonuç aldık ve yüzde 51'i Eskişehir'de yakaladık. O yüzden sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yüzde 50'nin üzerinde oy vererek en azından Eskişehir'de birinci tur problemini çözmüş olan ikinci tura giderken de bu şekilde gitme kararlılığı gösteren bu desteğini artırarak sürdüreceğinden şüphe duymadığımız Eskişehirli seçmenlerimize teşekkür ediyoruz.

"ESKİŞEHİR'İN BU KARARINI GÜÇLENDİREREK BÜTÜN TÜRKİYE'YE YAYACAĞIZ"

Milletvekilliği seçimlerinde Eskişehir'in milletvekili sayısı toplamda 6'ya düşmüş olmasına rağmen CHP'nin 2 olan milletvekili sayısını 3'e çıkarmak suretiyle bize teveccüh gösteren ve 1 İYİ Parti milletvekili seçerek Millet İttifakı'nı 4'e çıkaran Eskişehirli hemşerilerimize çok teşekkür ederiz. Bu nedenle Eskişehir'de bu aldığımız sonucun daha da güçlenerek 28 Mayıs'ta bütün Türkiye'yi kapsayacak şekilde genişlemesi arzusu ve kararlılığıyla yolumuza devam ediyoruz. Şimdi diyoruz ki Eskişehir'in bu kararını güçlendirerek bütün Türkiye'ye yayacağız. Şimdi diyoruz ki Eskişehir'deki hizmetleri örnek alarak bize destek verin. Eskişehir'de nasıl ki ihtiyaç sahibine, yoksula, vatandaşa dokunan bir yerel yönetim varsa aynı yönetimi Ankara'ya da taşıyalım.

"MİLLET İTTİFAKI OLARAK HAMASETLE SEÇİME GİTMEDİK"

14 Mayıs seçimleri öncesinde Millet İttifakı olarak çok geniş ve iyi bir çalışma yaptık. Seçime giderken Millet İttifakı'nın bir programı vardı. 2400 madde, 240 sayfalık ortak politikalar mutabakat metni vardı ve Anayasa'yı nasıl değiştirip de bu tek adam rejiminden demokratik sisteme geçişimizin anaysa değişiklikleri metni vardı. Yani biz Millet İttifakı olarak seçime giderken hamasetle seçime gitmedik. Bu ülkenin ihtiyaçlarını belirledik. O ihtiyaçları çözecek siyaseti tespit eti. Çözüm önerilerini kitaplaştırdık ve milletin önüne öyle çıktık. Bizim karşımızdaki Cumhur İttifakı ise kampanya dönemi boyunca milletin önüne bir program çıkmadılar. Programları neydi? Yok. Bizim programımız aynı zamanda seçim bildirgemizdi. Aynı zamanda hükümet programımızdı seçildiğimiz zaman. Aynı zamanda ittifak protokolümüzdü. Yazılı taahhüdümüz vardı. Ben milletimize soruyorum. Cumhur İttifakı, Recep Tayyip Erdoğan topluma hangi belgeyle gitti? Hangi programla gitti? Gitmedi. Yoktu.

"10 MİLYON MÜLTECİ 30 MİLYON OLUR"

Kampanya boyunca yalan, iftira ve illüzyon üzerinden bir siyaset izlediler. Gerçekte olmayan şeyleri varmış gibi topluma anlattılar. Yalan üzerinden toplumu düşmanlaştırdılar. Bize oy vermeyen vatan haini dediler. Türkiye'de bir terör iftirası üzerinden seçmenin bir bölümünün kafasını karıştırmayı başardılar ne yazık ki. Değerli arkadaşlar bugün Türkiye'de 10 milyon Suriyeli, Afgan, düzensiz göçmen var. Hiç şüpheniz olmasın ki 28 Mayıs Pazar günü yapılacak seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçilirse bu 20 milyon daha artacak. 30 milyona çıkacak çünkü 10 milyon Suriyeli, Afgan sığınmacının sebebi Recep Tayyip Erdoğan. Onun siyaseti, onun politikaları. O yüzden Türkiye'de Suriyeli düzensiz sığınmacı sayısı 30 milyona çıkmasın diyorsanız sandığa gidip Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vereceksiniz.

"TERÖR ERDOĞAN İÇİN ELVERİŞLİ BİR VASITA HALİNE GELDİ"

Terör, Erdoğan için elverişli bir vasıta haline geldi. Terör Erdoğan'ın mücadele edeceği bir konu değil. Erdoğan için elverişli bir vasıta. Nasıl? İşine gelince terör örgütü liderleriyle görüşüyor. Bu seçim öncesinde İmralı'ya heyet gönderdiğini biliyoruz. Kendi milletvekilleri devlet konuşur dedi. İmralı'ya seçim öncesi pazarlık yapıp anlaşırlarsa onların anlaşması terör örgütüyle temas değil. Bizim hiçbir terör örgütüyle hiçbir temasımız, görüşmemiz olmadı. Yoktur ama Kemal Kılıçdaroğlu'na herhangi bir şekilde seçmen oy verip destek verirse yani meşru zeminde gidip de Kemal Kılıçdaroğlu'na herhangi bir yasal parti destek açıklasa bunu terörle iş birliği diyorlar. Siz o partilerin kapısına gidip Anayasa değişikliği için temasta bulunmadınız mı? Size destek açıklaması yapmalarını beklemediniz mi? Çadır mahkemelerini kuran biz değiliz. Türkiye'de dönüp de İstanbul seçimlerini kaybetme endişesi içerisine düştüklerinde terör örgütü liderlerine kurye gönderip bir akademisyeni görüştürüp onun mesajını TRT'den yayınlatan, onun diğer kardeşini TRT'ye çıkaran biz değiliz. Onun için terör Erdoğan için elverişli vasıta.

"KİMSE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİ CİRO EDEMEZ"

Milliyetçilerin oyu kimsenin babasının malı değildir. Türk milliyetçiliği ciro edilebilecek sebep değildir. Kimse Türk milliyetçiliğini ciro edemez. Ben aldım ciro ettim, öbür tarafa verdim deme hakkına sahip değildir. Türk milliyetçiliği pazarda sergiye saçılmış mal değildir. Herkes bunu böyle bilsin. Eskişehir'de de Türkiye'de de bu kaygılarla bu illüzyona, bu yalana inanan ya da rahatsız olup kendine üçüncü bir yol diyerek oy veren seçmenlere sesleniyorum. Birinci turda Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vermeyip ama milliyetçi kaygı ama terör kaygısı ya da endişelerle Erdoğan'a veya Sinan Oğan'a oy veren seçmenlerimize sesleniyorum, Türk milliyetçiliği ciro edilebilir bir senet değildir. O seçmenlerimiz yeni 28 Mayıs'ta ve Türkiye'yi bu hale düşüren anlayışa karşı sandığa gidecekler ve Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verecekler."