Cezayir, İsviçre’nin eski Savunma Bakanı hakkındaki iddianameyi kabul etmiyor
Cezayir, İsviçre yargısının, eski Cezayir Savunma Bakanı Tümgeneral Halid Nezzar (85) hakkında, "insanlığa karşı suç işlediği" şüphesiyle iddianame hazırlamasının kabul edilemez olduğunu bildirdi.
Cezayir Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf, İsviçreli mevkidaşı Ignazio Cassis ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede, İsviçre'de Nezzar hakkında yürütülen adli soruşturmaya ilişkin dosyada kaydedilen son gelişmeler ele alındı.
Attaf görüşmede, bu meselenin hoş görülemez ve kabul edilemez sınırlara ulaştığını vurguladı.
İsviçre mahkemesinin Tümgeneral Nezzar'a ilişkin duruşmaya celp kararının Cezayir hükümetince şiddetle reddedildiğini vurgulayan Attaf, "İsviçre yargısının o dönemde (90'lı yıllar) Cezayir'in izlediği güvenlik politikalarını yargılama hakkı yoktur. Yargının bağımsızlığı, onu, bağımsız ve egemen bir devletin siyasi kararları üzerinde karar verme yetkisine sahip kılamaz." dedi.
Attaf, İsviçre yargısının bu meseleyi mevcut haliyle ele almaya devam etmesinin, Cezayir ile İsviçre arasında istenmeyen ve onarılamaz bir gerilimin artmasına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Ne olmuştu?
İsviçre yargısı 29 Ağustos'ta eski Cezayir Savunma Bakanı Nezzar hakkında, "kara dönem" olarak isimlendirilen 1990'lardaki iç savaş sırasında yaşanan işkence operasyonlarını onayladığı ve insanlığa karşı suç işlediği şüphesiyle bir iddianame hazırlandığını duyurmuştu.
Söz konusu dava, Nezzar'a karşı yıllar önce, İslami Selamet/Kurtuluş Cephesine (FIS) bağlı bazı aktivistler tarafından İsviçre mahkemelerinde açılmıştı.
Nezzar, Ekim 2011'de Cenevre'ye yaptığı ziyaret sırasında, savaş suçlarının cezasız kalmasıyla mücadele eden sivil toplum kuruluşu Trail International'ın şikayeti üzerine İsviçre Savcılığı tarafından sorgulanmak üzere gözaltına alınmış, daha sonra serbest bırakılmış ve İsviçre'yi terk etmişti.
Halid Nezzar kimdir?
Cezayir'de 1990-1994'te Savunma Bakanı olarak görev yapan Halid Nezzar, Ocak 1992'de dönemin Cezayir Cumhurbaşkanı Şazeli bin Cedid'in istifasına yol açan seçim sürecinin durdurulması kararında önemli rol oynamakla dikkati çekmişti.
Bu karar, ülkeyi olumsuz etkilemiş ve şiddetin tırmandığı siyasi bir çıkmaza girilmesine neden olmuştu.
Cezayir askeri yargısı tarafından devlete karşı komplo kurmakla suçlanan Nezzar, 2019 yılında Cezayir'de yaşanan halk protestoları nedeniyle yurt dışına kaçmış ve 15 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak eski Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salah'ın hayatını kaybetmesinin ardından Nezzar, Mart 2020'de Cezayir'e dönmüştü.
Cezayir'in "kara dönem"i
Cezayir'in, 1988 yılında yaşanan kitlesel protestoların ardından açılım olarak planlanan çok partili sistem denemesi, "kara dönem" isimli yılların kapısını araladı.
Ülkede 1990'lı yıllarda yapılan seçimlerde FIS'In zafere doğru gitmesi sonucunda, ordu ve rejim, seçimleri iptal etti. Cezayir, İslami gruplar ile güvenlik birimleri arasında on yıl boyunca sürecek ve yüz binlerce cana mal olacak kanlı ve kirli bir iç savaşa sürüklendi.
Resmi kaynaklara göre, söz konusu dönemde en az 200 bin kişi hayatını kaybederken, o dönemde tutuklananların ve hala cezaevlerinde bulunanların sayısı ise bilinmiyor.
Cezayir'de 1999 yılında cumhurbaşkanı seçilen Abdulaziz Buteflika ise bu dönemi sonlandıran isim olarak anıldı.
Başlattığı ulusal uzlaşı planı, genel af gibi adımların yanı sıra, dış politikada Batı ile uzlaşı ve ekonomik entegrasyon gibi atılımlar yapan Buteflika'nın adı "kara dönem" şeklinde nitelenen 90'ları noktalayan isim olarak Cezayir resmi tarihine yazıldı.