Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hatay kent merkezinin inşası için birinci kazmayı vuruyoruz (2)
BAKAN ÖZHASEKİ: DEPREM ÜLKESİYİZ, BUNA GÖRE YAŞAMALIYIZ
Hatay Kentsel Dönüşüm Projesi Toplu Temel Atma Töreni'nde konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Anadolu coğrafyasının dünyanın en eski yerleşim yeri olarak bilindiğini belirterek, "Mezopotamya ve Anadolu toprakları İnsanlar buralarda topluca yaşamışlar, medeniyetler kurmuşlar. Cennet gibi bir vatana sahibiz. Ancak dezavantajımız biz bir deprem ülkesiyiz. Bunu bilmeliyiz ve buna uygun yaşamalıyız. Himalaya'lardan başlayarak, Alp'lere doğru uzanan çizgi üzerinde 5 tane riskli ülke var diye bütün dünya biliyor, birisi de Türkiye. Bizim bu coğrafyamızda son yüzyıl içerisinde 6 ve üzerinde yıkıcı şiddetteki deprem sayısı karada 60'ın üzerinde. Denizlerimizi de sayarsak yaklaşık 230 tane deprem var. Bu süreç içerisinde kaybettiğimiz canlarımızın sayısı 130 bin. Maddi hasar söylemeye gerek yok, milyarlarca dolar. Onun içindir ki bizler bir deprem ülkesi olduğumuzu bileceğiz ve ona göre hareket edeceğiz. Birinci ve ikinci derecede deprem kuşağında yaşayan toplam bölgemizin oranı da yüzde 66. Nüfusumuzun yüzde 70'ten fazlası da birinci ve ikinci derecede deprem kuşağında yaşıyor. O zaman bizim her ne yaparsak, bu gerçekliği bilerek yapmamız icap ediyor" dedi.
'327 BİN AİLE EVLERİNİN DIŞINDA'
Depremden sonra 1 milyon 900 binden fazla vatandaşın evlerinin dışında olduğunu kaydeden Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu vatandaşlarımızın 500 binden fazlası konteyner kentlerde yaşıyor. 1 milyon 300 bin kadar vatandaşımızın da 327 bin aileye tekabül ediyor, onların da kira paralarını veriyoruz. Yani evlerinde oturamayan, dışarıda kalan ve durumu şimdilik idare eden 1 milyon 900 bin vatandaşımız var. Biz bakanlık olarak kendi kendimize söz verdik. Bu vatandaşlarımız evine dönünceye kadar huzurla evlerinde oturuncaya kadar bize tatil haram olsun dedik. Gece- gündüz demeyelim elimizden ne gelirse yapalım, hiç değilse bu dünyada bir vicdani sorumluluk hissetmeyelim, Cenabı Allah'ın da huzuruna yüz akıyla çıkalım diye ahdettik" diye konuştu.
'TOKİ MARİFETİYLE DENETLEYECEĞİZ'
Rezerv alandaki yapıların dışında yerinde dönüşümü de teşvik ettiklerini anlatan Bakan Özhaseki, "Biz elimizden ne geliyorsa yapacağız. Buralarda tip, sözleşmeler de vereceğiz. Örnek projeler de vereceğiz. Vergiden, harçtan muaf kılıyoruz zaten. Yapı denetim firmalarına da gitmenize gerek yok. Biz TOKİ marifetiyle bütün binaların yapımını da denetleyeceğiz. İş yapıldıkça destek vermeye, para vermeye ve yerinde de bir an önce işleri de yapmaya çalışacağız. Eğer bunu hızlı yapabilirsek, emin olun çok hızlı bir şekilde Hatay, eski canlı haline dönecek. Buraları hızlandırabilirsek, bizim mühendisimiz, bizim mimarımız iş bulmuş olacak, işçimiz iş bulmuş olacak. Yerelde inşaat sektörüne hizmet sağlayan 140 kadar grup var. Onlar da üretimlerini artıracaklar. Kapı yapan da, pencere yapanlar, lavabo satan da başka türlü inşaata malzeme veren esnaflar da canlanmış olacak. Bir an önce buradaki dönüşüm sağlanınca insanların yeniden Hatay'a dönmeleri de hızlanmış olacak. Ekonomide bir noktada buralarda inşallah çok hızlı bir vaziyette eski haline dönecek diye düşünüyoruz" dedi.
'25 BÖLGEDE İMAR YETKİSİ BAKANLIĞIMIZDA'
25 yerde imar yetkisini bakanlık olarak aldıklarını, hassasiyetle işleri takip ettiklerini belirten Bakan Özhaseki, "Belediyeler de başka türlü bir düşünceyle şu söyleyeceğim konularda yanlış bir hareket içinde olmasın. Zaten 25 yerde imar yetkisini bakanlık olarak aldık. Hassasiyetle de işlerimizi takip ediyoruz. Kırmızı çizgilerimiz var diye ifade ediyoruz. Birincisi fay hatlarının geçtiği yerlerde, fay kırığının bulunduğu yerlerde asla ve asla yapı olmayacak, yapı yasak. Çünkü aşağıdan öyle bir enerji geliyor ki, siz üzerine kalın çeliklerden bile bina inşa etseniz onu kaldırıp atıyor, büküp eziyor. Öyle bir enerji geliyor aşağıdan. Herhalde sosyal medyada görmüşsünüzdür. Devlet Demiryolları'nın raylarını bile bükmüş bir şekilde bir enerji geliyor. Siz hala fay kırıklarının olduğu yere ısrar eder misiniz? Ederseniz kendi mezarınızı, kendi kabrinizi kendiniz yapmış olursunuz."
'DOĞRU NEYSE ONU YAPIN'
Zeminin sıvılaştığı yerlerde asla yapı yapılmayacağını ifade eden Bakan Özhaseki, "Dere yataklarının olduğu yerde de yapı yapılmasına izin vermeyeceğiz. 'Efendim vatandaş çok ısrar ediyor. Biz de ne yapalım yerel yöneticiyiz. Oy peşindeyiz, bize oy versinler diye boynumuzu büküyoruz.' Yok arkadaşlar öyle bir şey yok. Kamu yöneticisi dik durur, vicdanına uymayan hiçbir iş yapmaz. Mevzuatın dışında hiçbir iş yapmaz. Eğer siz gelen baskılara dayanamayıp, yanlış işler yapacaksanız, Allah rızası için her kimseniz bir daha aday olmayın lütfen. Doğru neyse onu yapın, hak neyse onun yanında olun ki bu milletin canı bir daha yanmasın. Mimarlıktan başlayarak, çizimden başlayarak, binanın son aşamasına kadar yapımında sıfır toleransın kullanılması lazım. Özellikle orta hasarlı binaların durumu soruluyor. Mevzuat gereği gidip raporunu alır, kendine göre hesaplarını yapar, belediyede ruhsatını alır güçlendirebilir, bir sorun yok. 2 büyük şiddetli depremden sonra 16 bin civarında artçı depremden bahsediliyor. Bu depremlerin her biri binalarımızı yordu. Ciddi bir depreme dayanmaz. Cumhurbaşkanımızla görüştük, orta hasarlı binaları güçlendirmek gibi bir dertle lütfen uğraşmayın. Zaten başa bela bir iştir. Tüm kolonları, kirişlerin kenarını açacaksınız, günlerce demir döşeyeceksiniz, betonlar dökeceksiniz. Aylarca zor iş. Bize soruyorsanız o binaların hepsini biz ağır hasarlı gibi görmeye razıyız. Üzerimize ağır yük var. Bu kadar konutun karşılığını biz yapacağız. Orta hasarlıları da ağır hasarlı gibi görüp, bunun içerisine koymaya biz razıyız. Onu da hak sahibi yapacağız. Onun emrinizi buradan vereceğiz inşallah" diye konuştu.