Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mamak’ta düzenlenen Hemşehri Buluşması’nda konuştu: (1)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hangi partiye, hangi adaya oy vermiş olursa olsun 85 milyon vatandaşımın, Ankaralı kardeşlerimin tamamına sesleniyorum, 14 Mayıs'ta partinizin de size telkin ettiği tercihinizi sandığa yansıtarak vazifenizi yerine getirdiniz. Artık yeni bir seçim olan 28 Mayıs'ta hepiniz tercihinizde serbestsiniz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mamak Hidayet Türkoğlu Spor Salonu'nda düzenlenen Hemşehri Buluşması'nda vatandaşlara hitap etti.
Ankaralılarla birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Erdoğan, Ankara'nın Milli Mücadele'nin merkezi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) ev sahipliği yaptığını, Cumhuriyet'in başkenti olduktan sonra da Anadolu ve dünyanın cazibe merkezi olmayı sürdürdüğünü söyledi.
Ankara'nın 15 Temmuz gecesi gösterdiği kahramanlığın ise nesillerden nesillere aktarılacak bir destan olarak tarihteki şanlı yerini aldığını vurgulayan Erdoğan, şimdi de Türkiye Yüzyılı'nın sembol şehri olmaya hazırlandığını belirtti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sizler, Ankara'nın tüm ilçelerinden gelerek bu şehri inşa ettiniz. Sizler Çorum'dan, Yozgat'tan, Çankırı'dan, Kayseri'den, Kırşehir'den, Kırıkkale'den, Sivas'tan, Samsun'dan Tokat'tan ve dahi Türkiye'nin 81 vilayetinin neredeyse tamamından gelerek, geleceğinizi bu şehirde kurdunuz. Bu şehre emeğinizi, gençliğinizi verdiniz, hayatınızı adadınız. Bu şehir de sizlere barınacak yuva verdi, sofranıza koyacak ekmek verdi. Çocuklarınızı yetiştirecek imkan sağladı. Huzurla hayatını sürdüreceğiniz bir iklim sundu. Ankara'yı sadece Mamak'la Sincan, Gölbaşı'yla Pursaklar arasında bir şehir görenler, kalp gözüyle bakmayanlardır. Şayet öyle baksalardı burada bütün Türkiye'yi göreceklerdi. Şayet öyle baksalardı Türküyle Kürdüyle Sünnisiyle Alevisiyle bu milletin tüm evlatlarını göreceklerdi."
Bu vatan topraklarını parçalamak, bu milleti bölmek dışında gayeleri olmayanların kalp gözlerinin zaten mühürlü olduğunu, onların hakikatleri zaten göremeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizim sözümüz, ülkesinin huzuru, devletinin bekası, milletinin birliği için çarpan yürekleredir. Bizim sözümüz, Malazgirt'ten bu yana Anadolu coğrafyasını ebedi vatan bilen Selçuklu'dan Osmanlı'ya oradan Cumhuriyet'e devrolan ecdat mirasına dört elle sarılanlaradır. Bizim sözümüz, Cumhuriyet'in ilk asrındaki eksiklerini tamamlayarak başlattığımız Türkiye Yüzyılı'nın hızla inşası için sabırsızlananlaradır. Bizim sözümüz PKK'sından FETÖ'süne tüm terör örgütlerinin ülkesi üzerindeki hain emellerine karşı tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet şiarında buluşanlaradır. Bizim sözümüz, emperyalistlerin asırlardır üzerimizde oynadığı oyunları boşa çıkarmak için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız diyerek, kenetlenenleredir. Bizim sözümüz ipinin bir ucu terör örgütlerinin bir ucu tefecilerin bir ucu küresel şarlatanların elinde olan tek parti faşizmi artıklarını karşımıza 1001 suratla çıkaranların riyakarlıklarına dur diyenlerindir. Velhasıl bizim sözümüz milletimizedir."
Erdoğan, siyasi hayatlarının her döneminde, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerinin her safhasında bugün de sözlerinin yine millete olduğunu, yarın da öyle olacağını belirterek, "Cumhur İttifakı da sözünü millete söyleyenlerin ittifakıdır. Rabbimize dünyaya böyle asil bir milletin evladı olarak gelme şerefi bahşettiği için ne kadar hamd etsek azdır. Biz de hamdimizi eser ve hizmetle göstermenin gayreti içindeyiz." ifadelerini kullandı.
Kendilerinin sözlerini millete söylerken seçimdeki rakibi olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne yaptığını soran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Her gün bir başka maskeyle sahnede arzı endam eyleyen bu zatın sözünün kimlere olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. CHP Genel Başkanı 'özerklik' diyerek, 'Selahattin Demirtaş özgür kalacak' diyerek, 'YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz' diyerek, 'cezaevlerindekileri serbest bırakacağız' diyerek, sözünü Kandil'e söylüyor. Kandil'dekiler de her gün bir başka elebaşı ağzıyla kendisini desteklediklerini açıklayarak, CHP Genel Başkanına mukabele ediyor. CHP Genel Başkanı, uğruna Ankara'dan İstanbul'a yürüdüğü FETÖ'cülere de cezaevlerini boşaltma, kamudan atılanları geri alma, yurt dışındakilere kapıları açma taahhüdü vererek, sözünü söylüyor. Onlar da içerideki ve dışarıdaki tüm mecralarını kendisinin emrine tahsis ederek, CHP Genel Başkanı'na verdikleri desteği sürdürüyor."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun seslendiği bir diğer yerin de "Avrupa'sından Amerika'sına Türkiye'nin büyümesinden ve güçlenmesinden rahatsız olan tüm odaklar" olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunlar da Kılıçdaroğlu'na cevaplarını aleyhimizde yaptıkları dergi kapaklarıyla, televizyon programlarıyla, sosyal medya kampanyalarıyla, kaynattıkları fitne kazanlarıyla veriyorlar. Tablo işte bu kadar nettir. Bay bay Kemal Selo'ya ne diyor? Kim bu Selo? Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan değil mi? Bunların içerisinde Yasin Börü yavrumuzun ölümüne neden olan bu Selo değil mi? Şimdi ne diyor? 'Eğer Selo'yu çıkarmak istiyorsanız oyu bize vereceksiniz' diyor. Bizim üzüntümüz ne biliyor musunuz? Ülkesine ve milletine sevgilerinden şüphe duymadığımız CHP seçmeninin onlarla birlikte hareket eden diğer partilere gönül verenlerin içine düşürüldükleri durumdur. Buradan hangi partiye, hangi adaya oy vermiş olursa olsun 85 milyon vatandaşımın, Ankaralı kardeşlerimin tamamına sesleniyorum, 14 Mayıs'ta partinizin de size telkin ettiği tercihinizi sandığa yansıtarak vazifenizi yerine getirdiniz. Artık yeni bir seçim olan 28 Mayıs'ta hepiniz tercihinizde serbestsiniz. CHP Genel Başkanı, kendisine açılan krediyi yanlış ittifaklara, yanlış yollara, yanlış hayallere saparak heba etti. Ne diyordu? Ben hesap uzmanıyım. Sen nasıl hesap uzmanısın ki toplam oyları bir puan eden, bu civarda dolaşan partilere kalktın 40'a yakın milletvekili verdin? Bu nasıl hesap uzmanlığı? Şu anda Cumhur İttifakı, 323 parlamenterle parlamentoda yerini aldı."
(Sürecek)