Erdoğan: Millet İttifakı ulusal irade düşmanıdır

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı'na yönelik, "Bunlar iktidarı milletin gönlüne girmede değil, içeride ve dışarıda birilerinin arkasına saklanarak, zorla elde etmede arayan milli irade düşmanlarıdır." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, partisinin İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, kendilerinin hep milletle yürüdüklerini, Millet İttifakı'nın ise hep milletin karşısında yer aldığını söyledi.

"Dün milleti vesayetle, terör örgütleriyle, darbecilerle, ekonomik tetikçilerle tehdit ediyorlardı. Bugün de kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi davranmayan, kendileri gibi yaşamayan herkesi ne diyorlar? 'Hesap soracağız' diye tehdit ediyorlar." diyen Erdoğan, kamu görevlileri, öğretmenler, polisler, iş insanları, çalışanlar, emekli, kadın ve gençler ile sanatçı, sporcu, sivil toplum kuruluşlarının da tehdit edildiğini dile getirdi. Erdoğan, "Çünkü bunların zihniyeti millete parmak sallayan, baskı kuran, zulmeden tek parti faşizmi zihniyetidir." diye konuştu.

Alandakilerin "Recep Tayyip Erdoğan" sloganları üzerine, "Şimdi siz, 'Tayyip Erdoğan' diyorsunuz ya, sizi de tehdit eder." ifadesini kullanan Erdoğan, "Çünkü eli boş, tehdit edecek kişiler arıyor. Bunlar iktidarı milletin gönlüne girmede değil, içeride ve dışarıda birilerinin arkasına saklanarak, zorla elde etmede arayan milli irade düşmanlarıdır. İşte burası milli irade. Bunların milletin değerlerine, kazanımlarına, hayallerine tahammülü yok. Hatta bunların bizatihi milletin kendisine tahammülü yok. Öyle kibirliler ki her fırsatta 'göbeğini kaşıyan adam' diyerek, 'bidon kafalı' diyerek, 'makarnacı' diyerek, millete hakaret etmekten çekinmezler." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, alandakilere, "14 Mayıs'ta bu milli irade düşmanlarına hak ettikleri dersi sandıkta vermeye hazır mısınız?" diye sorarak, şunları söyledi:

"Seçim gününe kadar çevrenizdeki hala tereddütlü en az bir akrabanızı, komşunuzu, eşinizi, dostunuzu bulmalısınız. Kendisine benim selamımla gidip, 14 Mayıs'ın niye önemli olduğunu anlatacaksınız. Gönlünü kazanıp, destek sözü almadan da bırakmayacaksınız. Ayrıca telefon rehberinizi karıştırıp her akşam 5-10 kişiyi arayarak, seçim günü sandığa gidip oyunu bizden ve Cumhur İttifakı'ndan yana kullanmasını isteyeceksiniz. Buna hazır mıyız? Bunu başardığımızda emin olun, 14 Mayıs'ta o sandıklar, patlar. Ben, bu Adana'ya güveniyorum."

"Kapalı kapılar ardında kimlere ne sözler verdiğinizi açıklayın"

Erdoğan, ülkede 21 yılda her şeyi değiştirdiklerini, bir tek muhalefetin kaldığını söyleyerek, "Yalanla, iftira ile, çarpıtmayla, daha kötüsü tehditle, kaos tüccarlığıyla, muhalefet yapılamayacağını bunlara bir türlü öğretemedik. Her seçim öncesi olduğu gibi 14 Mayıs'a doğru da yine azdılar. Daha ortada fol yok yumurta yok. Ama bunların kibri arşa değmiş durumda. Bir yandan cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık, makam mevki dağıtıyorlar. Diğer yandan terör örgütü mensuplarına, cezaevlerindeki salma, kamudan attıklarımızı yeniden devlete doldurma taahhüdünde bulunuyorlar. Beri taraftan ülkenin kaynaklarını tefecilere, emperyalistlere peşkeş çekme sözü veriyorlar. Hele bir durun. Siz önce kapalı kapılar ardında kimlere ne sözler verdiğinizi bir açıklayın. Siz önce döktükleri kanlar ve yaptıkları ihanetler ortada olan PKK ve FETÖ'ye sırtınızı nasıl dayadığınızın hesabını bir verin." diye konuştu.

Alandakilerin, "Adanalıyık, Allah'ın adamıyık. Adana'nın yolları, cumhurun çocukları, Kandil'e selam çakar, FETÖ'nün ortakları", "Kahvenin darbe günü içileni değil, zafer günü içileni makbuldür." pankartlarını okuyan Erdoğan, konuşmasını, "Siz önce ellerindeki tüm araçlarla sizleri destekleyen emperyalistlere hangi taahhütlerde bulunduğunuzu bir söyleyin. Siz önce kurduğunuz kumar masasına, ülkenin ve milletin hangi çıkarlarını sürdüğünüzü bir anlatın. Siz önce toplumun temel taşı aile yapımızı, gözümüzün nuru evlatlarımızın geleceğini LGBT'cilere nasıl peşkeş çektiğinizi bir itiraf edin." diye sürdürdü.

Alandakilere, "Bu CHP, LGBT'ci mi? Bu İYİ Parti LGBT'ci mi? HDP, LGBT'ci mi? Diğerleri de ses çıkarmadığına göre onlar da LGBT'ci mi?" diye soran Erdoğan "Evet" yanıtı üzerine, "AK Parti'ye LGBT sızabilir mi? MHP'ye sızabilir mi? Cumhur İttifakı'na sızabilir mi?" diye sordu. Alandakilerden "Hayır" yanıtını alan Erdoğan, "Aradaki fark bu. Velhasıl her gün kırk kılığa bürünmeyi de biraz delikanlı olup öğrenin be. Öğrenemezler, işlerine gelmez." dedi.

Milletin 14 Mayıs'ta bunu sandıkta öğreteceğini belirten Erdoğan, "Bunlara şunu söylemek lazım, delikanlılık nasıl olur bilmiyorsanız, gelin buraya Adanalı kardeşlerim size sözüyle, duruşuyla, edasıyla göstersin. Eğer buraya gelmeye yüreğiniz yetmiyorsa o zaman bizi takip edin ki Adana'dan aldığımız ilhamla neler başardığımızı belki anlarsınız." ifadelerini kullandı.

"Bizim derdimiz Kürt kardeşlerimizle değil, onlar bizim kardeşimiz"

Her gün yeni bir rezilliğine şahit oldukları koalisyon masasının böyle bir derdinin olmadığını çok iyi bildiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Oradakilerin her biri kendilerine verilen rolü oynuyor. Biri, bölücülerle yaptıkları pazarlığı gizlemek için milliyetçilik oynuyor, diğeri sapkınları perdelemek için milli görüşçülük oynuyor. Masaya iki belediye başkanı monte etmişler, kendi şehirlerine hayırları yok ama maşallah ortalığı karıştırmada pek mailler. İçlerinde en hareketlisi de bölücü örgütün güdümündeki partinin içerideki ve dışarıdaki elemanları, başımıza 40 yıllık CHP'li kesildiler. Tarih boyunca Kürt kardeşlerimize en büyük zulmü yapan CHP'ye, Kürt kardeşlerimizin oyuyla iktidarı teslim etmek için gece gündüz çalışıyorlar. Bizim derdimiz Kürt kardeşlerimizle değil, onlar bizim kardeşimiz. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Yörüğüyle biz yaradılanı yaradandan ötürü severiz. Bizim farkımız o ama Kandil'deki terör örgütünün başları var ya, oradan ne yapıyor, bay bay Kemal'e destek selamları gönderiyor, onlarla beraber yürüyorlar. Hele hele çıkmış bay bay Kemal ne diyor, 'Selo'yu bırakacağız' diyor. Benim Diyarbakır'daki 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden olan bu ahlaksızı nasıl bırakırsın? Bu ülke hukuk devleti. Hukuk devletinde böyle bir şey yok. Hukuk devletinde adalet çalışır. Bu adaletin olduğu yerde, sen böyle bir şeyi nasıl söylersin? İmralı'nın kapılarını da kıracaklarmış. Bunlar her şeyiyle anarşist, bunların kendileri terörist. Nasıl sen kalkar da hukuk devletinde bu kapıları kırmaya yönelirsin?"

Erdoğan, Millet İttifakı'nın, "arada bir ağır hakaretlerle bay bay Kemal'e ayar vermeyi de ihmal etmediğini" söyleyerek, "Ama artık o kadar kusur kadı kızında da olur. Bizden ayrılanları zaten saymıyorum. Çünkü artık onlar etkisiz eleman durumunda, sığıntı. Asıl lokomotif olan bay bay Kemal'e gelince, hani 'güleriz, ağlanacak halimize' diye bir söz var ya, bir söz bunu zaten tam anlatıyor, bu kişinin durumu da tam öyle. Yaptıklarına, söylediklerine bakarken gülmesine gülüyoruz da aslında bu kişinin de kurduğu masanın da durumu pek öyle gülünecek gibi değil." diye konuştu.

Erdoğan, alana kurulan, dev ekranlardan, Millet İttifakı'na ilişkin videoyu izletti.

(Sürecek)