GAMBİYA CUMHURİYETİ’NİN MOTTOSU: “İlerleme, Barış, Refah”

 

AKTİVİST GAZETECİ SEYHAN SOYLU GAMBİYA BÜYÜKELÇİSİ ALKALİ FANKA CONTEH İLE YAPTIĞI RÖPORTAJIN DETAYLARI!

Efendim bugün Gambiya topraklarındayız. Aslında Ankara’dayız ve Gambiya Büyükelçisi Alkali Fanka Conteh bizi ağırlıyor.  Gambiya, Afrika’nın en küçük ülkelerinden biri. 2,5 milyon nüfusu ve çok acılı bir geçmişi var. Ama bugünkü başarısı muhteşem. Olağan üstü renkli bir ülkenin yetkilisini ziyaret ettik.   Seyhan Soylu: Sayın CONTEH. Bizi ağırladığınız için çok teşekkür ederim. Alkali Fanka Conteh: Tekrar teşekkür ederim. SS: 1900’e gelmeden önce büyükelçi; çok acılı yani 1960’dan cumhuriyete geçtiniz. Ama geçmişe baktığımızda zalim beyazların bir nevi köle ticareti yaparken kullanmış olduğu en önemli limanmış. Ama bugün o Gambia, turizm cenneti olmuş. Bu değişimi nasıl yakaladınız, bu kadar acıyı kendi içinizde nasıl yok edebildiniz? AFC: İlk olarak size hoş geldiniz ve teşekkür ediyorum.  Bizi davet ettiğiniz için ve buraya kadar yani Gambiya Büyükelçiliğine kadar geldiğiniz için ve bu mülakatı yaptığınız için teşekkür ediyorum. İlk olarak Gambiya’nın bağımsız bir ülke olmadan 1400-1500 yıllarından geldi. Kabile olarak geldi. Ana kraliçe olarak Gana ve Mali kraliçesi olarak başladı. Ondan sonra bir bağımsız ülke haline geldik. SS: 15.yy Portekizliler mi geldi? AFC: İlk olarak 15.yy Portekizliler geldi. Sonra Avrupalılar da geldi. Ama ilk olarak Gambiya Fransız sömürge ülke olarak yönetildi. Sonra onlar devrildiler ve İngilizlere geçti. Daha sonra anladık ki İngilizlerle Fransızlar anlaşma yapmışlar ve Gambiya İngilizlere geçmiş.  Senegal ise Fransızlara geçmiş. Çünkü İngilizler Gambiya nehrini istiyorlardı. Böyle bir değişim yaptılar. Bahsettiğim gibi doğrudur yani bu koloni yaşamı bizi çok etkiledi. Avrupa’dan Gambiya’ya geliyorlar. Gambiya’dan koloni alıyorlar, Amerika’ya götürüyorlar. Bu koloni bizi nasıl etkiledi? Bir kitap var Roots diye Alex HALEYin yazdığı; orada nette görürsünüz. Genç adamı Gambiya’dan alıp Amerika’ya götürürler; ondan sonra onun torunları tekrar Gambiya’ya dönmüşler. Bu durum 1950’lere kadar devam etti. 1950’lerden sonra yavaş yavaş Afrika ülkeler bağımsız olmaya başladılar. Mali’den, Gana’dan, Nijerya’dan sonra biz de 1965’de tamamen bağımsız olduk. SS: Peki bu bağımsızlığı yakalarken; nasıl bizim Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüz var; sizin de bir Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bir kahramanınız var mı? Sizi cumhuriyete taşıyan; yani sizi özgürlüğe taşıyan. Bu kahraman kimdir?  Onun hikâyesini anlatır mısınız? Bu bağımsızlık mücadelesini nasıl verdiğinizi anlatır mısınız? AFC: Gambiya’nın bağımsızlık mücadelesine birçok kişi adım attı. İlk olarak Safari Eduardo Foramorsigma çok şey yaptı. Gaba Cabu Mumbara da aynı mücadelenin içinde oldu. Gambiya’nın bağımsızlığı için. Ali Ubadar ndiaye aynı şekilde hareket etti. Fakat o politik bir parti kurmuştu. United parti diyorlar bu politik parti için. Bu daha doğrusu iş oradan başladı. Bir millet toplanıp politik parti kurmuş. Bu politik parti niye kurulmuş. Çünkü nasıl Gambiya bağımsız olacak diye mücadele ediyorlar. Ondan sonra 1964’de Kairaba Jawara diye bir kişi geldi. Bu tersanede kurulan bir parti. Sadece başkentle ilgileniyorlar. Gambiya bakınca sadece başkentte değil, başkent dışında köylerde, aynı şey olmuyor. Dawda Kairaba Jawara gelince umut geldi, birlik haline getirdi. SS: Peki Jawara darbeyle mi geldi; birinci cumhurbaşkanınız zannediyorum cumhuriyeti getirdi. 2. Cumhurbaşkanınız darbeyle mi geldi; asker olarak mı geldi? Darbe mi yaptı? AFC: Jawara barış bir şekilde tahtaya geldi. Nasıl oldu? United Parti vardı ya ondan sonra aynı şekilde parti kurdu. Pipi progresif parti. Daha doğrusu geçmişte progresif people başlangıç olarak. Dawda bakıyor; United parti sadece başkentte. Ben de parti kurayım diyor. Başkentin dışında olarak köylerde. Köylerden, kasabalardan millet toplayıp bağımsız kalmak için. Bu şeklide Jawara yönetime geldi.  Çünkü onu çağırdılar ve güveniyorlar. Millet oy da verdi. (SS: darbeyle mi geldi ) Yok darbeyle gelmedi. (SS: Google’dan aktığımızda Jawara’nın bir darbeyle geldiği) 2. Cumhurbaşkanı. (SS: hayır onu söylemiyorum 2. Cumhurbaşkanı darbeyle mi geldi). 1.cumhurbaşkanı Jawara bu şekilde İngiltere’de toplantı yapmışlar; bağımsızlık için İngilizler kabul etti. Gambiya bağımsız bir ülke olabilir. SS: Peki 2. Cumhurbaşkanınız iktidara geldiğinde İslami bir yaşamı seçmiş ve kadınlarla ilgili özgürlükleri kısıtlamış ama yeni cumhurbaşkanınız Adama Barrow yine demokratik bir yaşam vaat etmiş.  İyileştirmeye, özgürlüğe; özgür bir Gambiya’nın oluşumu için adımlar atmış. AFC: İlk olarak demokratik bir ülke diye baktığımızda, demokratik konuşmak istiyorsa şuradan başlayacağız yani Jawara tahta geldiğinde 1965 de 1994 e kadar demokratik bir şekilde yönetiyor. Her 5 sene de seçim oluyor. ( SS: 2 dönem cumhurbaşkanlığı yapmış ve halkın kahramanı olmuş.) Şunun anlatmaya çalışıyorum bugünkü Gambiya da demokratik sistemin bahsetmek istiyorsak fakat biraz arkadan bakmam lazım, tarihe bakmak lazım. Bugün için Jawara’dan bahsediyor; ilk olarak bağımsız bir ülke olduğu için tamamıyla demokratik bir ülkeydi.  Her 5 sene seçim yapıyoruz, cumhurbaşkanı seçiyoruz. SS: Bu sürecin içerisinde 1994den sonra darbeyle bir cumhurbaşkanı geliyor İslam; yani cumhuriyetin başına bir de İslam koyuyor, fakat Sayın Barrow bunu kaldırıyor. O sürecin içerisinde halkın özgürlüğü mü kısıtlandı? AFC: (SS: şöyle algıladım. Aslında İslam geldi ama çok böyle dejenerasyon, marjinal, lezbiyenler, gaylerle ilgili bütün muhafazakârlık mı gösterdi yoksa demokratik anlamda bir şeyler göstermedim gibi bir şeyler anlatamaya çalışıyor. Ben öyle algıladım doğru mu? Doğru mu anladım? )  Evet. Gambiya İslam cumhuriyet diye bir şey söylemiş. Ama gerçekten bu ne için söylemiş tüm bu Araplardan yardım gelsin diye mi? İslam cumhuriyeti diyorlar. Gerçek anlamda böyle bir şey olmamış. SS: Yardım Gelmedi.  Ben biliyorum araştırdım hiçbir zaman Araplar Gambiya’ya sahip çıkmamış. Hatta oradan esir almışlar. Şimdi şunu bana söyler misiniz?   Jammeh lgbt bireyleriyle ilgili söylemiş olduğu sözlerden dolayı ‘’boğazını kesim, bunları öldürmek lazım vs.’’ sözlerden dolayı Gambiya toplumunu ilkel bir toplum haline getirmiş. AFC: Tabi ki. Bu olaydan dolayı Gambiya yalnız kaldı. Fakat sadece bu şaibeli  hareketlerden dolayı değil, diğer politikacılardan bazıları yurt dışında yaşıyorlar, zorunda kalıyorlar gitmiyorlar başka şeyler olabilir senin için yani. Birde ekstradan commonwealth of nations Gambiya, Nijerya gibi başka geçmişte sömürge ülkeler bir oldular yani. Onu da Gambiya’yı çıkartmışlardı. Böyle olunca Gambiya yalnız kaldı. Ama 2016 ya geldik 7 taneparti beraber birleşip, 1 tane aday koymuşlar. Yani Jammeh’e karşı; o şekilde daha rahat ağırlıkta seçim (SS: şuan Jammeh nerede?) Ekvator Gine’sinde yaşıyor. SS: Mesela bir makale okudum tekrar Gambiya’ya darbe yapma planları varmış. Başarabilir mi? AFC: Tabi ki bizler de bu hikâyeleri duyuyoruz Gambiya’ya gelmeyi planlıyor. Gambiya’ya gelmesi için destek veren kişiler var. Hatta bazıları bu hikâyeye inanıyorlar. Bir şekilde Gambiya’ya gelecek ve yönetecek gibi. ( SS: pardon ekselans ben yaklaşık pekçok Gambiyalı ile İstanbul’da görüştüm. Röportaj yapmak için bilgi sahibi oldum. Sizin halkınızla ilgili, sizin halkınızın ne düşünüyor diye vs. şu anda bir önceki cumhurbaşkanınızla şundaki cumhurbaşkanınızla arasında uçurum fark varmış.  Ve halk ilk defa birincide bile değil şuandaki cumhurbaşkanı ile değişime ve ona inanıyorlar. İlk defa medya biraz daha özgür hissediyormuş. ) SS: Yani Gambiyalı İstanbul’da görüşmüş olduğum; Gambiya halkından bazı kişiler Sayın Barrowla ilgili imkânsız onu devirmek, çünkü halk ona sahip çıkıyor, bize tekrardan demokrasi geldi, adım attı, evet zorlanıyor diyorlar. Ama yavaş yavaş başaracağız diyorlar.  Ve mesela bazıları diyor ki tekrardan Jammeh gelirse biz Barrow için savaşmaya bile gideriz diyorlar; halk bu mantalitede. AFC: Gambiya başkanına bakınca ya da millet ona sahip çıkacak. Çünkü Gambiya’nın hiçbir zaman görmediği bağımsızlığı, demokrasiyi getirmiş. Doğrudur yani sadabat çok çalıştı ama demokratik bir sistem getirmek için; 1994 de darbe oldu, fakat şöyle düşünüyorduk. Bu darbeden sonra demokratik sistem devam edecek; ama devam etmedi, başkan Barrow yeniden o sistemi kurmuş. Bir de iyice yönetiyor. Nasıl oluyor, mesela şu an şimdiye bakınca Başkan Barrow tahtı elde edince sadece 6 tane gazeteci vardı Gambiya’da. Bugün 20 tane var. Demek ki medya daha fazla; medya daha fazla olunca demokrasi daha fazla yani. Mecliste de aynı şekilde. SS: Mecliste kaç milletvekiliniz var? AFC:  53 milletvekili var.  Seçim şeklinde geliyorlar. Birde bizim sistemde artı 5 taneyi de başkan kendi seçiyor (SS: toplam 58 tane ) SS: Bunun kaçı kadın? AFC: 58 milletvekili var. Bu 58’den 6 tanesi kadın. Fakat daha önce bahsetmiştim 5 tane seçiyor; Cumhurbaşkanı 5 taneden 2 tanesini kadın seçti. ( SS: Bununla beraber altı. Normalde 4 tane var. %8 veriyorsunuz kadına hak. Ama cumhurbaşkanınız 2 tane seçmiş. ) SS: Peki şu an kadınlarınız İslami ritüellere göre mi giyiniyor? Jammeh öyle bir yasak getirmişti. AFC: hayır. İsteğine bağlı. Ne istiyorsa giyiyor ( SS: Demokratik mi yani? Kadın başını açabiliyor mu? 22 yıl boyunca kadınlar başını kapalı İslami görünümlüydü. ) Tercihlere bağlı. Bir de tam örnek olarak benim başkâtibim.  Kendi ofisinde namaz kılacak sonra devam edecek. Giysisi problem (SS: Allah kabul etsin) SS: Jammeh yönetimindeyken islami ritüellerin içerisindeyken 4 kadın almak var mıydı? AFC: Jammeh gelmeden önce de bir erkek 4 kadınla evlenebilirdi. Şu an aynı şekilde ( SS: şuan 4dört kadınla evlenebiliyor mu?) Evet.  Şunu anlatmaya çalışıyorum Gambiya seküler bir ülke İslamcı diye. Örnek olarak bazı şeylerden bir tane örnek söylemeye çalışıyorum; birisi 4 tane kadın aldı kadınlarla mahkemeye gitmişler ondan sonra mahkemeye göre sadece 1 tane alabilirsiniz; böyle olunca diğer kadınlarla boşanıyor. SS: Barrow’un yani cumhurbaşkanınızın bir röportajını izledim. Önümüzdeki yasalar çerçevesinde kadın ve erkeğin eşitliğini ve bir resmi nikah olacağını beyanında bir mülakatını gördüm. AFC: Tabi ki doğrudur yani. Kadın ve erkek eşittir fakat sisteme bakınca öyle bir ayrımcılık yok yani. Bir erkek bunu yapabilir bir kadın yapamıyor öyle bir şey yok sistemde;  hatta okullarda bakınca kadınların daha çok destek veriyoruz, hükümet olarak; burslar (SS: kadınlara daha fazla sahip çıkıyoruz diyorsunuz.) hükümet ne kadar burs veriyor kadınlara, erkeklere o kadar burs vermiyor. SS: Barrowun gene yanı yapmış olduğu mülakatta BBC’nin muhabiriyle röportaj yapıyor; Google yazınca bakabilirsiniz. Lgbt için de Jammeh için söyledikleri çok yanlış algılanmış bizde aynı cinsiyetteki kişiler evlenemez, ama insanlar bize tatile gelebilir her hangi bir can riski yoktur. Hayatlarıyla ilgili bir can riski yok ama biz bunu evlilik olarak onaylamıyoruz;  ama insanlar kendi hayatını yaşayabilir. Bu kadar değişimi nasıl getirdi? Ve İnsanları tercihlerinden dolayı öldürmek yanlış tabi ki ama biz ülkemizde böyle bir evliliğe izin vermeyiz.  İnsanlar hayatlarını yaşayabilir ve biz de turizm ülkesiyiz herkese açığız diyor. AFC: Şunu söylemeye çalışıyor hani gay, lgbt bahsettiğinde fakat şunu anlamak lazım Gambiya bir ülke olarak %95 Müslümandır demek ki %5 başka dinlere mensup. Fakat lgbt’ye gelince Gambiya seküler bir ülke. Bizim anayasa bu şeyle ilgili hala bir şey belli değil. Onaylıyor mu onaylamıyor mu daha bölgesel pozisyonu var. Gambiya başka ülkelere göre başka Afrika ülkeleriyle karşılaştırınca bakarsanız bu ülkeler fakat hala set koymuşlar. Yani anayasal maddeleri mecliste bile konuşmuşlar net bir şekilde bir erkeğin başka bir erkekle evlenmesi kabul edilemez.  (SS: evlenmek değil ilişki; yani ilişki başka evlilik başka) Evlilik, ilişki net bir şekilde onlar anayasa koymuşlar ( SS: evlenmek başka bir şey lgbtlilerin ilişkilerini yaşamaları başka bir şey. İkisi de ayrı bir şey. Türkiye’de de mesela ilişkilerini yaşayabilirler ama evlenemezler. ) Gambiya bizim anayasa şimdiye kadar hiç bir şey dememiş bu konuda demek ki natürel bir pozisyondayız. (SS: ortada bir pozisyon.) SS: Sayın Büyükelçi dünyada 350 milyon lgbt var; dünyanın ekonomik anlamda %27sini onlar yönetiyor ve Gambiya’yla ilgili aman sakın yatırım yapmayın orası lgbtlileri öldürüyor, insanları öldürüyor. Çünkü dünyanın en önemli medya kuruluşları sahipleri lgbt. Ekonomik finans konumunda lgbt, turizm konusunda lgbt; idarecileri olsun, CEO’ları olsun ekonomik anlamda bana göre Jammeh çok yanlış bir karar vermiş. Belki de Barrow doğru kararlar vererek onu da yumuşatmaya başlamış. AFC:  Gambiya’nın dış politikası bakarsak Gambiya tarafsız bir ülke; daha doğrusu her zaman tarafsızdı.  Nasıl tarafsız oluyor bir olay olunca, uluslararası alanda Gambiya kendine göre hareket ediyor. (SS: Devlet başka bir şey, devletin menfaatleri önemli) Kendi hesabına göre hareket ediyorlar. Başkalarının baskı ya da başkalarının hani infülens olarak Gambiya olaylara karşı çıkmıyor yani. Gambiya hükümeti, Gambiya insanları isteğine göre hareket ediyor. SS: Siz anladınız dimi benim sorumu? Dünya ekonomisinde %27 lgbt yön veriyor, dünya medyasını yönetiyor. Turizmi yönetiyor. Dünyadaki 3 tane bir şey varsa 1 tanesini onların elinde ve onların kara listesinde olan bir ülke. Finansal anlamında, turizm anlamında gelişmesi zor... AFC: Gambiya tarafsız bir ülke olduğu için. Başlangıç olarak size katılmıyorum %27 ekonomi bunların elinde; Gambiya bunların kara listesinde kabul etmiyorum. Kesinlikle kabul etmiyorum.  Fakat OIS normalde bir sonra ki konferansı Gambiya gerçekleştirecek. Fakat şuna bakınca OIS bakınca şartlar normalde açık ve net bir şekilde gay vs. ilişki kesinlikle kabul etmiyor. ( SS: her altı yiyorlar) Fakat Gambiya hala kendi anayasasına bunu koymamış.  ( SS: Çok önemli yatırımlar, turizm çok önemli. Gambiya’nın turizmine baktığımda çok baki, inanılmaz güzel toprakları var ve sahili müthiş. ) SS: Gambiya’da hayvan hakları nasıl? Son yıllarda bizdeki gibi kedi köpek var mı Gambiya’da? AFC: Var, Gambiya’da her şekilde var kedi, köpekler. (SS: Hayvan hakları nasıl?) Gambiya’ya bakınca yani normal böyle kurallar var. Hayvanlara işkence falan böyle şeyler yapamıyorsunuz. ( SS: Cezası var mı? Hayvanlara işkencenin cezası var mı? Müthiş politika yapıyor. ) Masada çok şey var; kadınların hakkı başka haklar (SS: müthiş politika yapıyor. Bravo. Çok zekisiniz. )  başka haklara bakarken hayvanların hakkı çok önemli de ama. ( SS: Anladım ) SS: Son 5 tane ama kısa kısa alalım sonrada toparlanıp gidelim. Senegal size müdahale ediyor mu? Yani size ulaşmak için Senegal’de olmak lazım, Dakara gitmek lazım; havaalanınız yok. Dakar’a ulaşmak lazım ki sonrasında size ulaşsınlar. Yani kontrolü Senegal sağlamak istiyor mu? Size iç müdahale; eskiden ediyormuş; şimdi Senegal size müdahale ediyor mu? AFC: Öyle bir şey yok Senegal Gambiya’ya müdahale etmiyor. (SS: Size gelirken Dakara oradan size geliniyor.) Gambiya Senegal bakınca şey diyebiliriz; tek millet iki devlet. ( SS: Bizim Azerbaycan’la olduğumuz gibi mi? Veya Kıbrıs, Türkiye gibi mi? Çok zekice cevap verdi. Ben dedim ki bir koloni gibi mi? Kıbrıs gibi mi? Azerbaycan’la Türkiye gibi dedi. İkisinin de büyük devlet olduğunu ) Avrupalılar gelmeden Gambiya Senegal diye bir şey yok. Sadece bir ülke İngiliz sömürge, Senegal Fransa sömürgesi. Onun dışında hayvanlar bile aynı. Tarımcılık aynı. ( SS: Tabi tabi anlıyorum. Senegal’de maden var; sizde balıkçılık var, tarım var, turizm var. Maden yok. Altın yok. Maden var Senegal’de. Senegal büyük olduğundan dolayı coğrafya anlamında ) Büyük ülke doğal olarak böyle oluyor. Orası büyük olduğu için orada o kadar maden bulabilirsiniz. Bir ülke ne kadar ufak olduğunu o kadar ufak maden var. Gambiya’da maden var.  Bir başka sınıflar var kara taş var. Seramikte kullanılıyor. ( SS: Ülkesini nasıl anlattı. Bizde de maden var yani; biliyorum seramiği okudum. Seramikleriniz var, cam sanayi var onları okudum. )  Yağ olduğunu biliyor musunuz? Petrol diyorum. (SS: Petrol anlamında mı? Petrol çok az ama var.) Bakarsanız Gambiya’da petrol var ama çıkarmaya daha başlamadık. Çünkü iyice inceleniyor sonra çıkarmaya başlanacak. Nijerya’ya bakınca dünyada 7. Sırada. Yani petrol çıkıyor. Ama o kadar faydalı olmuyor Nijeryalılara. Bunu için acelemiz yok yani. Bu petrol belki ikisi olabilir bezen huzur olur, bazen savaş olur. Onun için dikkat ediyoruz. Bunun için dikkat ediyoruz; ne zaman ve nasıl yapacağız diye. SS: Büyükelçi son 2 soru.  Yeterli turizm yerleriniz evet çok baki bir sürü yeriniz var inceledim. Çok güzel, müthiş, kıyılar falan olağan üstü ama yeterli oteliniz yok, 3-4 tane oteliniz var. Bu kadar turisti nasıl ağırlayacaksınız. Büyük bir talep olsa bu organizasyonu nasıl sağlayacaksınız. Mesela İslam konferansını Gambiya yapacaksınız, çok keyifli çok hoşuma gitti. Çünkü kalkınmanızı isterim; küçük ülkelerin daha popüler olmasını isterim. Fakat kapasite anlamında turizm anlamında ülkesinde onları ağırlayabilecek yerleriniz yok. Toplam 4000 yatak kapasiteniz varmış. Dünyada 2,5 milyonluk birçok ülke var, aynı anda 100 bin kişi ağırlayabiliyor. AFC:  Kapasite olarak 4000 yatak kapasiteden bahsettiniz. Ama bu İslam konferansına bakınca normal Aralıkta bu sene gerçekleştirmemiz lazım. Fakat bunun için aynı zamanda daha çok turist geliyor. Ama bu şekilde çok kapasite problemi yaşayacağız bunun için işler biraz ilerlettik gelecek seneye Haziranda hazır olacak. Bu şekilde Haziran ayında hiçbir turist yok daha rahat kapasiteye sahip oluruz. Turizm sektörüyle ilgili zamanın varsa biraz konuşabilirim. SS: Lütfen! Aslında ben şunu soracağım size iki kelimeyi toparlayarak söylemenizi istiyorum. Mesela Türk iş adamları geldi; onlara ne kolaylık sağlıyorsunuz. Onlara yer veriyor musunuz? Yani bu toprak sizin üzerine otel yapın 5 yıldızlı veya tesis kurun; orası bir turizm cenneti gelecekle ilgili mesela atıyorum, orada şunu diyebiliyor musunuz ülke olarak kolaylık sağlıyor musunuz; bize yatarım yapın 10 yıl vergiden muaf olun, size de toprak verelim üzerine de otel yapın, bunu diyor musunuz? AFC:  İlk olarak bütün şirketler muaf olabilir. Bizim Maliye ve Ticaret Bakanlığında invest sertifika diye bir şey var. Vergiden muaf; birisi yatırım yaparsa vergiden muaf olursunuz. Mesela hani malzemeler getiriyorsunuz ya, o malzemelerden vergi vermiyor Gambiya içine girerken. Vergisiz bir şekilde.(SS: liman var mı?) Evet. (SS: Orada mesela yatırım yapacak inşaat malzemesi getiriyor ona vergi yok doğru mu?)  Bir sertifika var. Fakat bazı koşullar gerekiyor.(SS: Tabi tabi prosedürler orası sonuçta bir ülke ) prosedürler var. (SS: Prosedürleri yerine getireceksiniz) Birisi yatırım yapmak istiyorsa bu yatırım yapan kişiler bazı şeylerden muaf olursun. SS: Gambiya devleti toprak veriyor mu? Şöyle veriyor mu sahilde bir yer veriyor mu buraya da 4 yıldızlı 5 yıldızlı otel yap tesis yap; bu yerde senin diyebiliyor mu? Misal Afrika’da bir ülke bunu diyebiliyor. Bir sürü ülke diyor bunu.  Hem  5 yıl vergi vermiyorsunuz hem yer veriyor size.  Çünkü bir tesiste nereden baksanız 200-250 kişi çalışacak. Mesela 50 tane oraya otel yapılması demek en az 20 -30bin Gambiyalının iş bulması demek. AFC: 2000 yıllarına kadar Gambiya’ya bakınca sahillerde birçok otel Gambiyalıların değildi. Yani yabancılarındı… Turist başka ülkelerden geldi. Yatırım yaptılar otel kurdular, sahillerde; hükümet vermiş yani toprakları buraya bir otel yap bakarız sonra nasıl olacak diye. Ama şu an turizm yatırımı diye bir şey var yani. Sahilde en azından bir kontrol gerçekleştirmişler herkes gelip bir şeyler yapsa, öyle bir şey yok yani.  Başvuracaksınız ben buraya otel yapmak istiyorum. ( SS: Tabi tabi bunu herkes diyor orası bir tekim bir ülke prosedürleri yapıyorlar.) Sizin kapasite bakıyorlar, inceliyorlar ondan sonra onay geliyor. Bu bir alternatif bu taraftan SS: Böyle bir yatırımcı yani yatırımcılar olursa eğer ki sizin kontrolleriniz doğrultusunda, onaylarınız doğrultusunda, ona yer verip bir süre vergiden muaf vs. bunlar pazarlık konusu mu? AFC: Bizim limanı biraz düzeltice, haberin var mı bir Türk şirket o projeyi kazanmış haberin var mı? SS: Var var. AFC: Birde Negmar diye bir şirket var Türk şirketi, Gambiya’da feribot proje teklif etti Gambiya kabul etti. Bugün evraklar yaptı. ( SS: Ne zaman başlıyorsunuz? )  Kontrat imzaladık Negmar’la; Gambiya tarafında biz hazırız, Negmar’ı bekliyoruz. Feribot gönderecekler, daha göndermediler. Bizden zaman istediler, bizde verdik; normalde bu Aralık ayında başlaması lazım. Daha onları bekliyoruz. Şuan şimdiden biliyorum size bir detay vereceğim size bugün ama bir Türk şirket Gambiya hükümetine teklif verdi; bizim havalimanı geliştirmeye çalışıyoruz. Böyle bir teklif vermiş. (SS: Havalimanı mı açılacak?) Gambiya havalimanını geliştirecekler. SS: Büyütecekler. Gambiya havaalanı zannediyorum iç hatlarda kullanılıyor, kısa mesafelerde. Büyük bir havaalanı değil dimi? Genelde Dakar’ı kullanıyorlar. AFC: Büyücek. SS: Bu kadar gıdadan, turizmden para kazanan bir ülkenin tanıtımla ilgili yeterli videosu yok, ne bilim dronlarla çekilmiş sahillerinizin güzelliğini anlatan bir video yok. Mesela ben konsolosluğa geldiğimde bu denli şık prezantabl, şık karşılanacağımı ummuyordum. Burada hanımefendi sekretaryasına da ilettim. Ben böyle bir şey beklemiyordum. Çok küçük bir ülke olduğundan dolayı, bir apartman girişi vs. bir dairedir falan. Ama siz burada şaşalı şık bir şekilde ülkenizi temsil ediyorsunuz. Peki, ülkenizin videolarını, reklamlarını dronlarla o sahilleri neden çekmiyorsunuz? Ülkenizi iyi tanıtamıyorsunuz? Ciddi bir reklam filmi yok, göremedim. Girmediğim ülke kalmadı. Yandexe girdim, Google girdim hepsine girdim güzel bir Gambiya’yı anlatan bir reklam filmi yok, profesyonel. Yani buradaki gösteriş googleda yok. Biz bir apartmana geliyoruz zannettik. Bizi birçok Afrika ülkesinin Cumhurbaşkanı ağırlıyor; gelin birde sizi otellerde ağırlayalım, gelin bizle röportaj yapalım. Bizim ilk aklımıza Gambiya gidelim de; Gambiya’yı çok fakir, kötü durumda falan gibi algıladık yani; buraya gelmeden önce fikirlerimiz başka yöndeydi.  Ve ülkenizi çok güzel temsil ediyorsunuz. AFC: Gambiya’da fazla bir şey yok. Buradaki gibi videolar falan.  Bunu bilerek yapıyoruz çünkü bizi ekonomik, turizm sektörü kurmaya çalışıyoruz. Bir düşünün burada sahile herkes 20 kişi gidiyor geliyor sonunda bu sahne yok. SS: Bu bana inandırıcı gelmedi her şeyi söyleyen bir programcıyım. Çünkü şurada ben ağırlandım gibi, bu kaliteyi iyi bir reklam filmi ile insanlar, ben sahillere baktım, insanlar bırakın oteli çadırlarını alır orada kalırlar. Anladınız mı demek isteğimi. İnsanlar sırtlarına çadırını alıp, o sahillerde çadır üzerinde yatarlar, parti, yaparlar ve şuandaki turizm gelirini; bakın toplam milli gelir hasılanız 5 milyar 800 milyon dolar - 6 milyar dolarlık geliriniz doğru bir prezante ederseniz. Yani siz beyefendiyi bana anlatırken, ülkenizi burada iyi bir vitrin yaptığınız gibi orada kültür bakanlığınız doğru projeye imza atarsa. Turizm geliriniz yaklaşık olarak 1,5 milyar dolar civarı, bu rakam 1 yıl içinde aşağı yukarı 3 milyar dolara çıkar.  Öyle güzel öyle potansiyel olan bir ülke Gambiya. AFC: Her tekli kapasite var. Başlangıç olarak Gambiya’nın turizm durduğu iyi bir yer; ama Gambiya turizm kapasite var. Bunun için bizde reklam yaparken bazı şeyler bilerek bazı ülkelere satıyoruz. Öyle olunca bizim kapasite kadar turist geliyor. ( SS: Bence o işte becerikli değilsiniz. Ben sizin turizm bakanınınız olsam 1 yılda iki misline çıkartırım. O kadar güzel bir ülke. Şaka yapmıyorum ciddiyim. İnanamadım bu kadar güzel sahilleri olan bir ülke için çok az, müthiş güzel, bayıldım. ) SS: Kenya cumhurbaşkanıyla iş yaptık. Ekmek fabrikası açtım ben orada. Mombasa’da. Bir arkadaşıma söyledim onları ortak yaptım. AFC: Siz Kenya’ya gittiniz mi? ( SS: Gittim. ) Kenya’ya bakınca turizm olarak insanlar oraya gidiyor. Daha doğrusu hayvanlara bakmak için gidiyorlar. (SS: O eskidendi. Şimdi millet turizme gidiyor. Hindistan’ın en zenginleri orada, Pakistan’ın en zenginleri orada, Dubai’nin orda, Katar orada, Bahreyn orada, ben 20 yıl önce gittiğimde şimdi ki… ) daha doğrusu hayvanlara bakmaya gidiyorlar. Kenya’nın yanlışı ne biliyor musunuz? Kaç kişi geliyor kaç kişi gidiyor onun kontrol etmiyor. İnsanlar gidiyor hayvanlara yemek veriyor, durum değişti şuan yanlış olarak, sokakta yürürken hayvanlar size saldıracak. Kenya kapasite olarak bunu kontrol etmiyor, durum değişti yani. İkinci olarak bir ülkeye turist geliyorsa, hani biliyorsunuz yavaş yavaş yabancı geliyorsa o ülkenin kültürü değişmeye başlıyor. Hani bunun için önemli olan şey kontrol olması lazım; kaç turist geliyor, yılda kaç turist geliyor, nereden geliyorlar (SS: Büyükelçi şunu mu demek istiyor?  Kontrollü büyümek mi lazım demek istiyor? ) Tabi ki de kontrollü büyümesi lazım; Gambiya’nın turizm sektörü. 70’lerde bakarsak Gambiya’nın turizm, Gambiya’ya gelmek gelirine göre  %02,5, 80’lerde %5, %90’larda turizm müdürü oldum; 90’larda %12 şuan şimdilik bakarsak %25-%30 civarında ( SS: %20 ile%40 arasındaymış turizm. ) Kontrollü büyümesi lazım 90’lara bakarsak şimdi %25-%30 arası kaç turist geliyor toplam olarak. Aşağı yukarı aynı rakam. Fakat ne değişti biliyor musunuz? Eskiden turistler geliyor bir kola alıyor o kolayı paylaşıyordı, artık öyle bir sistem yok herkes ayrı ayrı kola alıyor; belki daha fazla harcama yapıyorlar. SS: Son sorum şu olsun. Eğer ki ben Gambiya’yla ilgili Cumhurbaşkanınızı ziyaret etmeyi düşünmedim; Senegal’e gidecektim. Sizin bu röportajınızı bitirelim dergimizi basalım yayınımızı bir görün. Daha sonra ekibimle bizi Gambiya’da ağırlarsanız; Cumhurbaşkanınızla da röportaj yaparım. Bizim dergimiz Türkiye’de çıkan 5 bin, Türkiye Cumhuriyetleriyle beraber toplam 20 bin; ama bu normal bir dergi değil hep business. Bazılarının baskı 2 milyon tane vardır ama etkin değildir; hanımefendi Türk olduğu için bilir dergimizi Business Channel Türk’ü, Türkiye’de iş dünyasından 2-3 tane dergi var. Sizinki bir yayınlansın. Daha sonra Gambiya ile ilgili bizi yolumuzu ve orada ağırlarsanız bende size Gambiya’nın sahillerini dronlarla, ekibimle güzel bir çekim yaparız. Size de hediyem olur. videolar çekelim evdekilerle de; bol bol çekelim.  Büyükelçi çok teşekkür ederim. AFC: Size çok teşekkür ederim. Buraya geldiğiniz için önce Gambiya’ seçtiğiniz için; Gambiya Ankara Büyükelçiliğini seçtiğiniz için teşekkür ederim. Buraya geldiğiniz içinde çok teşekkür ediyorum. Benim ülke için bu tasarım çok güzel bir tasarım oldu hem turizm için hem yatırım için çok teşekkür ederim.   https://businesschanneldergi.com/business-channel-dergi-144-sayi-cikti/