‘Gazi’nin mirasına sahip çıkan biziz’
Aslıhan Altay Karataş - Ankara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eğer bu ülkede Gazi’nin bölgemizi ve dünyayı kucaklayan siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri mirasına sahip çıkan birisi varsa o da biziz” dedi.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nca CSO Konser Salonu’nda düzenlenen anma törenine katılan Erdoğan, “İstiklal Mücadelesi’nin Başkomutanı, Cumhuriyet’in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete irtihalinin 83. yılında hürmetle, rahmetle yad ediyorum” diyerek başladığı konuşmasında özetle şunları söyledi:
DÜNYANIN BİRİNCİ LİGİ: Amacımız cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında ülkemizi ecdadımızın mirasına layık ve milletimizin hayallerine uygun bir seviyeye çıkarmaktır. Bunun için eğitimden sağlığa, güvenlikten teknolojiye kadar her alanda kurduğumuz sağlam altyapı üzerinde, siyasi ve ekonomik gücü ile dünyanın birinci liginde iddia sahibi bir Türkiye inşa etmenin gayreti içindeyiz.
ATATÜRK’Ü ANLAMADILAR: Atatürk’ü anmak elbette önemlidir ama asıl olan Atatürk’ü verdiği mücadelenin izini sürerek gerisindeki sebepleri doğru şekilde tespit ederek anlamaktır. Ülkemizde dillerinden Atatürk’ün ismini düşürmeyen ama onu anlama konusunda en küçük gayret de göstermeyen bir kesim hep olagelmiştir... Her fırsatta önünde poz verdikleri ama içinde ne olduğunu bilmedikleri Nutuk’ta, cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte ortaya konan üç hedef belirtiliyor. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve medeni memleketleri seviyesine çıkartacağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkartacağız. Gazi’nin milletimize işaret ettiği istikamet işte budur. Laf değil, icraat.
HANİ KEMALİSTTİNİZ?: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlik hayatı boyunca görev yaptığı yerler ve verdiği mücadeleyle, cumhuriyetle ulaşmak istediği hedefler eminim sizlere de tanıdık gelmiştir. Dikkat edilirse Mustafa Kemal Libya’da, Suriye’de, Çanakkale’de, Kafkasya sınırlarımızda, Anadolu’nun her karış toprağında. Hani bize diyorlar ya Azerbaycan’da, Suriye’de, Libya’da ne işin var? Hani siz Kemalisttiniz, Atatürk’ün yolundan gidiyordunuz? Dürüst değiller, işte biz, nerede ne yapılması gerektiğini gayet iyi biliyor ve atılması gereken adımı da vakti saatinde geldiğinde atıyoruz.
GAZİ’NİN SERENCAMI: New York’ta BM binasının tam karşısına Türk Evi inşa ettik. Orada adeta birilerine de mesajımızı en güzel şekilde verdik. Gazi Mustafa Kemal’in bu serencamı bugünkü Türkiye’nin de yol haritasıdır. Türkiye bugün de Suriye’dedir, Libya’dadır, Kafkaslar’dadır. Türkiye bugün de Avrupa’da ve dünyada öncü bir diplomatik mücadele yürütmektedir. Eğer bu ülkede Gazi’nin bölgemizi ve dünyayı kucaklayan siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri mirasına sahip çıkan birisi varsa o da biziz.
ATATÜRK İSTİSMARCILARI: Peki Atatürk isminin arkasına sığınanlar ne yapıyorlar? Maalesef kendi ülkeleri ve milletleri aleyhine hangi faaliyet varsa onun değirmenine su taşıyan, garip olmanın ötesinde çarpık bir Atatürk istismarcısı kesim ile karşı karşıyayız... Türkiye bunca güvenlik krizi yaşadı, terör örgütleri saldırdı, sınırları kuşatılmaya çalışıldı, ekonomik tuzaklara maruz kaldı. Güya Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu partinin başındaki zat, ülkenin en büyük yatırımını engellemek için tamamı yanlış, yalan ifadelerle kendi iş insanlarımızı tehdit ediyor, yetmiyor yabancılara mektup yazıp Türkiye’ye karşı ittifak çağrısı yapıyor.
SOPAYLA KOVALARDI: Şayet inanın Gazi hayatta olsaydı emin olun bunları o partiden sopayla kovalardı. Gerçi bu partinin mevcut yapısı içinde Atatürk, o partinin kapısından içeri sokulur muydu, tabii onu da bilmiyoruz. İktidarın hayalini kurmakla bile böylesine küstahlaşan, nobranlaşan, kibirden yanlarına varılmayan her kesimi tehdit eden, gavurun kılıcını çalmaktan başka iş bilmeyen bu faşist zihniyet, milletimizden hak ettiği mutlaka dersi alacaktır. Biz ise Atatürk’ün ülkeyi muassır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda, hangi yatırım yapılması gerekiyorsa yapmayı, hangi adım atılması gerekiyorsa atmayı, kiminle mücadele edilmesi gerekiyorsa mücadele etmeyi sürdüreceğiz.
‘Daha buzdağının altını görmediler’
Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise, 10 Kasım’ın bir bitiş, bir son yahut bir veda olmadığını, aksine 10 Kasım’ın bir devamlılığın, dünya döndükçe sadık kalınacak ve yaşanacak bir hayat görüşünün, vatan, bayrak, millet ve insan anlayışının devir teslimi olduğunu söyledi. Ersoy “Diyoruz ki; huzur içinde uyuyasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk. İlham verdiğin yolda yürüyüşümüz her adımda daha da hızlanarak güçlenerek; hedeflere ulaşıp sürekli daha iyisine, daha ötesine yönelerek devam ediyor. Bize engel koyabileceklerini, baskı yapabileceklerini, üstünlük kurabileceklerini sandıkları her alanda milli ve yerli gücümüzü sahaya çıkardık. Çıkarmayı da sürdüreceğiz. Daha buz dağının altını görmediler” dedi.
Perinçek de katıldı
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Devlet Çok Sesli Korusu’nun verdiği konserle başlayan törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Bakanlar Hulusi Akar, Mehmet Nuri Ersoy, Fahrettin Koca, Adil Karaismailoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları, TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de katıldı. Erdoğan, tören öncesinde Atatürk fotoğraflarından oluşan sergiyi de gezdi.