Her Hikayenin İki Tarafı Var! Film Tarihine ‘Kötü’ Olarak Geçen Fakat Anlaşılmamış Olabilecek Karakterler

Harry Potter severler Dudley'in Harry'nin hayatını olabildiğince cehenneme çevirmek istediğini iyi bilir. Ama Dudley'in Harry'e karşı bu tarz davranışlarının kaynağı anne ve babası olabilir. Şımarık kuzenin kendini ara sıra büyünün yanlış tarafında bulması, mesela hayvanat bahçesinde yılanla olan korku dolu anları ve kalçasında aniden biten domuz kuyruğu da, Harry'e olan bu tutumlarını körüklemiş olabilir. Siz ne dersiniz?

Maleficent filmin hem ana hem de kötü kahramanı. Bir insan olan gerçek aşkı Stefan tarafından ihanete uğradığı an hikayesi şekilleniyor. Stefan, krala vermek üzere Maleficent'in kanatlarını çalıyor ve sonrasında tahta varis seçiliyor. Malificent ise intikam için prensesi derin bir uykuyla lanetliyor. Malificent kızı tanıdıkça davranışlarından pişman oluyor ve kızın krallığını korumak istiyor. Bu peri masalı, aileler arasındaki bağ ile kadınların gücünü bir prens ve prensesin arasındaki geleneksel aşkın üzerinde tutuyor.

Hepimiz Titanic'i ilk izlediğimizde Ruth DeWitt'i Rose'un katı annesi olarak görüp hikayenin kötü karakterlerinden biri olduğunu düşünmüşüzdür. Kötü davranışlara sahip olduğuna şüphe yok; Jack'e hep kötü davranmakla beraber Rose'a Cal ile evlenmesi için sürekli baskı yaptı. Burnu havada, kaba ve bencil olsa da kızını önemsiyordu ve her anne gibi onun için en iyisini istiyordu. Bu konuda onu suçlayabilir miyiz? Cankurtaran botu sahnesinde Rose olmadan ayrılmayı reddetti ve geminin yavaş yavaş batışına tanık olurken kızı ve diğer yolcular hala gemide olduğu için gözyaşlarına boğuldu.

Aslında King Kong bir yaratık filmindeki basit bir canavar değil, çok daha fazlası. Filmde insanlar denizde kaybolduktan sonra Skull adasına varıyor ve farkında olmadan gorilin yaşam alanına giriyor. Hikaye ilerledikçe Kong'un Ann'e karşı korumacılık duygusu olduğunu görüyoruz. Tüm insanlar onu yakalamak, kontrol altına almak ve ondan yararlanmak isterken gorilin istediği tek şey yalnız kalmak.

Loki'nin ise Thor filminde kötü olmak için birçok sebebi vardı. Odin, onun bir buz devi olduğunu saklamak için büyü kullanarak Loki'yi bir bebekken alıp büyütmüştü. Sadece bu da değil, Loki tüm hayatını inanılmaz derecede bencil ve sorumsuz olan ailenin favori oğlu Thor'un gölgesinde kalarak geçirdi. Evlatlık olduğunu öğrenmesi Loki'yi bir eşiğe getirmiş olsa da Thor gibi bir kardeşle yıllarca uğraşmak onu gerçek bir kötü olma noktasına sürükledi.

Evet, Sid oyuncakları sırf eğlence olsun diye eziyor hatta havaya uçuruyordu. Fakat oyuncakların canlı olduğunun farkında bile değildi. Aslında Sid ebeveynlerinden ilgi göremeyen küçük bir çocuktu. Filmin sonunda Woody ve diğer oyuncaklar onu öyle korkuttular ki, Sid bir daha oyuncaklara zarar vermeyeceğine dair yemin etti.

Matrix filminden Ajan Smith, bilim kurgu dalındaki en öne çıkan kötü karakterlerden. Amacı, simülasyondaki diğer ajanlar gibi Trinity, Neo ve Morpheus'a düşman olmaktı. Fakat Hugo Weaving ona o kadar karmaşık özellikler vermeye başladı ki, nihayetinde Smith diğer ajanlara ve makinelere ihanet etti. Onun için insanlar iğrenç birer virüstü. Matrix de kaçmak zorunda olduğu bir hapishane.

Kont Dooku, Star Wars serisinde Darth Vader kadar ikonik bir kötü. Kendisinin Cumhuriyete ihanetini anlamak ise zor değil. Dooku'ya göre, Jediler barışı artık sağlayamadıkları için gözden düşmüşlerdi. Jedi Düzeni, siyasete karışmayı çok önemsiyordu ve kibirlerinin esiri olmuşlardı. Yine de Sith en iyi seçenek değildi.

Listemizdeki bir diğer kötü karakter ise High School Musical serisinden Sharpay Evans. Çoğumuz dramatik ve kaba davranışlarını hoş bulmasak da şu bir gerçek ki, Sharpay anaokulundan beri birçok oyunda yer aldı ve daha iyisi için çabaladı. Lisede ana bir rolü hak etmişti. Bu arada Troy ve Gabriella'nın karaoke yapmaktan başka deneyimleri yoktu.

Aslan Kral'daki kötü kardeş, şüphesiz Disney'in en sevilen kötülerinden. Kendisi savunmasız bir karakter olarak görünse de Mufasa'yı görevden almayı ve Simba'yı da taht sırasından çıkarmayı başardı. Kralların doğuştan değil de yetenek ve becerileriyle kral olmaları gerektiğine inandı. Böylece Scar, Kovu'nun iyiliği için Nuka'yı reddetti. Bu doğru bir karardı çünkü Kovu gerçekten de kral olmaya yetecek özelliklere sahipti. 

Peki, sizin film tarihinde favori kötünüz kim? Sizce niçin bazen kötüleri kahramanlardan daha çekici buluyoruz?