İBB Muhtarlık İşleri Daire Lideri Yavuz Saltık, DİAYDER davasından beraat etti

GAYE ŞEYMA CAN

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık'ın, İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı olduğu dönemde "Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (DİAYDER) terör örgütü PKK ile iltisakını araştırmadan derneğe yemek kartları verdiği" gerekçesiyle 15 yıla kadar hapis talebiyle yargılandığı davadan beraat etti. Saltık, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, "Türkiye ve İstanbul Büyükşehir Belediye tarihinin en büyük sosyal politika bütçesini bu şehrin ötekilerine, bu şehrin arka sokaktaki insanlarına kullanmanın bir bedeli varsa da bunda şerefle ödemeye hazırdım" dedi.

İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık hakkında, İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı olduğu dönemde "DİAYDER'in terör örgütü PKK ile iltisakını araştırmadan derneğe yemek kartları verdiği" gerekçesiyle 15 yıla kadar hapis talebiyle yargılandığı davanın karar duruşması bugün yapıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya Yavuz Saltık ve avukatları katıldı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP İstanbul milletvekilleri Özgür Karabat, Enis Berberoğlu ve çok sayıda partili de duruşmayı takip etti.

"ÜLKEME, BELEDİYEME ZARAR VERECEK BİR ŞEY YAPMADIM"

Duruşmada son sözü sorulan Saltık, "Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum. Herhangi bir terör örgüt üyesine yardım sağlamadım. Görevim haricinde bir şey yapmadım. Ülkeme, belediyeme zarar verecek bir şey yapmadım. Ben üzerime atılı örgütle alakalı suçu şiddetle reddediyorum. Beraatıma karar verilmesini talep ediyorum" dedi.

BERAAT KARARI VERİLDİ

Kararını açıklayan mahkeme, Saltık'ın yüklenen suç yönünden kastının yokluğu nedeniyle oy çokluğuyla beraatına hükmetti. Mahkeme başkanı karara muhalefet şerhi koydu.

Duruşma sonrasında adliye önünde açıklama yapan Yavuz Saltık, dava süreci boyunca asla kendisinden şüphe etmediğini belirterek şöyle konuştu:

"BEN YOKSULLARIN ELİNDEN TUTMAK DIŞINDA BİR ŞEY YAPMADIM: 2 yıla yaklaşan bir süreçte 'teröre yardım ve yataklık etmek' iddiasıyla burada bulundum. Bu süre zarfında zerre miskal şüphe etmedim. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarihinin ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük sosyal politika bütçesini yönetmiş bir daire başkanı, bir yerel yönetim olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak bu şehrin arka sokaklarında yoksullara, yetimlere, öksüzlere kimsesizlere, Romanlara, Kürtlere, Abdallara hizmet etmek, o yoksulların ellerinden tutmak dışında hiçbir işlem yapmadım. Şerefle taşıdığım Türkiye Cumhuriyeti'nin memurluk unvanına, başkanıma, belediyeme halel getirecek herhangi bir iş ve işleme imza atmadım. Bundan emin olarak buralara geldim. Beni yetiştiren anneme, bana emek veren öğretmenlerime üzerimde emeği olan tüm büyüklerime mahcup olmamak adına bu karar beni en çok da bu yönüyle sevindirmiştir.

BU ŞEHRİN SOSYAL POLİTİKA BÜTÇESİNİ BU ŞEHRİN ÖTEKİLERİNE KULLANMANIN BİR BEDELİ VARSA ÖDEMEYE HAZIRDIM: Bir diğer yandan da Türkiye ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarihinin en büyük sosyal politika bütçesini bu şehrin ötekilerine, bu şehrin arka sokaktaki insanlarına kullanmanın bir bedeli varsa da bunda şerefle ödemeye hazırdım. Benim bu duruşmalarda sergilediğim. Sadece kendi adıma değil onurlu, şerefli ve İstanbul halkına her türlü zorluğa rağmen hizmet etmek için yarışan, çabalayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi adınadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin bayrağını yere düşürmeyen bir karar alındığı için ve bu işlemleri yaparken de başım dik, alnım açık, evime gideceğim için çok mutluyum. Adaletin tecelli etmesinden çok mutluyum. Sadece  Berlin'de değil, Türkiye Cumhuriyeti'nden de hakimlerin olduğunun bir ispatıdır bu. Bu davadan bana bir mahkumiyet çıksaydı sadece ve sadece yardım edemediğim, destek olamadığım, yardımına koşamadığım, bir şekilde bana ulaşamayan insanlar adına üzülürdüm.

BU ŞEHRİN YOKSULLARI İBB'DEN MEDET UMACAK DURUMDADIR: Bu şehrin yoksulları İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden medet umacak durumdadır. Şu anda işimin başına dönüp yine bu şehrin insanlarına hizmet etmeye döneceğim. Çünkü. Bizim belediyecilik anlayışımız Ekrem İmamoğlu başkanımızın bize verdiği görev sadece ve sadece kişilere, zümrelere, derneklere, cemaatlere değil bu şehrin insanlarına, bu şehrin halkına, bu şehrin ötekilerine hizmet etmektir."