İmamoğlu’na canlı yayında aday soruldu! Yanıtı Kılıçdaroğlu olsa da kapıyı kendisi için açık bıraktı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Halk TV'de gazeteci İsmail Küçükkaya'nın konuğu oldu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Ekrem İmamoğlu, Küçükkaya'nın, "Altılı masa sizi aday gösterse, ister misiniz?" sorusuna dikkat çeken bir yanıt verdi.

"BANA GELİRSE TABİİ YAPARIM"

İmamoğlu, "Bu omuzlar her yükü taşır bana gelirse de ne demek tabii yaparım. Çünkü bu 6 yaşındaki çocuklar olmasın diye. Bu ülkenin iş insanları var mucizeler yaratıyor akademik kısmı muazzam. Niye demokraside en sonda olalım. Hak etmiyoruz. Özgür Özel güzel bir şey söyledi. Milli ve yerli olanı TOGG hepimizin. Troll kavramı var ya bunlardan kurtulmak için kazanmak zorundayız. Bu omuzlar her yükü taşır. 6'lı masadan çıkan en çok koşan nefer ben olacağım." ifadelerini kullandı.

"HEPİMİZ İÇİN ADAY KILIÇDAROĞLU'DUR"

İmamoğlu, "Hepimiz için aday, bütün CHP'liler için aday Kılıçdaroğlu'dur. Bunun kararı 6'lı masadadır. Bunun özelliklerini de söylüyor. 6'lı Masa'yla proje üretecek, beraber ilerleyecek biri olacak. Baktığınızda 6 ay var daha. Öncelikli mesele sürecin yürütülebilmesi. 'Dostlarımızla birlikte' diyor genel başkan, bu önemli. Adaylık meselesinde iktidar adayın ismini isteyebilir siz ondan uzak durun. Baktığınızda 6 ay var seçime, böyle bir ortamda bugünden aday belli olmalıdır bu tartışılır. Öncelikli mesele sürecin iyi yönetilmesi önemli. 6 masanın bilgisi olarak çalışmaların yapılması Türkiye'nin geleceği ile ilgi çalışılması mühim."

"ADALET YOKSA GERİSİNİ KONUŞMANIN BİR ANLAMI YOK"

İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde: "Şimdi burada biraz sakince anlatmak isterim. Milletimizin zihnine bu tekrar girsin çünkü unutuyoruz. Hangi iddialar olursa olsun. Hangi duyumlar geliyorsa, ki benzer duyumlar bize de geliyor. Ama ben bu mahkemenin hakimine, Türk yargısının hakimlerine, yargıçlarına, savcılarına güvenmek istiyorum. Bakın adalet, hava ve su gibidir yani. Adalet yoksa gerisini de konuşmanın bir anlamı yok. Bir önceki hâkimin yaşadıklarını konuşarak başlamamız lazım. Bir önceki hâkim daha yeni İstanbul'a gelmiş bir hâkim ve bu mahkemede bu davaya bakmak üzere görevlendiriliyor. Ve bu kişi ile ilgili bizim aldığımız duyumlar, bilgiler, iddialara baktığınızda içinde her şey var. Kumpas var, tehdit var her şey var. Yani dolayısıyla hâkime ne diyorlar? Bir önceki süreci aydınlatmak lazım.

"HAKİM 1 YIL KALARAK NİYE GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILDI?"

7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin hâkimi bu mahkemeye atanıyor. İki yıl daha burada kalması gerekirken bir yıl kalarak niçin bu görevinden uzaklaştırıldı ve Karadeniz'e gönderildi. Bunu sordum ben. Kaç kez? Üstelik eşinin de özel durumu var. Bu atamaya da karşı çıkıyor. İkinci sorum, bu mahkemenin olduğu adliyedeki başsavcı, gönderilen hâkime '2 yıldan fazla ceza ver, siyasi yasaklı olsun. Seni istediğin yerde ağır ceza reisi yapalım' demiş midir? Dememiş midir? Bakın bize gelen iddiaları söylüyorum. Hâkim tehdit edilmiş midir? Denileni yaparsan ödüllendirileceksin teklifinde bulunmuş mudur? Bütün bu soruları çoğaltabilirim. Bu iddiaları arttırabilirim. Bir önceki mahkeme hakimiyle ilgili konuşuyorum.

"DAVA 20 AY SONRA AÇILIYOR"

Şimdi burada şunu söylemeye çalışıyorum. Ya bu şikayetler yapıldı, avukatlar başvurdu HSK tenezzül edip bu yaşanan süreçle ilgili bir soruşturma açmadı. Çok enteresan. Bu mahkemeden ne isterim? Adalet isterim, o mahkemeye, Türk yargısına güvenmek isterim. Sayın bakanın sandık başında 700 terörist iddiasıyla ilgili söylemleri ile ilgili mahkeme sonuçlandı sıfır. Ben kimseden lafımı esirgemem. Seçimi iptal eden YSK üyelerine diyorum ki 'Hiç mi vicdanınız yok, milleti perişan ettiniz' dedim. Bu cümleleri YSK üyelerine söylüyorum. Haziranda ben seçimi kazandım, peki bu ahmak cümlesi ne zaman söylendi? Ta Kasım 2019'da. Ben görevi almışım, işimin başındayım, coşkuyla işimi yapıyorum, coşkuyla projeler üretiyorum. 7 ay sonra, keyfim yerindeyken döneceğim ben YSK üyelerine hakaret edeceğim. Ya arkadaş 'Ben lafa bakarım laf mı diye adama bakarım adam mı diye' cümleme başlayıp bana ahmak diyenin hakaretini iade ediyorum. Daha acısı ise 4 Kasım'da bu sözü bakana iade ediyorum. Bu dava ne zaman açılıyor biliyor musunuz tam 20 ay sonra 27 Mayıs 2021'de. O işte kim biliyor musunuz? Az önce söylediğim laf gibi o gün de davayı iptal ettirenlerin kim olduğu belli. Siyasi irade. O hüngür hüngür ağladım diye anlatan bakan. Siyasi irade bu davayı açtıran da siyasi zaten.

"FARK ATARIZ"

Şimdi bana arkadaşlarım, 'Ya başkanım seçim iptal edilir mi' diyorlar. Dedim 'Edilmez inşallah.' Ya edilirse ne olur? Ya arkadaşlar fark atarız dedim. Bakın fark atarız dedim. Milyonlarca fark atarız. Zaten kazanacağız ama milyonlarca fark atarız. Ben meselesi değil yani. Bizim ya biz biriz yani. Millet İttifakı bir. Bugün ha. Ekrem İmamoğlu'na bir ceza verilmesiyle bir başkasına ceza verilmesi farkı yok. Kimin nerede olduğunun da bir önemi yok. Yani yargının siyasetin aleti olduğuna inanan halk, bunu gören halk tepki gösterir. Ona, siyasi iradeye öyle bir tokat atar ki bir daha yerden kalkamaz. Fark atarız, ama ben bunu istemiyorum, neyle kazandıysak onla olalım.

"HEPİMİZİN ADALETE İHTİYACI VAR"

Uzman görüşleri var. Uzman hatta uzman görüşü veren bazı hukukçuların, oraya şahit olarak katılıp bu uzman görüşünü savunmak istediklerini de biliyorum. Tabii bu hukuki bir alan. Hani ben neticede hukukçu değilim. Normalde şahitlerin dinlenmesi lazım. Yani açıkçası bir muamma yani. Bir şey diyemiyorum. Sadece o mahkemenin değil bakın. Bu ülkenin bütün mahkemelerinin yargıçlarına sonsuz güvenmek istiyorum. Adalet duygusuna güvenmek istiyorum. Hatta bu son mahkemeden sonra, dua etmişimdir. 'Allah bu ülkeyi vicdan sahibi olmayanlardan, ahlak sahibi olmayanlardan, adalet duygusuna sahip olmayanlardan korusun' demiştim. Ya bu ülkeyi, bu milleti korusun. Hepimizin adalete ihtiyacı var.

"SEÇİM İKİNCİ TURA KALMAZ"

Kazanacağımıza elbette inanıyoruz. Seçim ikinci tura kalamaz. Kalmaz dediğin, kalamaz yani. Çok kararlı olmalıyız. Çok inançlı olmalıyız. Çok tedbirli olmalıyız.