‘Kardeşinin Öykü Arin’e yüzde yüz uyumlu bir donör olması bizim için bir mucize’
İzmir'de yaşayan Eylem Şen Yazıcı ve Çağdaş Yazıcı çiftinin çocukları Öykü Arin'e yaklaşık 3 yıl önce kasım ayında Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi konuldu. Doktorlar, JMML teşhisinin agresif bir mutasyonu olduğunu belirterek aileye Öykü Arin'in kök hücre nakli olması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine aile, Öykü Arin'in kök hücre nakli olabilmesi için 'Öykü Arin'e Umut Ol' bağış kampanyasını başlattı. Kampanyanın başlamasının ardından hem yurt içinde hem de yurt dışında yüz binlerce kişi, bağışçı oldu. Fakat bağışçılardan bir eşleşme olmayınca Öykü Arin, 11 Nisan 2019'da tedavi altına alındı ve annesinden yarı uyumlu nakil yapıldı. Nakil başarısız olunca aynı yıl 26 Haziran'da babası Çağdaş Yazıcı'dan alınan ilikle yüzde 98,5 oranında başarılı sağlandı.
Kardeşlerden gerçekleştirilecek naklin daha başarılı olabileceğini düşünen aile, yeni bir çocuk dünyaya getirmeye karar verdi. Hamile olan Yazıcı, 8 Kasım günü özel bir hastanede doğum yaptı. Dünyaya gelen erkek bebeğe 'Arkadaş Ekim' ismi verildi. Bebeğin, Öykü Arin ile doku tipinin tam uyumlu olduğu tespit edildi.
'ÖYKÜ ARİN ARKADAŞ İSMİNİ ÇOK SEVİYOR'
Arkadaş Ekim'in sağlık durumunun iyi olduğunu belirten anne Yazıcı, "Bebeğin Arkadaş ve Ekim olmak üzere iki ismi var. Öykü Arin, Arkadaş ismini çok seviyor. Öykü Arin, çok mutlu olduğu için bu ismin konulmasını istedi. Bizim de çok sevdiğimiz bir şarkı var. Bunun bizim hayatımızda özel bir yeri var. Öykü Arin'in bir kardeşi olduğu için çok mutluyuz. Hayatı boyunca ona destek verecek ve dayanışma içinde olacaklar. Bunun ötesinde Öykü Arin'e yüzde yüz uyumlu bir donör olması bizim için bir mucize" dedi.
Öykü Arin'in yaşadığı zorlu süreci anlatan anne Yazıcı, "Öykü Arin'e 2018 yılında JMML teşhisi konuldu. Agresif mutasyonu olduğu için nakil olması gerekiyordu. Yüzde yüz uyumlu bir donör aradığımız için kampanya başlattık. Bu kampanya binlerce insanı harekete geçirdi. Yüz binlerce insan donör oldu fakat bir eşleşme olmadı. Daha fazla beklenemeyeceği için yarı uyumlu nakili denemek zorunda kaldık. Önce benden denendi. Benden yapılan yarı uyumlu nakil başarılı olmadı. Daha sonra babasından yarı uyumlu nakil yapıldı. Bu nakil başarılı oldu fakat sonrasında ilik savaşı başladı" diye konuştu.
'RİSK DEVAM EDİYOR'
Anne Yazıcı, şöyle devam etti:
"Hastalığın nüksetme riski de var. Nakil işleminin üzerinden 5 yıl geçtiğinde, bu riskler azalmış oluyor. Gündemimizde hep tam uyumlu donör bulma konusu devam etmişti. Sadece Öykü Arin için değil, bütün Öykü'ler için donör arayışımızı sürdürdük. Türkiye'de kök hücre bağışçısı sayısı çok az. İnsanlar bilgi sahibi değiller ve ön yargıları var."
Kök hücre bağışı konusundaki farkındalığın artması gerektiğini belirten anne Yazıcı, "İnsanlar başlarına gelmeden kök hücre bağışının önemini anlayamıyor. Bu hastalıkların oranı çok yüksek. İlik nakli hayatta kalmak için çok büyük bir şans. Hala donör sayısı çok az. Kök hücre bağışçısı olmak çok önemli. Bu işe kendi kızımız için başladık ama kök hücre bağışı bekleyen yüz binlerce insan olduğunu gördük. 'Donör olun' çağrımızı da bu yöndeki çalışmalarımızı da sürdürmeye devam edeceğiz. Daha fazla insanın donör olmasını sağlamak çok önemli. Donör olun, umut olun ve asla vazgeçmeyin. Kök hücre bağışı hayat kurtarır" ifadelerini kullandı.