Nilüfer’den Unutulmaz Açıklama: İftira ve Gerçekler

Şarkıcı Nilüfer, kızı Ayşe Nazlı ve Reha Muhtar’ın oğlu Poyraz hakkında ortaya atılan iddiaları iftira olarak nitelendirdi. Reha Muhtar’ın merdivenlerden düşerek hastaneye kaldırılmasının ardından, Deniz Uğur ve avukat Feyza Altun’un Poyraz ve Ayşe Nazlı hakkında yaptığı açıklamalar Nilüfer tarafından reddedildi. Nilüfer, bu olayların yanlış bilgi ve iftira içerdiğini belirterek, Poyraz’ın ve Ayşe Nazlı’nın Reha Muhtar’ın evinde olduklarını ve Poyraz’ın kendi isteğiyle babasında yaşamaya karar verdiğini ifade etti. Nilüfer, yaşananların ardından ortaya çıkan spekülasyonlar ve kendisine yapılan acımasız yorumlar karşısında duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve olumsuz yorumlara tepki gösterdi. Nilüfer'in açıklaması şu şekilde: "Merhaba sevgili takipçilerim, öncelikle şunu söylemek istiyorum, çocuk kaçırma ya da alıkoyma gibi bir şey söz konusu değildir. Tamamı, maalesef iğrenç bir iftiradır. Bilmem görüyor musunuz arkamdaki manzarayı ben Bodrum’dayım. Tam dört günden beri Bodrum’dayım. Kızım İstanbul’da. Birkaç günlük burada tatil yapıp buradan da Çeşme’ye konsere geçmek üzere buraya tatile geldim. Dün gelişen olayları anlatmak istiyorum. Beni tanıyanlar bilir, biliyorsunuz ben net bir insanım. Olduğu gibi, ne olduysa dün, onu size anlatmaya çalışacağım. Dün sabah saat 9 gibi beni kızım aradı. Çok üzgündü ve ‘anne, babam düşmüş ve yoğun bakıma kaldırılmış. Poyraz aradı beni ve entübe edilmiş’ dedi. Tabii çok üzüldüm, ilk reaksiyonum şuydu, ‘Ayşe Nazlı hemen hastaneye git’ dedim. Ayşe Nazlı hastaneye gittiğinde Poyraz oradaydı. Çünkü gece saat 1 sularında Reha bey oğluyla beraber dönerken yalısında olan bir merdivenden düşüyor ve o sırada solunumu duruyor ve Poyraz ki 14-15 yaşında, evde başka kimse yok, yandaki komşuya koşuyor, yardım istiyor ve komşu gelip ambulans çağırıyor ve gece saat 1 sularında hastaneye kaldırılıyor Reha Muhtar. Gece saat 1-1,5’tan itibaren Poyraz hastanede. Ayşe Nazlı hastaneye gidince öğlene doğru ve başka hiç kimse yok, Poyraz tek başına, hiç kimsesi yok başka. Poyraz bu arada parantez açıyorum, gece Ayşe Nazlı’yı aramış ancak Ayşe Nazlı uyuduğu için duymamış. Sabahleyin aradığında duymuş. Bu arada şunu da söyleyeyim, annesini aramamış, sabah da annesini aramamış. Çünkü Poyraz bir süre evvel mahkeme kararıyla babasında kalmaya karar verdi. Yani Poyraz Muhtar babasında kalıyor, babasında yaşıyor ve annesinin evine gitmek istemiyor. Bunun nedenlerini ben açıklama konusunda yetkili değilim, yetkili olmadığım gibi benim haddim de değil. Onların ailevi ilişkileridir ben karışamam. Ayşe Nazlı gittiğinde hastaneye, ağlıyor. Çünkü babası yoğun bakımda. Çünkü o Ayşe Nazlı’nın babası, Poyraz da Ayşe Nazlı’nın kardeşi. Her ne kadar kan bağları yoksa da onun kardeşi. Bana dedi ki ‘Anne, Poyraz eve gitmek istiyor.’ Kedi ve köpeği var Poyraz’ın evde. Hem onlara bir bakmak, kolaçan etmek, mamalarının tazelemek istiyor hem de birkaç parça eşyasını almak istiyor. ‘Tabii canım’ dedim. Ayşe Nazlı, Poyraz’ı aldı ve Poyraz’ın evine yani Reha beyin evine gittiler. Ve orada, o işleri yaparlarken bir telefon geldi ve dediler ki ‘Ayşe Nazlı, Poyraz’ı hastaneye getirsin, yoksa suç duyurusunda bulunacağız.’ Ben de kızımı aradım, ‘Kızım çok rica ediyorum, Poyraz’la beraber tekrar hastaneye gelin.’ Olayın tamamı budur biliyor musunuz? Ben dört gündür Bodrum’dayım. Ayşe Nazlı da tamamen onun ablası olarak, onun dileğini yerine getirmiştir ve Poyraz’ın evine gitmiştir. Başka bir yere değil. Bu iftirayı edenler hakkında bir şey söylemek istemiyorum. Herhangi bir şekilde açıkçası mahkemeye de vermek istemiyorum iftira ettikleri için. Çünkü ben bu kötülüklerle uğraşamam. Ama onlara sadece şunu diliyorum, lütfen iyi insan olmaya çalışın. Bu kadar kötü olmak zorunda değilsiniz, iyi insan olun. Bir de başka bir mesajım da çok güvendiğim yıllar içinde çok güven oluşturduğuma inandığım, beni seven ve beni takip eden insanlardan bazılarından, maalesef beni çok yargılayan, suçlayan ve bu iftiralara inanan insanların yorumları… Hem bana hem kızıma yapılan çok acımasız yorumlar. Özellikle de ben alışkınım ama kızıma yapılan acımasız yorumlara gerçekten çok üzüldüm. Onlara da çok kırgınım. İyiliklerle kalın, iyi insanlarla beraber olun, hayat sizin karşınıza iyi insanlar çıkarsın. Çocuklarımızın karşısına iyi insanlar çıkartsın. Tek dileğim bu. Teşekkürler." Kaynak:Cumhuriyet