NUSRET GÖKÇE’NİN DÜŞÜŞÜNÜN PERDE ARKASI: ESKİ ÇALIŞANLAR ŞOK İDDİALARLA GELDİ

Dünyaca ünlü et restoran zincirinin sahibi Nusret Gökçe hakkında eski çalışanlarının ortaya attığı iddialar gündeme bomba gibi düştü. “Salt Bae” hareketiyle küresel bir fenomen haline gelen Gökçe’nin restoranlarında çalışan personeller, ağır çalışma koşulları ve etik dışı uygulamalarla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Eski çalışanların anlattıkları, markanın perde arkasında oldukça farklı bir tablo olduğunu gösteriyor. İddialara göre, restoranlar “lüks bir mekan” olmaktan çok, çalışanlar için adeta “bir cezaevi” gibi yönetiliyor.


ÇALIŞANLARDAN ÇARPI CÜMLELER


MARKA VE İTİBAR SORGULANIYOR

Nusret Gökçe, Dubai, Miami, Londra ve New York gibi dünya şehirlerinde açtığı restoranlarla küresel bir marka haline gelmişti. Ancak eski çalışanlara göre,

Özellikle Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile çekilen tartışmalı fotoğraf sonrası, markanın uluslararası prestijinin zedelenmeye başladığı da hatırlatıldı.


RESTORAN DEĞİL CEZAEVİ BENZETMESİ

Çalışanların en dikkat çekici tanımlaması “Restoran değil, cezaevi gibiydi” oldu.
İddialara göre, mola hakkı neredeyse hiç tanınmıyor, çalışanlara sürekli emir yağdırılıyor ve her davranış kameralarla takip ediliyordu. Uzun süreli ayakta çalışma, baskı, düşük ücret ve mobbing benzeri davranışların yaygın olduğu ileri sürüldü.


MARKA GELECEĞİ VE TOPLUMSAL ETKİLER

Bu iddialar, hem Nusret Gökçe’nin kişisel imajını hem de markasının itibarını sarsabilecek nitelikte.
Uzmanlara göre, bu tür ifşalar restoran sektöründe “etik işletme” tartışmalarını yeniden gündeme taşıyor. İş yerinde çalışan haklarının korunması, kurum içi denetimlerin artırılması ve şeffaf yönetim anlayışının benimsenmesi artık kaçınılmaz hale geliyor.

Nusret Gökçe cephesinden konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmazken, çalışanların iddiaları sosyal medyada geniş yankı buldu.