RTÜK, Türk vatandaşlarını medyanın olumsuz tesirlerinden koruyor
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı Dr. İbrahim Uslu, Türk vatandaşlarının yoğun yaşadığı ülkelerde düzenledikleri çalıştaylarla bu ülkelerde yaşayan vatandaşları medyanın olumsuz etkilerinden korurken, Türkçe'nin unutulmaması için de önemli bir kamu diplomasisi yürüttüklerini bildirdi.
Karadeniz Yayıncılık Düzenleyici Otoriteler Platformu'nun (BRAF) 10. yıllık toplantısı için Antalya'ya gelen RTÜK Başkan Yardımcısı Uslu, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Almanya ile birlikte başta internet ve sosyal medya regülasyonu (düzenleme-ayarlama) ile dijital platformların regüle edilmesi konularında Avrupa'da başı çeken iki ülkeden biri olduğunu belirtti.
Almanya'nın dezenformasyon ve özellikle yalan haber başta olmak üzere sosyal medya kanununu altı yıl önce hayata geçirdiğinde Fransa'dan İtalya'ya kadar birçok AB ülkesinde "İnternet regüle edilir mi? İnternet üzerine denetim doğru mu" diye ciddi tartışmalar doğduğunu hatırlatan Uslu, şöyle konuştu:
"Bugüne geldiğimizde bakıyoruz ki o zaman bu tartışmaların olumsuz anlamda karşısında olan ülkeler şu anda Almanya'nın da ötesine geçmiş durumdalar. Bazen ülkemizde bazı tepkiler alıyoruz ama bu biraz dışarıyı görmemek veya dışarıdaki gelişmelerden haberdar olmamakla da alakalı bir şey. Medyayı düzenlemek ve denetlemek, dünyanın modern tüm ülkelerinde var. Malezya'dan tutun Fas'a, İngiltere'den tutun Amerika'ya, Almanya'dan tutun Türki Cumhuriyetlere veya Orta Asya'ya kadar. Tüm dünyada bu alanın regüle edildiği, boş bırakılmadığını görüyoruz."
"Düzenleme demek özgür yayını engellemek değil"
Sosyal medyada görüldüğü gibi medyanın düzenlenmesinin de asla boşluk kabul edebilecek bir alan olmadığını vurgulayan Uslu, "Düzenleme demek ceza vermek, işte sürekli takip etmek veya özgür yayın yapılmasını engellemek demek değildir. Bu alanı düzenlemek, bu alanın kurallarını koymak, tırnak içerisinde oyuncularının doğru yerde konumlanmasını sağlamak için doğru yeri veya doğru düzenlemeleri yapmak anlamına geliyor. Uluslararası toplantıların hepsinde, yapmış olduğumuz düzenlemelerle hep imrenilen bir ülke olduğumuzu görüyoruz. Örneğin dijital platformlarda çocuklar için ebeveyn uygulamasını, şifre uygulamasını getiren ilk ülkelerden biriyiz ve yine bu toplantılarda bunun nasıl yapıldığını, uygulamalarına dair pilot çalışmalarını burada Avrupalı dostlarımıza veya diğer platformlarda aktarıyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, özellikle dezenformasyon ve yalan haber konularına ilişkin attığı adımların, yaptığı düzenlemelerin Avrupa ve dünyada ciddi dikkat çektiğini vurgulayan Uslu, "Dijital platformları lisanslayan, onlara ülkemizde Türk hukukuna tabi bir şirket kurduran, yine buraya Türk yönetici atatan bir ülkeyiz. Birçok Avrupa ülkesi, dünyadaki birçok saygın otorite nasıl yaptığımızı, nasıl regüle ettiğimizi öğrenmek için toplantılarda veya ikili görüşmelerde sürekli kapımızı aşındırıyorlar, bizleri ziyaret ediyorlar. Bu tür toplantılarda açıkçası hep liderlik sürecini yürütüyoruz." dedi.
"RTÜK kamu diplomasisi alanında çalışmalar yapıyor"
Uslu, RTÜK'ün düzenleyici ve denetleyici görevinin yanı sırada uluslararası birçok arenada Türkiye'yi kamu diplomasisi alanında temsil ettiğini belirtti.
Türkiye'deki medya düzenlemelerinin yurt dışına aktarılması, bu anlamda başka ülkelerdeki gelişmelerden haberdar olunması noktasında çok değerli çalışmalar yürütüldüğüne değinen Uslu, "RTÜK, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ) çatısı altında kurulan BRAF'ın kurucusudur. Bunun yanında Avrupa Düzenleyici Otoriteler Platformu (EPRA), İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı bünyesinde kurulmuş İslam Ülkeleri Yayıncılık Düzenleyici Otoriteleri Forumu (IBRAF) gibi birçok platformda kamu diplomasisi alanında çalışmalar gerçekleştiriliyor." dedi.
Geçen yıl Türk vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı Almanya, Fransa ve Macaristan gibi 8 ülkede dijital medya, medya okuryazarlığı ve Türkçe çalıştaylarını Yunus Emre Enstitüsü ile birlikte gerçekleştirdiklerini belirten Uslu, "Bu programlarda Türk vatandaşlarına özellikle çocukların medyadan olumsuz etkilenmemeleri için neler yapmaları noktasında bir bilgilendirme yapılıyor. Aynı zamanda bu ülkelerdeki vatandaşlarımızın Türkçeyi unutmamaları için de önemli bir kamu diplomasisi çalışması yürütülüyor." şeklinde konuştu.
Gelecek yıl için de yurt dışındaki Türk vatandaşlarına yönelik bir medya akademisi programı planladıklarını bildiren Uslu, her platformda Türkiye'nin birikimlerini aktarmaya yönelik çalışmaların bir parçası olmayı sürdürdüklerini belirtti.