VİLO POMPA SİSTEMLERİ TÜRKİYE SATIŞ DİREKTÖRÜ FATİH ÖNER’DEN POMPA SEKTÖRÜNDEKİ 30 YILLIK DENEYİM VE KÜRESEL SATIŞ STRATEJİLERİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRME
Pompa sistemleri sektörünün Türkiye'deki öncülerinden Vilo'nun satış direktörü Fatih Öner, sektördeki 30 yıllık deneyimi ve küresel satış stratejileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Öner'in Selin Ceylan ile gerçekleştirdiği söyleşide, sektördeki değişimler, tecrübeler ve gelecek hedefleri masaya yatırıldı.
30 Yıllık Deneyim ve Çeşitli Sektörel Rollere Yolculuk:
Fatih Öner, 53 yaşında ve 30 yıllık bir mühendis olarak başladığı kariyerinde, satış alanında çeşitli sorumluluklar üstlendiğini belirtiyor. İstanbul doğumlu olan Öner, kolej mezunu ve makine mühendisi olmanın yanı sıra Almanca öğretmeni olarak da askerlik görevini yerine getirdi. Özgeçmişinde yer alan bu çeşitlilik, onun sektördeki uzmanlığını şekillendiren önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.
Güvene Dayalı Satış ve Sektörel Değişim:
Öner, kariyerinin başlarında güvenin esas olduğu bir ticaret ortamının hâkim olduğunu ve ekonominin değişimiyle birlikte bu dinamiğin evrildiğini vurguluyor. Bugünün zorlu pazarında güvenin azaldığına dikkat çeken Öner, işlerin sağlama alınarak ve doğru yönlendirmelerle yürütülmesi gerekliliğine vurgu yapıyor. Ayrıca, sektördeki yönetim yaklaşımlarındaki değişimi de vurgulayarak, hızlı değişim ve dönüşüm gerekliliğine değiniyor.
Vilo Pompa Sistemleri ve Küresel Strateji:
Öner'in yönetimindeki Vilo Pompa Sistemleri, Türkiye'de sadece Türkiye'den sorumlu olmasına rağmen, dünya genelinde faaliyet gösteren müteahhitlerle işbirliği yaparak küresel bir vizyon benimsemekte. Türkiye'nin avantajlarını değerlendiren şirket, stratejik olarak üretimi destekleyerek ve lokal ilişkilere odaklanarak global pazarda kendine sağlam bir yer edinmeye çalışıyor.
Ekip Çalışması ve Yönetici Değerlendirmesi:
Öner, başarılı bir yöneticinin, işlerin yolunda gitmesini sağlayan kişi olduğunu belirtiyor. Ancak, işlerin yöneticinin yokluğunda da sorunsuz bir şekilde ilerlemesi gerektiğine vurgu yaparak, gerçek başarının ekip çalışması olduğunu ifade ediyor. Performansın, takımın gücü ve uyumuyla doğru orantılı olduğunu dile getiriyor.