“Yardımlar hala kâfi değil” diyen Volkan Demirel sarsıntıdan kalan izlenimlerini anlattı: Bir daha memnun olamam
Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız deprem felaketinin en çok etkilediği illerin başında gelen Hatay'da büyük acılarla karşılaşan Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel, Alman basınından Sport1'e yaşadıklarını anlattı.
İşte Demirel'in açıklamaları:
"Şehirde içecek bir şişe su bile yoktu. Hatay halkının hiçbir şeyi yoktu. Bu insanlar dünyanın her yerinden yardım aldılar, ancak hala yeterli değil ve sorunlar henüz çözülmedi.
"ÇADIRLAR VAR AMA ISLANIYORLAR"
Çadırlar var ama ıslanıyorlar, yağmur yağıyor. Kimse orada kalamıyor. Konteyner evler var ama içlerinde sadece bir kişi uyuyabiliyor.
"ALMAN POLİSİ 480 BİN TERMAL BATTANİYE GÖNDERDİ"
Allah'a şükürler olsun ki her yerden, özellikle Almanya'dan yardım geliyor. Oradan en büyük yardım baget ve ekmekti. Alman polisi 480 bin termal battaniye gönderdi. Bu yüzden bir röportajla teşekkür etmek istedim.
"SORUNLARIMIZIN DEVAM ETTİĞİ 11 İL VAR"
Fenerbahçe'nin eski kalecisi olarak popülerliğimi kullanmak ve Dortmund, Bayern Münih, Schalke,Düsseldorf, Mainz gibi Alman kulüplerinin yöneticileriyle konuşmak istediğimi düşündüm. Maçdüzenlemek istediğim yer burası. Mainz 05 ilk günden beri bizi destekliyor. Bu fikirle bana kapıları açtılar. Para bağışlamak istemiyorum, sadece yardım oyunları düzenlemek istiyorum. Elde ettiğim geliri ülkemizdeki insanları desteklemek için kullanmak istiyorum. Türkiye'de hala büyük sorunların yaşandığı 11 ilimiz var. Ülkemizdeki amatör kulüplerin elinde hiçbir şey kalmadı. Bu çocuklara yardım etmek istiyorum. Almanya'daki konsolosluklardan da yardım isteyeceğim. Bunu kendim için değil, Türk futbolunun geleceği için yapıyorum.
"BİZ MERSİN'DE OYNUYORUZ"
Dortmund ve Düsseldorflu oyuncular kendilerini çok olumlu ifade ettiler. Dediğim gibi Mainz bizi ilk günden beri destekledi. Kulübüm ligden çekildi. Takımı yeniden inşa etmesi gerekiyor. Biz Mersin'de oynuyoruz çünkü Hatay'da oynayamayız. Bayern patronlarıyla da görüştüm, Hamit ve Halil Altıntop bana çok destek verdi. Dortmund da Nuri Şahin aracılığıyla yaptı. Almanya ve Türkiye yıllardır birbirine bağlı ve Almanya'nın neresine gidersem gideyim, İstanbul'da olduğumu düşünüyorum.
"BİR DAHA ASLA ÖYLE MUTLU OLACAĞIMI SANMIYORUM"
Bunu ailemle birlikte yaşadım, Kasımpaşa'ya karşı depremden önceki son maçta oradaydılar. Hayatımdaki son mutlu günüm olabilirdi. Bir daha asla bu kadar mutlu olacağımı sanmıyorum. Ertesi sabah neredeyse her şeyimizi kaybettik. İyi tanıdığım o kadar çok insan öldü ki.
"ÇOCUKLARIMI KAYBEDEBİLİRDİM"
Çocuklarımı kaybedebilirdim. Hayatta kaldığımız için şanslıydık. Personelimden insanlar saatlerce molozların altında kaldı. Büyük kızım hala bundan muzdarip. İnsanlar deprem hakkında konuştuğunda artık bunu duymak istemiyor. Ama hayat bir şekilde devam etmek zorunda.
"ATSU'NUN ATTIĞI GOL HAYATIMIN EN MUTLU GÜNÜ OLARAK KALACAK"
Christian Atsu 97. dakikada galibiyet golünü atarak skoru 1-0 yaptı. Bu hayatımın en mutlu günü olarak kalacak. Çünkü ondan sonra bu korkunç deprem meydana geldi. Bir daha asla içimde o neşeyi yaşayacağımı sanmıyorum
"ATSU, KULÜPTEKİ HERKESE PARA VERDİ"
Atsu harika bir insandı. Onun hakkında bir hikaye anlatmak istiyorum. Bir keresinde yedeklerle antrenman sahasına gelmişti. Ona sordum, 'Sorun ne? Evleniyor musun?' Yılbaşı gecesi veya tatil gibi özel günlerde çalışanlara biraz neşelendirmek istediğini söyledi. Para onun için hiçbir zaman önemli değildi. Kulüpteki herkese para verdi. Bu beni etkiledi, çünkü kazandığı şey çok azdı.
"TANIDIĞIM 100 KİŞİDEN 50'Sİ ARTIK YOK"
Christian her zaman sadece oynamak istedi. Ve formda olduğunda, benim için oynadı. Son maçta golünü attı, sonra maalesef aramızdan ayrıldı. Hepimiz onu sevdik ve her zaman hatırlayacağız. Böyle harika bir insanı kaybetmek kolay değil. (Demirel'in gözlerinde yaşlar oluştu.) Christian da tıpkı sportif direktörümüz, şefimiz ve genç oyuncular gibi zihnimde yaşamaya devam ediyor. Hatay'da bana yakın olan 100 kişiden 50'si artık hayatta değil.
"ANTRENÖR OLMAK DAHA GÜZELMİŞ"
Herkes bana neyin daha güzel olduğunu soruyor. Kalecilik mi yoksa antrenör mü? Şimdi diyorum ki antrenör olmak daha güzel. Fikirlerime ikna etmem gereken bir ekibim var. Oyuncular bana inanırsa, o zaman her şeyi yaparlar. Bundan daha güzel bir şey yoktur. Bir oyuncu olarak, yalnız bir kurtsunuz. Ama şimdi çocuklarıma bir şeyler öğretebilirim ve bu özel bir şey."