AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Herhangi bir şekilde Kıbrıs Türküne azınlık muamelesi yapan hiçbir yaklaşım Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul görmeyecektir.” dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.
NATO üyesi ABD’nin, YPG ve PYD’ye, NATO üyesi Fransa’nın çimento firması Lafarge’nin DEAŞ ve PKK’ya verdiği desteğin açığa çıkmasının diğer NATO üyeleri açısından tehdit teşkil eden bir tablo ortaya çıkardığını belirten Çelik, Türkiye’nin milli güvenliğini güçlendirmesi bakımından elde etmesi gereken savunma araçlarına dönük ortaya konulan birtakım ambargoların ise ortak güvenliğe zarar vermekten başka bir sonucunun olmayacağına işaret etti.
“Birileri Türkiye’nin savunma ihtiyaçları için gerekli gördüğü, milli egemenliğini ve anayasal düzenini korumak için gerekli gördüğü birtakım savunma araçlarını vermekten imtina ediyorsa Türkiye’ye örtülü ya da açık ambargo uygulamaya kalkıyorsa o zaman Türkiye’nin bu ihtiyaçlarını gidermek için alternatif arayışına girmesini de herhangi şekilde eleştirmemelidir.” ifadesini kullanan Çelik, “Biz bunları NATO üyeleriyle ortak güvenliğimizin ihtiyaçları ve vizyonu çerçevesinde gerçekleştirmek istiyoruz ama buna müsaade edilmiyorsa da Türkiye egemen bir devlettir her halükarda kendi güvenliğini sağlayacak kudret ve kabiliyete sahiptir. O aşamaya gelindiğinde de kimsenin itiraz etmemesi gerekiyor.” diye konuştu.
Ömer Çelik, temmuzdaki NATO zirvesinde bu konunun gündeme geleceğini, bundan sonra bir müzakerenin ortaya çıkabilmesi için KKTC’nin egemenliğinin ve eşitliğinin sağlanması gerektiğini kaydetti. Çelik, “Herhangi bir şekilde Kıbrıs Türküne azınlık muamelesi yapan hiçbir yaklaşım Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul görmeyecektir.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye ve Mısır arasında yürüyen normalleşme son derece güçlü vizyonla ilerliyor”
Çelik, Suriye’de yürütülen normalleşme konusunda bu ay içinde Astana’da Türkiye, Rusya, İran ve Suriye’nin dışişleri bakan yardımcılarının katılımıyla toplantı yapılacağını söyledi.
Siyasi süreci desteklemeye devam ettiklerini aktaran Çelik, Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzeltilmesi için 10 Mayıs’ta Moskova’da düzenlenen toplantıda yol haritası hazırlandığını, bu sürecin de aşamalı şekilde devam edeceğini dile getirdi.
Ömer Çelik, Türkiye ve Mısır arasında yürüyen normalleşmenin de son derece güçlü vizyonla ilerlediğini, yakın zamanda devlet başkanlarının bir araya geleceğini belirtti.
Fransız Parlamentosu’nun yayımladığı “Yabancı Güçlerin Siyasi, Ekonomik, Mali Müdahaleleri” başlıklı raporda Türkiye’nin de hedef alındığını belirten Çelik, bu raporu kaleme alanların düşmanca müdahaleler olarak Türkiye etiketlemesinin büyük bir basiretsizlik olduğunu söyledi.
“O kalmış, bu gitmiş bizim için fark etmez”
Ömer Çelik açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Çelik, asgari ücretle ilgili soruya komisyon toplantılarının devam ettiği cevabını verdi.
Cumhurbaşkanlığı davetiyelerinde “Türkiye Cumhurbaşkanı” denilmesini muhalefetin eleştirdiği hatırlatılan Çelik, bu ifadenin bugüne özel olmadığını, eski Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’dan bu yana kullanıldığını, Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesinin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başı anlamına geldiğini kaydetti.
Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki “değişim” tartışmalarına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Çelik, CHP’nin iç işleriyle ilgili konuların kendilerini ilgilendirmediği yanıtını verdi.
“CHP’de genel başkan değişsin” diyenlerin kendilerini de bu değişimin içine katmaları gerektiğini ifade eden Çelik, “Bugün yukarıda kim gitsin kim gelsin tartışması yapılıyor. Bu yine CHP tabanına CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımızdan uzak profesyonel tartışmadır. Gerçek bir siyasi tartışma değildir. Dolayısıyla onların biyografi tartışmasından çıkıp siyaset tartışmasına dönmesinde fayda var. Onun dışında o kalmış, bu gitmiş bizim için fark etmez.” dedi.
“Yasa dışı yerleşim konusunu gayrimeşru buluyor ve kınıyoruz”
Çelik, “İsrail’in Batı Şeria’da 4 bin 500 yeni yerleşim planı ilan etmesine ilişkin değerlendirmeniz ne olur ve bu durum İsrail ilişkilerini nasıl etkiler?” sorusunu ise “Biz İsrail’le ilişkilerin normalleşmesinden sonra diyaloğun ve bütün meselelerin konuşarak çözülmesi iradesinin güçlü tutulması gerektiğini düşünüyoruz ama bu hiçbir zaman yasa dışı yerleşimler konusundaki tutumumuzdan ya da Kudüs’ün ve Mescidi Aksa’nın statüsü konusundaki yaklaşımımızdan taviz vereceğimiz anlamına gelmiyor. Bu yasa dışı yerleşim konusunu gayrimeşru bulduğumuzu ve kınadığımızı açık bir şekilde ifade etmek isterim.” şeklinde yanıtladı.
Yunan sahil güvenliğinin Akdeniz’de saatlerce insanların boğulmasını seyrettiği haberlerinin uluslararası medyada yer aldığının hatırlatılması üzerine Çelik, bununla ilgili bir uluslararası soruşturma komisyonunun ve o bölgede gözlem yapacak uluslararası birtakım gözlemcilerin olması gerektiğini söyledi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, Yunan sahil güvenliğinin ortaya koyduğu bu eylemlerin doğrudan insanlık suçu olarak incelenmesi gerektiğini belirterek, “Akdeniz’i, Yunan sahil güvenliği herkesin gözünün önünde bir göçmen mezarlığına çevirmektedir. Bunun çok ciddi bir şekilde incelenmesi ve ardından da sorumluların cezalandırılması gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
“CHP yönetimini ilgilendiren bir konu”
Eski CHP Milletvekili Abdüllatif Şener’in, Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini açıklaması üzerine başlayan tartışmalara ilişkin soruyu da yanıtlayan Çelik, şunları kaydetti:
“Toplam yüzde 1 oyu bile olmayan üç partiye 40’ın üzerinde milletvekili verdiniz ama sizin meclis başkan adayınızı desteklemediler. Dolayısıyla bu, CHP’nin siyasi denklem kurma kabiliyetsizliğiyle ilgilidir. Burada bir siyaset üretimi yerine işte ‘Biraz sağa açılalım. Biraz onun içerisine bir parça, bir tutam liberalizm katalım. Olmadı yetmedi işte yarım kilo oraya bir merkez sağ siyaset ekleyelim, hadi bir avuç daha biraz liberalizm koyalım.’ gibisinden böyle eklektik bir tablonun ortaya çıkaracağı yer bu. Fakat garip olan şu, bir eski CHP milletvekilinden CHP Genel Başkanı’na oy vermemesi üzerinden sağ siyasetle ilgili bir tartışma çıkarmaya çalışıyorlar. Bu da komik bir şey. Sonuçta eski CHP Milletvekili CHP Genel Başkanı’na oy vermemiş. Bu, CHP yönetimini ilgilendiren bir konu.”
“Teröre karşı alınacak tedbirler açısından zaaf oluşturacak bir karar”
Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin Hazine yardımına bloke konulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başvurusunu reddetmesine ilişkin soruya ise Çelik, şöyle yanıt verdi:
“Anayasa Mahkemesi bu kararları alıyor ama Anayasa Mahkemesi meşru mekanizmalar içerisinde elde ettiği hakları istismar ederek teröre dönük bir dayanak oluşturmaya çalışan, terör propagandasına dönük bu kaynakları harcayan tutumlar karşısında herhangi bir şekilde bir değerlendirme yapmıyor. Dolayısıyla bu değerlendirmelerde hep tek taraflı bir bakış açısı söz konusu oluyor. Şimdi siyaset üzerinde iki tür vesayet ortaya çıkmıştır Türk siyasi tarihinde. Bir tanesi bizim geçmişte yaşadığımız askeri vesayet, yargı vesayet unsurları, siyaseti vesayet altında tutmuştur. Bugün de siyasetin belli bir parçasını, belli bir terör örgütü vesayet altında tutmaktadır. Dolayısıyla o vesayet altında tutulduğu için de elde ettiği kaynakları imkan ve kabiliyetleri terör örgütüne destek için harcadığı ve kullandığı ve defalarca görülmüştür, defalarca tespit edilmiştir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi bu kararıyla herhangi bir şekilde teröre karşı alınacak tedbirler açısından zaaf oluşturacak bir karar ortaya koymuştur. Yani Anayasa Mahkemesi kararları üst mahkeme kararıdır. Uygulanır ama bu kararları değerlendirme konusunda dünyadaki örneklere de bakarak bunları söylemekten kaçınmamızı gerektirmiyor. Nitekim İspanya Yüksek Mahkemesi’nin Batasuna konusunda aldığı kararı AİHM de onaylamıştır. Buradaki karar bu açıdan, bu Anayasa Mahkemesi’nin, bir demokrasinin terör karşısında kendini koruma refleksleri, kendini koruma mekanizmaları açısından zaaf oluşturacak bir karardır.”
AK Parti Sözcüsü Çelik, “Gündeminizde bir genel af veya daraltılmış bir af çalışması var mı?” sorusuna da “Şimdiye kadar MYK’da ya da MKYK’da böyle bir konu hiç tartışılmadı. Hiç gündeme gelmedi.” şeklinde cevap verdi.
“FETÖ’yle ilgili yeni bilgilere erişebilecek bir aşama katedildi demiştiniz. Buna ilişkin detay verebilir misiniz?” sorusunu yanıtlayan Çelik, “Bu çalışma, ‘garson’ adlı bir operasyon üzerinden gerçekleşiyor. Bu şunu göstermiştir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve devletin kurumları, FETÖ meselesinin peşini bırakmayacaktır. Çok önce ele geçirilmiş belli bir kısmı çözülmeye başlanmış. Şimdi tamamen bu deşifre edilmiş durumda.” diye konuştu.
(Bitti)
SPOR
1 gün önceYAŞAM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün öncePOLİTİKA
2 gün önceMAGAZİN
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceMAGAZİN
2 gün önce