34,5467
0.18%36,0147
-0.62%3.005,41
1,48%%
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayımlanan yeni bir rapora göre insan faaliyetleri nedeniyle dünya çapında yayılan 37 binden fazla istilacı türün küresel ekonomiye maliyeti yıllık 300 milyar doları geçti.
Rapora göre bugüne kadar yok olduğu bilenen tüm hayvan ve bitki türlerinin yüzde 60’ının soyunun tükenmesinde bu türler etkiliydi.
BM’nin Hükümetlerarası Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Platformu’nun 143 temsilcisi (IPBES) tarafından Cumartesi günü onaylanan ve Pazartesi günü yayımlanan yeni kapsamlı raporu istilacı yabancı türlere odaklanıyor.
İstilacı yabancı türler, Japon madımağından dişbudak ağaçlarını öldüren mantarlara ve balon balıklarına kadar dünya çapında insanlar tarafından doğal olarak bulunamayacakları yerlere taşınan canlılara verilen isim.
Türler doğaya, gıda güvenliğine, insan ve insan dışı yaşama tehdit oluşturuyor.
86 biyoçeşitlilik uzmanının hazırladığı IPBES raporu, türlerin neden olduğu ekolojik ve ekonomik zararları inceleyen binlerce araştırma incelenerek yazıldı.
Raporun ortak yazarı İngiltere Ekoloji ve Hidroloji Merkezi’nden Prof. Helen Roy, iklim değişikliğinin durumu daha da kötüleştireceğini söylüyor:
“Gelecekte istilacı yabancı türlerden kaynaklanan tehdit büyük bir endişe kaynağı. Bugün bilinen 37 bin yabancı türün yüzde 37’sini 1970’ten bu yana kayda geçenler oluşturuyor; bunun nedeniyse büyük oranda artan küresel ticaret ve insan seyahati.”
İstilacı türler dünya genelinde ekolojik yıkımı sürükleyen beş ana faktörden biri arasında gösteriliyor.
Diğer dört faktörse arazi ve su kullanımındaki değişiklik, türlerin aşırı avlanması, iklim krizi ve kirlilik.
Rapora göre bu türlerin küresel ekonomiye yıllık maliyeti 1970’ten bu yana her on yılda bir dörde katlanarak 2019’da 423 milyar dolara ulaştı.
IPBES raporuna göre bu türler artık benzeri görülmemiş bir hızda dünya çapında yayılıyor.
Bugün her yıl dünya çapında 3 bin 500’ten fazla yeni yabancı istilacı tür kaydediliyor. Bunların üçte bire yakının bitki ve yarıya yakınını omurgasızlar oluşturuyor.
Türkiye’de durum ne?
İstilacı türlerin Avrupa Birliği’ne maliyetini hesaplayan ve Haziran ayında yayımlanan yeni bir bilimsel araştırmanın yazarlarından Prof. Dr. Ali Serhan Tarkan türlerin Türkiye ekonomisine maliyetinin 1914’ten günümüze en az 100 milyar dolar olduğunu tahmin ettiklerini söylüyor.
Araştırmaya göre türlerin AB’ye maliyeti 2040’ta 148 milyar dolar olacak.
Makalenin yazarlarından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarkan, kıtalararası geçiş noktasında yer alan ve uzun sınırlara sahip olan Türkiye’nin Avrupa ülkelerine nazaran daha kırılgan durumda olduğuna dikkat çekiyor.
Ülkenin kalabalık bir nüfusa sahip olması ve artan ticari faaliyetleri türlerin ülke karasularına taşınmasını kolaylaştırıyor.
Prof. Tarkan, “İstilacı türlerin AB’ye ekonomik maliyetlerini hesapladığımız gibi Türkiye’ye maliyetini de hesaplamak üzere çalışıyoruz. Devam eden bir araştırmamızda, 1914 yılından bu yana kayda geçmiş etkilerin ekonomik maliyetine odaklandık” diyor ve ekliyor:
“Şu ana kadar yaptığımız hesaplamalar, 1914’ten günümüze kümülatif maliyetin en az 100 milyar dolar seviyesinde olduğunu ortaya koyuyor.”
Uzmanlara göre yabancı türlerin ve etkilerinin iyi anlaşılması, raporlanması ve verilerin, erişilebilir veri tabanlarında merkezi olarak toplanması gerekiyor.
İngiltere’de Asyalı eşek arılarının yayılması biyoçeşitliliği tehdit ediyor
Raporla eşzamanlı olarak İngiltere’de Asyalı eşek arılarının gözlemlerinde rekor kırıldığı kaydedildi.
İstilacı eşek arısı İngiltere’nin farklı bölgelerinde görülüyor ve bir yer edinmesinden endişe ediliyor.
Yabani arılar ve eşek arılarını yiyen bu türler biyolojik çeşitliliğe zarar veriyor.
Bu yıl 22 farklı Asyalı eşek arısı gözlemi yapıldığı kaydedildi, bu son altı yılda yapılan tüm gözlemlerin toplamında büyük bir sayı.
Asyalı eşek arıları Güneydoğu Asya’ya özgü ancak kargoyla dünyanın her yerine taşınabiliyorlar. Avrupa kıtasında yaygın gözlemlenen bu tür Manş Denizi boyunca uçabiliyor.
Londra Doğa Tarihi Müzesi’nden Dr. Gavin Broad, “Her türden bitki ve hayvanı, hatta mantarları bile, kendi doğal yayılış alanlarının dışına, çevrenin kendileriyle birlikte gelişmediği yerlere bile taşıyoruz, bu nedenle gıda güvenliğine ve endemik hayvan ve bitkilerimizi tehdit ediyorlar” diyor
Prof Helen Roy, Asyalı eşek arısını İngiltere’den uzak tutmak konusunda önleyici çabaların önemli olduğunu vurguladı.
SPOR
4 gün önceYAŞAM
5 gün önceGÜNDEM
5 gün öncePOLİTİKA
5 gün önceMAGAZİN
5 gün önceEKONOMİ
5 gün önceMAGAZİN
5 gün önce