2020’deki savaş sonrası Azerbaycan’ın yeniden kontrolü altına aldığı Dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan 120 bin etnik Ermeni, kendilerini Ermenistan Cumhuriyeti’ne bağlayan tek yol olduğu için buraya Hayat Yolu adını veriyorlar.
Ancak uluslararası alanda adı Laçin Koridoru olan bu yol Azerbaycan tarafından dokuz aydır kapalı tutuluyor.
Bölgedeki gıda, ilaç, hijyen ürünleri ve yakıt kıtlığı ciddi boyutlara ulaştı.
18 yaşındaki Hayk, sınırının Ermenistan tarafındaki Goris’te mütevazı bir otelin balkonunda duruyor ve diğer taraftaki annesiyle buradan görüntülü görüşme yapıyor.
Karabağ’daki Martakert’te olan annesinin, “Yumurta yok, şeker yok, hiç tatlı yok, ekmek karneye bağlandı, geçen gün saat 04:00’te sıraya girmek için kalktık” dediği duyuluyor.
Çocuğun gerçek adı Hayk değil, güvenliği için ismini değiştirdim.
Laçin Koridoru’nun iki tarafındaki Ermeniler birbirlerinden kopmuş durumda. Bakü yönetimi Aralık ayından bu yana yolu kapalı tutuyor.
Dağlık Karabağ’daki boş dükkanların fotoğraf ve videoları sosyal medyada dolaşıyor.
Bu iddiaları inceleyecek bağımsız gazeteciler bölgeye giremiyor.
Bu bölgede kalan gazeteci Irina Hayrapetyan sesli mesaj yoluyla, bölgedeki etnik Ermenilerin az bir yemek için saatlerce sıra beklediğini anlatıyor.
Yiyecek dağıtım noktalarına ulaşabilecek araçların yakıt olmadığı için kullanılamadığını anlatan Hayrapetyan, “İnsanlar ailelerini doyurmak amacıyla kuyruğa girmek için kilometrelerce yürümek zorunda kalıyor. İnsanlar ekmek kuyruklarında bayılıyor” diyor.
Bakü ne gerekçe öne sürüyor?
Dağlık Karabağ’daki yerel yetkililer her üç ölümden birinin yetersiz beslenmeden kaynaklandığını iddia ediyor.
Hayk’ın annesi de benzer şekilde yakıt ve ilaç sıkıntısından bahsediyor.
Anne, bir hamile kadının, hastaneye gidemediğini için çocuğunu kaybettiği bir vakayı anlatıyor.
Hayk duydukları karşısında öfkeli şekilde, “Er ya da geç evimin, şehrimin, ülkemin Azerbaycan’ın eline geçeceğini biliyorum” diyor.
Kültürel olarak pek çok ortak noktaya sahip olmalarına rağmen, Güney Kafkasya’daki iki devlet olan Ermenistan ve Azerbaycan, on binlerce insanın hayatına mal olan savaşlarda onlarca yıldır bu toprakların kontrolü için mücadele ediyor.
İki eski Sovyetler Birliği ülkesi 1988-1994 ve 2020 yıllarında iki kez savaştı.
2020‘de 44 gün süren savaş sonrası Azerbaycan, bölgede önemli kazanımlar elde etti. 6 binden fazla askerse hayatını kaybetti. Bakü 1994’ten beri Ermenistan’ın elinde bulunan Dağlık Karabağ’ı çevreleyen tüm bölgeleri geri aldı.
2020’de ateşkes görüşmelerine de öncülük eden Rusya’nın bölgedeki rolü kritik. Laçin Koridoru’nun güvenliği Rus barış güçlerinin kontrolünde bulunuyor.
Ateşkese göre bölgedeki etnik Ermeniler ile Ermenistan Cumhuriyeti arasında insanların ve malların serbest dolaşımı bu koridor üzerinden sağlanacaktı.
Ancak Laçin, 12 Aralık 2022’de Azerbaycanlı çevreciler tarafından ablukaya alındı.
Bakü, Ermenistan’ın bu koridoru yasa dışı gruplara silah tedariki ve yasa dışı madencilik faaliyetleri için kullandığını iddia etti.
Ermenistan koridorun askeri amaçlı olarak kullanıldığı iddiasını reddediyor.
Azerbaycan, bölgedeki doğal kaynakların yasa dışı olarak sömürüldüğü gerekçesini öne sürerek bölgede kontrol noktaları da oluşturdu.
Vagıf Haçataryan vakası
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), Dağlık Karabağ’a erişimi olan tek uluslararası yardım kuruluşu konumunda.
Kuruluş, acil hasta olan kişileri tıbbi tahliye kapsamında koridordan geçirebiliyordu.
Ancak kalp hastası 68 yaşındaki Vagıf Haçataryan ameliyat için Ermenistan’ın başkenti Erivan’a nakledilirken alıkonuldu.
Kızı Vera Haçataryan bildiklerini paylaşıyor:
“Kontrol noktasında, birkaç soru sormak için gelmesi gerektiğini söylemişler. Babam bir Kızıl Haç çalışanıyla birlikte gitmiş fakat birkaç dakika sonra Kızıl Haç çalışanı geri dönmüş ama babam yanında yokmuş.”
Azerbaycan yetkilileri, alıkonulan adamı 1992’deki Birinci Karabağ savaşı sırasında, savaş suçu işlemekle itham ediyor.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in özel danışmanı Hikmet Hacıyev bu gözaltı ile ilgili olarak, “Onu tanıyan çok sayıda görgü tanığı var. Savaş suçlularının adalet önüne çıkarılmayacağını asla söylemedik” diyor.
Kızı Vera ise suçlamaların doğru olmadığını söylüyor.
“Ülkenizi savunmak suç değildir. Azerbaycan’da adil yargılama olamaz. Belki bir gün adalet yerini bulur ama bizim bunu bekleyecek vaktimiz yok” diyor.
Vagıf Haçataryan’ın davası Dağlık Karabağ’da ses getirdi.
Benzer şekilde Karabağ Ermenisi üç futbolcu, 2021 yılında Azerbaycan bayrağına hakaret ettikleri gerekçesiyle aynı kontrol noktasında gözaltına alındı.
Vera iki kız kardeşinin Karabağ’da abluka altında yaşadığını anlatıyor:
“Kız kardeşimin torunu henüz iki aylık. Annesinin sütü doğru düzgün beslenemediği için yeterli değil ve mama da yok. Savaşta beyin hasarı yaşayan 22 yaşındaki yeğenim konuşma yeteneğini kaybetti ve sağ kolu hareket etmiyor. İlacı da yok.”
BM Güvenlik Konseyi bu ay başında yaşanan krizle ilgili olarak acil bir toplantı yaptı.
ABD toplantıda Azerbaycan’a Laçin Koridoru’nda serbest dolaşımı yeniden tesis etmesi çağrısında bulundu.
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan da, Azerbaycan’ın geçişine izin vermemesi nedeniyle, ülkesinin gönderdiği insani konvoyun Laçin koridorunun girişinde beklediğini söyledi.
Uluslararası Adalet Divanı, Azerbaycan’a, kişi, araç ve kargonun geçişine engel olunmaması yönünde bağlayıcı bir karar olduğunu hatırlattı.
Ermeniler, uluslararası toplumun krizi çözme konusundaki kararlılığına şüpheyle yaklaşıyor.
Erivan’daki protestoda, Laçin’in açılması talebini dile getiren göstericiler şehirdeki BM ofisinin girişini yiyecek ve un çuvallarıyla kapattı.
Azerbaycan bölgede insani bir kriz olduğu yaşandığını kabul etmiyor.
Bölgenin tam kontrolünü istediğini açıklayan Bakü, Ağdam Yolu üzerinden yeni bir tedarik koridoru öneriyor.
Aliyev’in özel danışmanı Hikmet Hacıyev, Karabağ Ermenilerine “dil, kültür ve din” konularında Azerbaycan vatandaşlarıyla aynı hakların teklif edildiğini savunuyor.
Ancak Ermenistan, Azeri yetkilileri yalan vaatlerde bulunmakla suçluyor.
Sınırın Ermenistan tarafındaki Goris’ten araçla yapılan kısa bir sürüş, dağ manzarasının yanında, mevcut krizin de net bir görüntüsünü sunuyor.
400 ton insani yardım malzemesi taşıyan TIR konvoyu, Azerbaycan kontrol noktasının girişinde park halinde duruyor.
Hayk’ın annesinin en çok özlediği şeyin yemeklik yağ olduğunu hatırlayarak Goris’te bekleyen bir kamyon şoförüne ne taşıdığını soruyorum.
“Yirmi iki ton yemeklik yağ” yanıtını veriyor.
SPOR
3 gün önceYAŞAM
4 gün önceGÜNDEM
4 gün öncePOLİTİKA
4 gün önceMAGAZİN
4 gün önceEKONOMİ
4 gün önceMAGAZİN
4 gün önce