Ruhsal Bozukluk, Çoklu Kişilik, Öldürücü Tutku! Sinemanın Mental Olarak Birbirinden Sıkıntılı Karakterleri
Sinema tarihinde akıl sağlığı bozuk, kişilik özellikleri kayıp ya da bozulmuş pek çok film karakteri var. Bu karakterler rahatsızlıkları yüzünden birçok kötü olayın sorumlusu olabiliyor. İşte hikaye de burada başlıyor. Bu yazıda size sinema endüstrisinin mental açıdan en sıkıntılı ve rahatsız karakterlerini bir araya topladım.
İyi okumalar dilerim.
1. Louis Bloom: Bir şeyi neden takip ettiğiniz, neyi takip ettiğiniz kadar önemlidir.
Louis ‘Lou’ Bloom, Dan Gilroy tarafından yazılan ve yönetilen 2014 yapımı Nightcrawler (Gece Vurgunu) filminin baş kahramanıdır. O bir ‘gece gezgini’ olarak çalışan küçük bir hırsız, suçları yasadışı bir şekilde araştıran bir gazeteci ve kısa sürede kendi hikayesinde başrol oynayan bir karakter. Filmde bu karakteri Jake Gyllenhaal canlandırıyor. Serbest video gazetecisi olan Lou, gece gezintileri sırasında suçları ve kazaları videoya alıyor. Lou aşırı derece sosyopat ve şımarık bir kişidir. Hedeflerine ulaşmak ve para kazanmak için her şeyi yapabilecek kadar suçlu bir kişiliği var. Hırsızlık, cinayet, şantaj ve adaletin engellenmesi başlıca suçlarından sadece birkaçı.
2. Deli değilim: Norman Bates
Norman Bates, Psycho filminin kötü baş karakteridir. Kendisini kontrol edenin annesi olduğuna inanan psikoz ve çoklu kişilik bozukluğuna sahip bir seri katildir. Ayrıca annesinin onu yatıştırmak için şiddet eylemleri gerçekleştirmeye ikna ettiği görsel ve işitsel halüsinaslar görüyordu. Diğer karakteri yani anne kişiliği ortaya çıktığında Bates, cinayetler işliyordu. Cinayet becerileri oldukça gelişmişti ve cinayetleri araştırmaya gelenleri de öldürüyordu. Sonunda annesini katlettiği ve mumyalanmış cesedini uzun yıllar evinin bodrumunda tuttuğu biliniyor.
3. Alejandro Gillick
Alejandro Gillick, 2015 Amerikan yapımı Sicario filminde Meksika uyuşturucu kartelinin üyelerini avlamak için CIA tarafından tutulan bir tetikçidir. Benicio del Toro’nun canlandırdığı karakter, karısı ve kızı öldürülene kadar vergi müfettişi ve bir savcıydı. O andan itibaren de Meksika karteline karşı kullanılan bir kiralık katil oldu.
4. Joker
Joker olarak bilinen Arthur Fleck, 2019 yapımı psikolojik çizgi romandan uyarlanan gerilim filminin baş kahramanıdır. Bu filmde Joker karakterini Joaquin Phoenix canlandırılıyor. Başarı ve saygı konusundaki büyük eksikliğinin ardından akıl sağlığını kaybeden bir karakter Joker. . Kendisi ‘Joker’ olarak bilinen nihilist ve psikotik bir suçlu olmadan önce zihinsel olarak dengesiz, başarısız bir komedyendir. Amacı Gotham şehrinin zengin nüfusuna karşı anarşist bir isyan yaratmaktır.
5. Justine
Julia Ducournau’nun yazdığı ve yönettiği 2016 yapımı korku-drama filminde Justine, ailesine yoğun bir şekilde vejetaryen bir yaşam tarzı aşılayan aşırı korumacı bir anneye sahip bir genç kızdır. İçe dönük bir kişiliğe sahip Justine, veterinerlik okulunda ilk defa et tatmak zorunda kalması sonucu ete karşı konulamaz bir yeme isteği vardır. Ancak bu istek insan eti için de geçerlidir.
6. Thomasin
Thomasin, 2015 yapımı The Witch’te filminde cadıya dönüşen ana karakterdir. Bu rolü filmde Anya Taylor-Joy canlandırıyor. Thomasin, 17. yüzyıl Amerika’sında yaşayan bir çift İngiliz yerleşimci olan William ve Katherine’in ilk doğan çocuğuydu. O ve ailesi, dini bir anlaşmazlık yüzünden Püriten inancına mensup Plymouth kolonisinden sürülür ve vahşi doğada yaşamaya bırakılır. Filmde Thomasin’in giderek kötüye döndüğü görülür.
7. Jack Moore (Anlatıcı)
Jack Moore, Dövüş Kulübü filminin ana kahramanıdır. Bu karakterle modern toplumda yaşayan ortalama insanı temsil etmesi amaçlanmıştır. Jack, uykusuzluk ve depresyondan muzdariptir ve kendini toplumdan kurtarmaya çalışır. Çoklu kişilik bozukluğu vardır. Tyler Durden karakteri ile hem birlikte hem de ona düşmandır. Bir ofis ortamında çalışan Jack, hayatını değiştirmeye çalışır. Marla Singer ile karmaşık bir ilişkisi vardır.
8. Jack Torrance: Çok çalışmak ve oyun oynamamak Jack’i sıkıcı bir çocuk yapar.
John ‘Jack’ Torrance, Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanan ve 1980 psikolojik korku filmi The Shining’in ana karakteridir. Jack, eski bir öğretmen ve iyileşmeke olan bir alkoliktir. Yazar olma hayali vardır. Eşi Wendy ve özel bir psişik güce sahip olan oğlu Danny ile birlikte bir otelin bekçiliğini yapmaya gider. Otelde çalıştığı süre boyunca hayaletlerin kötü etkisi nedeniyle delirir. Karakterin amacı kitap yazmak, yaz gelene kadar otele iyi bakmak ve cinayet işlemektir. En nihayetinde deliren adam ailesini öldürmeye teşebbüs eder.
9. Patrick Bateman
Patrick Bateman, Bret Easton Ellis’in 1991 tartışmalı romanı American Psycho’nun ve onun 2000 yılında çekilen film uyarlamasının baş kahramanıdır. Karakter Christian Bale tarafından canlandırıldı. 1980’lerde Manhattan’da yaşayan ve Wall Street’te çalışan bir iş adamıdır. Sağlığına, temizliğine, görünümüne, parasına ve müzik koleksiyonuna takıntılı; ancak aynı zamanda bir seri katil, tecavüzcü, yamyam ve nekrofil olan karanlık bir tarafı vardır. Fahişelere tecavüz edip öldürmek, seri cinayetler işlemek ve hayvanlara işkence etmek yaptıkları arasındadır. Çevresindekilere çağdaş ve düşünceli görünür ama aslında eğlence için cinayet işler.
10. Alexander DeLarge
Alex DeLarge, 1962 yılında Anthony Burgess tarafından yazılan ve Stanley Kubrick tarafından yönetilen aynı adı taşıyan 1971 yapımı Otomatik Portakal filmindeki kötü baş kahramandır. Filmde Malcolm McDowell tarafından canlandırıldı. Alex, yakın gelecekte bir distopyada yaşayan, arkadaşlarıyla sokaklarda dolaşan ve şiddete eğilimli genç bir psikopattır. Kendine özgü beyaz kıyafeti, siyah silindir şapkası ve göz makyajıyla tanınır. Aynı zamanda klasik müzik hayranıdır. Sorun yaratma, Beethoven dinleme, süt içme, şarkı söyleme ve şiddetten zevk almak hobileri arasındadır. Sadist ve heyecan arayan bir tip olan Alex’in suçları tecavüz, hırsızlık, pedofili ve vandalizmdir.
11. Pat Solitano
David O. Russell’in yönetmenliği yaptığı 2012 yapımı Umut Işığım filminde Pat Solitano, karısının sevgilisini öldüresiye döven bir karakterdir. Bradley Cooper’ın hayat verdiği karakter, bu davranışı yüzünden hapse atılmaz ama bipolar mani teşhisi koyularak akıl hastanesine gönderilir. Serbest bırakıldığında da karısına ve çocuğuna ulaşamadığı için çıldırır. Pat her şeyi çok yoğun hissediyor, önemsiz şeyler için çok uğraşıyor ve başarılı olmak için mücadele ediyor çünkü kırılamayacak kadar yüksek işlevli görüyor kendini. Film boyunca karakterin bipolar davranışları ön planda.
12. Lisa Rowe
Lisa Rowe, 1999 psikolojik drama filmi Girl Interrupted’ın ana karakteridir. Karakter Angelina Jolie tarafından canlandırıldı. On iki yaşından beri kurumda kalıyor ve sekiz yıllık tutsaklığı boyunca birkaç kez kaçmış ama her zaman yakalanıyor ve sonunda geri getiriliyor. Diğer akıl hastalarına bencil ve inatçı eylemleri, diğer doktorlara karşı nasıl davranacağını, verilen ilaçları reddetmeyi de öğretmeye başlar. Personele eziyet etmek ve insanları taciz etmek hobileri arasındadır.
13. John Forbes Nash, Jr.
John Nash, 2001 biyografik film A Beautiful Mind’ın baş kahramanıdır. O, gerçek hayatın kurgusal bir tasviridir. John Forbes Nash Jr. Princeton Üniversitesi’nde zeki ve yetenekli bir matematikçidir ve oyun teorisini keşfeder. Böylece Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde profesör olarak bir pozisyon kazanır. Ancak, William Parcher ile tanıştıktan sonra hayatı giderek daha da uğursuz hale gelir, ta ki şizofren olduğu ve üç yakın arkadaşının gerçek olmadığı şok edici keşfe ulaşana kadar. Nash, her soruna matematiksel bir çözüm sunar. Amaçlarından biri Sovyet kodlarını kırmaktır.
14. Charlie Kelmeckis
Charlie Kelmeckis, The Perks of Being a Wallflower filminin baş kahramanıdır. Utangaç ve sevecen bir insandır ama aynı zamanda çok fazla suçluluğu vardır. Son derece düşüncelidir ve bu onu hem çok iyi ve hem de çok kötü yerlere götürür. Her yerde hazır bulunan üzüntüsü, kendisi için elde ettiği başarıyı ve zaferi raydan çıkarmakla tehdit ediyor.
15. Raymond Babbitt
Raymond Babbitt, 1988 yapımı Rain Man filmindeki ikinci baş karakterdir. Filmde bu karakteri Dustin Hoffman canlandırır. Otistik olan Raymond, alıştığı rutinler sekteye uğrayınca rahatsız olan ve her şeyi aklında tutma yeteneğine sahiptir. Bu karakter, kitaplarının bulunmadığı odada kalmaktan rahatsız olur. Babasının ölümünden sonra küçük kardeşi Charlie’ye emanet edilir ve Charlie’nin babasının servetini elde etmek için Raymond’u kullanan bir fırsatçı olduğundan haberi yoktur.
16. Craig Gilner
Craig Gilner, 2010 yapımı It’s Kind of a Funny Story filmin ana karakteridir. 15 yaşında ailesiyle birlikte Brooklyn’in orta sınıf bir semtinde yaşar ve kazanmak için çok çalıştığı prestijli Executive Pre-Professional Lisesi öğrencisidir. Ancak kabul edildikten sonra, okulun yoğun akademik baskısı altında ezilir. En iyi arkadaşı Aaron ile çıkan Nia’ya uzun süredir aşıktır. Kendini okulda yabancılaşmış ve uyum sağlayamamış hisseder. Stresi sonunda kendini bir yeme bozukluğunda gösterir ve uyku alışkanlıklarını bozar, intihar düşüncelerini getirir. Kendini psikiyatri hastanesinde bulur.
17. Nina Sayers
Nina Sayers, 2010 yapımı Black Swan filminin ana karakteridir. Filmde bu karakteri Natalie Portman canlandırdı. Nina, ‘siyah kuğu’ olmak için kendini kötü biri olmaya zorlayan ve mükemmel olmak için kendini duygusal işkenceye sokan bir dansçıdır. New York City bale grubunda sezonun ilk gösterisi Siyah Kuğu’dur. Yönetmen Thomas Leroy, Nina’dan masum, kırılgan Beyaz Kuğu’yu ve onun karanlık, şehvetli ikizi Siyah Kuğu’yu canlandırmasını istiyor. Nina, Beyaz Kuğu olarak kusursuz bir performans sergilerken Siyah Kuğu’nun özelliklerini tam olarak taklit edemeyerek rol için seçmelere girer. Nina seçmeleri sırasında pek başarılı olmasa da Thomas’a yaklaşır ve ondan kendisini başrol olarak yeniden düşünmesini ister. Karakterin zihinsel bozukluğu vardır.
18. Leonard Shelby
Leonard Shelby, 2000 yılı yapımı Memento filminin kötü baş kahramanıdır. Filmde karakteri Guy Pearce canlandırdı. Leonard, karısının trajik bir şekilde ölümünden sonra anterograd amnezi hastalığına yakalandı yani yeni öğrendiği şeyleri hatırlama yeteneğini kaybetti. Teddy’nin yardımıyla Leonard, kendisine saldıran ve karısını öldüren suçlulardan biri olan ‘John G.”yi bulmaya çalışır. Ancak anterograd amnezi nedeniyle Leonard, polaroid fotoğrafları, dövmeler ve diğer yazılı notlar aracılığıyla tuttuğu her notun kaydını tutmak zorunda kalıyor. Leonard intikamcı ve kanun tanımayan bir adamdır. Saldırı, toplu cinayet ve araba kaçırma suçları arasındadır.
19. Travis Bickle
Travis Bickle, 1976 yapımı psikolojik suç filmi Taxi Driver’ın baş kahramanıdır. Karakter, Robert De Niro tarafından canlandırıldı. Travis Bickle, Manhattan’da yaşayan yalnız ve depresif genç bir adamdır. Hayatının çoğunu yalnız geçirir ve ağır depresyondan muzdariptir. Kronik uykusuzluğuyla baş edebilmek için de gece taksi şoförlüğü yapar. Her gece 12 saatlik vardiyalar halinde çalışır ve boş günlerini keyifsiz porno tiyatrolarında geçirir. Hobileri arasında el silahları vardır. Evsizliği ve fuhuşu ortadan kaldırmayı, suç dünyasını temizlemeyi amaçlar. Akıl hastası ve kanunsuz bir adam olan Travis’in suçları silah ticareti, toplu cinayet, suikast ve tetikçiliktir.
20. Gollum: Kıymetlimissss
Başlangıçta Sméagol olarak bilinen Gollum, Hobbit kökenli bir yaratıktır. J.R.R. Tolkien’in romanları ve Peter Jackson’ın Orta Dünya film serisi Yüzüklerin Efendisi filmindeki Saruman ile birlikte iki düşmandan biridir. Gollum, ‘kıymetlimissss’ olarak adlandırdığı tek yüzük tarafından yozlaştırılan ve sümüksü, canavar bir yaratığa dönüşen eski bir Hobbit’tir. Yüzüğü Bilbo Baggins’e kaybettikten yıllar sonra Frodo tarafından evcilleştirilir ancak yüzüğün her şeyi tüketen gücü yüzünden Frodo’ya ihanet eder. İstemeden yüzüğü ve kendisini yok etmesine neden olur.
Sinemada mental olarak sıkıntılı ve rahatsız birçok film karakteri vardır. Sizin en ilginç bulduğunuz hangisi? Yorumlarınızı bekliyorum.