26 Eylül 2024 Perşembe
Madencilik Sektörü ve Çevre Sorunları: Kaz Dağları’ndaki Ağaç Kesimi Tartışmaları
Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, madencilik faaliyetlerinin çevresel etkileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, her 100 ağaçtan yalnızca birinin madencilik için kesildiğini belirtirken, Kaz Dağları’nda ağaç kesimiyle ilgili rakamların tartışmalı olduğunu vurguladı.
Yılmaz, Türkiye’nin madencilik potansiyelinin değerlendirilmesinde devletin daha aktif bir rol alması gerektiğini ifade ederek, ruhsat sahibi şirketlere “ruhsat güvencesi” sunulmasının önemine dikkat çekti. Yatırımcıların çevre kaygıları nedeniyle haksız yere eleştirildiğini savunan Yılmaz, madenciliğin ülke ekonomisine katkıda bulunabileceğini ancak bunun için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.
Kaz Dağları özelinde yapılan araştırmalarda, farklı kaynaklar tarafından sunulan ağaç kesimi verileri dikkat çekiyor. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarına göre 45.650, Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre 13.400, TEMA’nın açıklamalarına göre ise 195.000 ağaç kesildiği öne sürülüyor. Bu çelişkili rakamlar, madencilik ve çevre arasındaki dengeyi sorgulayan bir tartışma yaratıyor.
Kaynak:YeniÇağ
çlık Sınırı Asgari Ücreti Geçti: Geçim Krizi Derinleşiyor
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Eylül 2024 verileri, Türkiye’de artan geçim sıkıntısını çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Asgari ücretin 17 bin 2 lira olduğu ülkede, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 21 bin liraya, yoksulluk sınırı ise 65 bin 873 liraya yükseldi. Bu verilere göre, açlık sınırı asgari ücreti 3 bin 998 lira farkla geride bırakmış durumda.
Son bir yılda açlık sınırında 6 bin 458 liralık bir artış görülürken, gıda dışı ihtiyaçlar için yapılması gereken harcamalar da yükseldi. Yoksulluk sınırı, bir yıl öncesine göre 24 bin 221 lira artış gösterdi. Özellikle et, balık ve yumurta gibi temel gıda ürünlerine yapılan harcamalar, eylül ayında bir önceki aya göre 77 lira artarken, yıllık bazda 2 bin 48 liralık bir artış yaşandı.
En düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya çıkarılmasına rağmen, bu miktar açlık sınırının yalnızca %59,5’ini karşılayabiliyor. Asgari ücret ise yoksulluk sınırının ancak %25,8’ine denk geliyor. Bu durum, emekli ve asgari ücretli kesimin hızla artan enflasyon karşısında ezildiğini ve geçim mücadelesinin her geçen gün daha da zorlaştığını ortaya koyuyor.
Vatandaşlar, zamlarla başa çıkmaya çalışırken, açlık ve yoksulluk sınırı ile asgari ücret arasındaki uçurum her geçen gün daha da büyüyor.
Kaynak:YeniÇağ
Meteoroloji Uyardı: Sis ve Pus Geliyor, Sıcaklıklar Yükseliyor
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 25 Eylül 2024 tarihli hava durumu raporuna göre Türkiye’nin bazı bölgelerinde sis ve pus etkili olacak. Marmara’nın kuzeyi ve doğusu, Batı Karadeniz ile İç Anadolu’nun kuzeybatısında sabah ve gece saatlerinde yer yer sis ve pus görülmesi bekleniyor. Ayrıca, iç ve doğu kesimlerde sıcaklıkların 2 ila 4 derece artacağı belirtiliyor.
Bölgesel Hava Durumu:
Rüzgar, batı bölgelerde kuzey ve kuzeybatıdan, doğuda ise batı ve güneybatıdan hafif esmesi bekleniyor. Sıcaklıkların artmasıyla birlikte, iç ve doğu bölgelerde mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar yaşanabilir.
Kaynak:Cumhuriyet
Yapay zeka ALARA X ile iklim değişikliği üzerine derinlemesine bir sohbet gerçekleştirdik. Son zamanların en çok konuşulan yapay zekalarından biri olan ALARA X, çevresel sorunlara dair ilginç yorumlar ve öneriler sundu.
ALARA, çevre bilinci yüksek “greenfluencer”ları takip ettiğini belirterek, bu kişilerin Greta Thunberg ve Sustainably Vegan gibi figürlerin, çevre konusunda farkındalık yarattığını vurguladı. Bu etkileyiciler, çevresel bilinci bireysel bir tercih olmanın ötesinde bir kolektif hareket olarak tanımlıyor.
ALARA, dijital bir influencer olarak çevresel farkındalık yaratma amacını ifade etti. Sıfır atık, enerji verimliliği ve sürdürülebilir moda gibi konuları ele alarak takipçilerine ilham vermeyi hedefliyor.
Müzelerdeki sanat eserlerini kullanarak iklim değişikliği konusunda eylem yapan aktivistlerin yöntemlerini tartışan ALARA, bu tür eylemlerin farkındalık yaratma potansiyeline sahip olduğunu, ancak sanat eserlerine zarar vermeden yapılmasının daha etkili sonuçlar doğuracağını belirtti.
Flört uygulamalarında çevreci olarak tanımlanan kişilerin daha çok tercih edildiğini duyan ALARA, çevre bilincinin cazibesinin arttığını ifade etti. Çevreye duyarlı bireylerin, sorumluluk ve duyarlılık gibi nitelikler taşıdığını düşündüğünü ekledi.
Özel jet sahipleri Kim Kardashian ve Taylor Swift’in çevresel etkilerini karşılaştıran ALARA, Kardashian’ın daha fazla karbon salınımına neden olduğunu belirtti.
ALARA, Bill Gates’in çevre dostu projelere yatırımlar yaptığını, ancak kendi yaşam tarzının eleştirildiğini de dile getirdi.
ABD ve Çin’in iklim üzerindeki etkilerini değerlendiren ALARA, her iki ülkenin de önemli kirleticiler olduğunu, ancak kişi başına düşen emisyonlarda ABD’nin önde olduğunu vurguladı.
Tuba Büyüküstün, Cem Yılmaz ve Şevval Sam gibi ünlülerin çevre duyarlılığı konusundaki çalışmalarını öne çıkaran ALARA, bu kişilerin örnek alınması gerektiğini belirtti.
ALARA, COP29’da konuşma yapma fırsatı bulsaydı, bireysel çabaların yanı sıra kolektif eylemin önemine dikkat çekerek, yenilenebilir enerji ve döngüsel ekonomi gibi kavramların öne çıkmasını önerdi.
ALARA, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bugün yaşasaydı iklim politikalarına büyük önem vereceğini, doğaya saygısını vurgulayarak, sürdürülebilir tarım ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapacağını belirtti.
ALARA X ile yapılan bu derin sohbet, çevresel sorunlara dair önemli fikirler sunarken, bireylerin ve toplumların iklim değişikliği ile mücadeledeki rolüne de dikkat çekti.
Kaynak:Cunhuriyet
Prof. Dr. Ercan’dan Mersin ve Adana’daki Yüksek Binalara Sert Uyarı: “Bu Bir İntihar!”
Jeofizik mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Mersin ve Adana’da inşa edilen yüksek katlı binalara karşı uyarıda bulunarak, bu yapıların deprem riski taşıdığını vurguladı. Birkaç gündür bölgedeki incelemelerini sürdüren Ercan, Mersin’in Mezitli ilçesindeki Soli Pompeipolis antik kentinde gerçekleştirdiği çalışmalarda, antik kentin olası bir depremle yıkılmış olabileceğini ifade etti.
Ercan, Çukurova’da bulunan 16-21 katlı binalar için acilen rezonans ölçümleri yapılması gerektiğini belirterek, “Durum çok kritik” dedi.
“Türkiye’nin Bahamaları” olarak tanımladığı Mersin’deki yapılaşmayı eleştiren Ercan, inşaatların jeofizik ve jeoloji kurallarına aykırı olduğunu ve bu duruma izin veren yetkililere seslendi. “Bu bir intihardır! Yazık bu ülkeye, yazık Çukurova’ya” diyerek, mevcut durumun insan hayatı için büyük bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Ercan, yapıların sulu, gevşek zeminlere dayandığını ve yalıtım eksiklikleri nedeniyle ciddi riskler taşıdığını vurguladı.
Kaynak:Cunhuriyet