10 Mart 2025 Pazartesi
Ece Gürel’in trajik ölümü Türkiye’yi derinden sarsarken, arkasında birçok soru işareti bırakmaya devam ediyor. İstanbul Belgrad Ormanı’nda kaybolan ve 4 gün sonra Maslak Acıbadem Hastanesi’nde hayatını kaybeden 36 yaşındaki peyzaj mimarı Ece Gürel ile ilgili yeni iddialar ortaya çıkmaya devam ediyor.
En son, Gürel’in kaybolduğu gün en son konuştuğu arkadaşı Özge A.Ö.‘nün ifadesi, iş yerindeki mobbing iddialarını yeniden gündeme taşıdı.
Özge A.Ö., Ece Gürel’in kaybolduğu günün sabahında yaptığı son konuşmasında Gürel’in iş yerinde yaşadığı sorunları kendisine aktardığını belirtti. Özge, Gürel’in iki gün önce iş yerinde “ayrılmam için kağıt imzalatıldığını” ve çok bozulduğunu anlattı.
“İş tanımımda olmayan şeyler yaptırmak istediler. Tuvaletleri temizleyeceksin, kahveleri sen getireceksin dediler. Ayrılmam için kağıt imzaladım”
Arkadaşı, Gürel’in bu olaydan sonra oldukça psikolojik olarak etkilenmiş olduğunu ve ailesinin de üzerine giderek bu kağıdı neden imzaladığını sorduğunu söyledi.
Özge A.Ö., Ece Gürel’in kaybolmadan önce kendisine Atatürk Arboretumu’na gitmeyi planladığını ancak Belgrad Ormanı’na gitmeye karar verdiğini aktardı. Gürel, ormanlık alana gitmek için, “nefes almak ve hava almak istiyorum” demişti.
Arkadaşı, Gürel’in kaybolduğunda yazdığı “Kayboldum, oturdum, ruhum geride kaldı” mesajını mecaz anlamda yorumladığını belirtti. Ancak, gerçekten kaybolduğunu ailesiyle görüşünce öğrenmişti.
Arkadaşı, Ece Gürel’in astronomiye olan ilgisini bildiğini ve dersler aldığını belirterek, cadılık eğitimi ile ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığını söyledi. Bu açıklama, daha önceki bazı haberlerde yer alan cadılık eğitimi aldığına dair iddialara son noktayı koymuş oldu.
Özge A.Ö.’nün açıklamaları, iş yerinde yaşanan mobbing iddialarının Ece Gürel’in ölümündeki rolünü yeniden gözler önüne serdi. Gürel’in, iş yerindeki psikolojik baskılar nedeniyle yaşadığı stresin, olaylara daha farklı bir bakış açısı getirdiği iddia ediliyor.
Ece Gürel’in ölümü, her geçen gün yeni bir açıdan inceleniyor. Yeniden yapılan araştırmalar ve arkadaşlarının açıklamaları, daha önce çözülmemiş gizemli yönleri birer birer ortaya çıkarıyor.
Kaynak:Haber Merkezi
Kaynak:https://www.ensonhaber.com/
Emeklilere müjdeli haber geldi! Bayram ikramiyesi, yüzde 33’lük bir artışla 4 bin TL’ye yükseltildi. Bugüne kadar 3 bin TL olan ikramiye, Ramazan ve Kurban Bayramı öncesinde yapılan düzenlemeyle 4 bin TL olarak belirlendi.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, ikramiye artışını duyurdu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda 4 bin TL’lik ödeme kararı alındığını belirtti. Güler, bu artışın yaklaşık 16 milyon emekliyi sevindireceğini söyledi.
“Emeklilerimize verilen bayram ikramiyesi, yapılan değerlendirmeler sonucunda 3 bin liradan 4 bin liraya çıkarıldı.”
Güler, artışın bütçe dengeleri göz önünde bulundurularak yapıldığını ve toplamda 30 milyar TL’lik bir maliyetin ortaya çıktığını ifade etti.
Ramazan Bayramı 30 Mart’ta başlayacak ve ikramiyeler, 24-28 Mart tarihleri arasında hesaplara yatacak.
SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı emeklileri, yaşlılık maaşı alanlar, dul ve yetim maaşı sahipleri ve yeni emekli olacaklar bayram ikramiyesinden yararlanacak. Ayrıca, vazife malullüğü aylığı, şehit yakınları, gaziler ve sürekli iş göremezlik geliri olanlar da bu ödemeyi alacak.
Dul ve yetim maaşı alanlar, aldıkları maaş oranına göre ikramiye alacak. Örneğin, dul maaşı alan biri ikramiyenin yüzde 70’ini alırken, ölüm aylığı alan biri yüzde 30‘luk kısmını alacak.
Yasal düzenleme yapılması gereken bu artışın Meclis Başkanlığı’na sunulması bekleniyor.
Kaynak:https://www.ensonhaber.com/
Kaynak:Haber Merkezi
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras, ‘Zincirleme şekilde yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçlamasıyla 5 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle yargılanacak. İçişleri Bakanlığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda başlatılan soruşturma, 13 Şubat’taki TÜSİAD genel kurulu toplantısında yapılan açıklamalara dayanıyor.
Ömer Aras ve Orhan Turan, TÜSİAD genel kurulunda yaptıkları konuşmalarda, özellikle hukuk sistemine ve yargıya yönelik olumsuz yorumlarda bulunmuş, bu söylemlerinin ardından soruşturma başlatılmıştı. Yapılan açıklamalarda, Türkiye’nin genel hukuki güvenliğini zedeleyici, toplumda endişe ve panik oluşturan açıklamalara yer verildiği iddia edilmişti.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, genel kurulda yaptığı konuşmada, “Hukukun üstünlüğü tesis edilmeden ne iç ne de dış sorunları çözebiliriz” demişti. Bu açıklama, yargı sürecini telkin edici ve yönlendirici olarak değerlendirilerek savcılığa taşındı.
Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin toplumun genelini ilgilendiren siyasi, hukuki ve adli konularda yanıltıcı ve dezenformasyon içerikli bilgiler yayarak kamu barışını bozmayı amaçladığı ileri sürüldü. Orhan Turan ve Ömer Aras’ın konuşmalarının düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı ve gerçeğe aykırı olduğu belirtildi.
Turan ve Aras, 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası istemiyle mayıs ayında Asliye Ceza Mahkemesi’ne çıkacak.
TÜSİAD yöneticilerinin açıklamaları sosyal medyada büyük yankı uyandırırken, hukuki güvenlik ve kamu düzeni konusundaki sözleri bazı kesimler tarafından manipülasyon olarak değerlendirildi. Pek çok kişi, bu tür açıklamaların toplumun moralini bozduğuna ve belirsizliği artırdığına dikkat çekti.
“Gerçekleri yansıtmayan, sadece toplumu endişeye sevk eden açıklamalar kabul edilemez.”
“Yöneticilerin kamuoyunu yanıltan söylemleri, toplumun huzurunu bozuyor.”
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamalarına göre, Turan ve Aras’a yurt dışı çıkış yasağı getirilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar. Devam eden soruşturma süreci, siyasi ve ekonomik istikrarı etkileyecek iddiaların aydınlatılmasına yönelik derinlemesine bir inceleme gerektirecek.
Kaynak:https://www.ensonhaber.com/
Kaynak:Haber Merkezi
Türkiye gündemini uzun süre meşgul eden CHP eski Genel Başkanı merhum Deniz Baykal’a yönelik kaset skandalıyla bağlantılı olduğu belirlenen FETÖ üyesi ve eski Emniyet Amiri Ü.Y., Ankara’da düzenlenen operasyonla saklandığı gizli bölmede yakalandı.
İçişleri Bakanlığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) ve İstihbarat Şube Müdürlükleri tarafından yürütülen titiz çalışmalar sonucu Ü.Y.’nin Ankara’da gizlendiği adres tespit edildi.
Baskın sırasında evdeki gizli bölmede saklanırken yakalanan Ü.Y., Deniz Baykal ve bazı milletvekillerine ait olduğu iddia edilen müstehcen görüntülerin internete sızdırılması, ses ve görüntü kayıtları, telefonların yasa dışı dinlenmesi gibi birçok FETÖ kumpasının merkezinde yer alıyor.
2016 yılında Emniyet Amirliği görevinden ihraç edilen Ü.Y.’nin,
Ayrıca Ü.Y.’nin 2008-2014 yılları arasında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda aktif olarak görev yaptığı tespit edildi.
Başarılı operasyonla ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“CHP eski Genel Başkanı merhum Deniz Baykal ve bazı siyasetçilere ait olduğu iddia edilen müstehcen içerikli görüntülerin yayınlanması, usulsüz dinleme ve kayda alma kumpaslarında adı geçen, ByLock kullanıcısı, FETÖ üyesi, resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından aranan eski Emniyet Amiri Ü.Y., Ankara’da saklandığı gizli bölmede yakalanmıştır.”
Bakan Yerlikaya, operasyonu gerçekleştiren Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM ve İstihbarat ekipleri ile Başsavcılığı tebrik ederek,
“FETÖ’cüleri tek tek yakalayacağız.” mesajını verdi.
Hatırlanacağı üzere, 2010 yılında CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal’ın özel hayatına ilişkin olduğu öne sürülen görüntüler internete sızdırılmış, olay siyaseti sarsmıştı. FETÖ bağlantılı emniyet ve istihbarat mensuplarının planladığı öne sürülen bu kumpasla ilgili yıllar sonra birçok isim hakkında soruşturma başlatılmıştı.
Yakalanan Ü.Y.’nin, bu sürecin emniyet ayağında aktif rol aldığı ve kumpasları organize eden kilit isimlerden biri olduğu ifade ediliyor.
Yetkililer, FETÖ’nün kripto yapılanmasına yönelik operasyonların aralıksız sürdüğünü, özellikle emniyet ve istihbarat içerisindeki hücrelerin deşifre edilmeye devam edeceğini vurguluyor.
Kaynak:https://www.ensonhaber.com/
Kaynak:Haber Merkezi
Now TV’nin çok konuşulan dizisi “Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar”, dün akşam yayınlanan yeni bölümüyle yine olay oldu. Geçtiğimiz günlerde tüm bölümleri yayından kaldırılan ve daha sonra geri dönen dizi, dramatik sahneleri ve güçlü diyaloglarıyla izleyicileri ekran başına kilitledi.
Dizinin son bölümünde İsmet Hanım ile gelini Aniesi arasındaki yüzleşme geceye damga vurdu.
Kocasının sadakatsizliğini öğrenen İsmet Hanım, Aniesi’nin kocasına yakınlaşmasını kabullenemedi. Odaya girerek geliniyle yüzleşen İsmet Hanım, sert ve unutulmaz sözler söyledi:
“Ben aptal değilim. Bu evdeki hiç kimse aptal değil. Herkes senin ne yapmaya çalıştığının farkında. Cevat da anlayacak, hem de çok yakında.”
Ancak geceye damga vuran asıl söz, İsmet Hanım’ın Aniesi’ye ağır bir dille yaptığı uyarı oldu:
“Zevk günahları birlikte işlenir, ama bedelini yalnızca kadınlar öder. Sonunda sen mahvolursun, o değil.”
Bu söz, Twitter (X), Instagram ve TikTok’ta binlerce kez paylaşıldı, gündem oldu. İzleyiciler, İsmet Hanım’ın bu etkileyici repliğini “dizinin en güçlü sahnesi” olarak değerlendirdi.
Öte yandan, dizinin diğer dikkat çeken sahnesinde Rozali, Şakir Paşa’yı ailesinin önünde küçük düşürmek için harekete geçti. Rozali’nin intikam dolu planı, dizinin ilerleyen bölümlerinde nasıl bir fırtına koparacağını merak ettirdi.
Dizinin son bölümüne gelen yorumlardan bazıları:
“İsmet Hanım resmen ders verdi! Muhteşem bir sahne.”
“Aniesi’ye söylemesi gereken her şeyi söyledi, alkışlıyorum!”
“O replik dizi tarihine geçer: ‘Zevk günahları birlikte işlenir, bedelini kadınlar öder.'”
“Rozali’nin planını sabırsızlıkla bekliyoruz, bomba gibi bölümdü.”
Skandallar, ihanetler ve dramatik yüzleşmelerle ilerleyen Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar, her bölümüyle gündeme oturmaya devam ediyor.
Kaynak: Haber Merkezi