Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından bir video paylaştı. Videoya, “İktidarı ve kamu görevlilerini uyarıyor, vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyorum” notunu düşen Davutoğlu, şu açıklamalarda bulundu; “Çok açık bir şekilde iktidar ve iktidarın içinde yapılanmış bazı yapılar, seçime, tırmandırılan bir gerilim ortamı içinde girmek istiyor. Biz bu oyunu daha önce görmüştük; 70’li yıllarda, 90’lı yıllarda. Benzer bir oyun sergilenmek isteniyorsa, bilsinler ki bu oyunu sergileyenler kaybedecek.
“BUGÜN DE ‘TERÖR ÖRGÜTLERİ SANDIKLARDA’ DEDİ”
Önce bir iklim oluşturmaya çalıştılar. Kelimeleri, kavramları özenle seçerek bir iklim oluşturma çabası… Bir genel başkan ‘küffar’ ifadesini kullandı. Seçim kazanmamış olmakla birlikte geçmişte başbakanlık yapan birisi, ‘yabancı istilacılara terk etmeyeceğiz’ dedi. Bugün de ‘terör örgütleri sandıklarda’ dedi. Bir iklim oluşturma çabasının altyapısı oluşturuldu. Şimdi ise bu iklim normalleştirilmeye çalışılıyor. Açık tehditlerle normalleştirilmeye çalışılıyor. Seçim güvenliğinden sorumlu İçişleri Bakanı, seçimleri bir siyasi darbe olarak nitelendiriyor. Sayın Bahçeli ise açık bir şekilde muhalefet liderlerini mermi ile tehdit ediyor. Sanki biz onun tehdidinden korkarak sinip kenara çekilecekmişiz gibi.
“İKTİDAR KESİMLERİNİ BİR KEZ DAHA UYARIYORUM”
Son olarak Erzurum’da yaşanan acı gelişme ve Sayın İmamoğlu’na yönelik fiili saldırılar, üçüncü aşamaya geçmek için bazılarının kenarda beklediğini gösteriyor. Yani fiili gerilim ortamı. Seçime 5 gün kaldı. Böylesi kritik bir aşamada herkesi hem uyarmak hem de vatandaşlarımıza çok açık bir mesaj vermek istiyorum. Önce iktidar kesimlerini bir kez daha uyarıyorum. Takip ettiğiniz yol ve yöntem; gerilimi tırmandırarak iktidarda kalma çabanız, sizin iktidarda kalmanızı sağlamaz ama büyük zarar verir. Bu ülkeye tamiri zor bir süreç yaşatır. Devlet içinde neredeyse paralel YSK, paralel güvenlik gibi yapılanmalara asla tevessül etmeyin. Hele hele Erzurum’da yaşanan son olayda, doğrudan İçişleri Bakanlığı’nda muvazzaf görev yürütmekte olan bir uzman çavuşun fiili olarak bu olaylarda tahrik edici ve yönlendirici bir rol oynaması, her şeyden önce İçişleri Bakanı’nın hesap vermesi gereken bir durumdur.
“KAMU GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAK OLAN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERİN”
Kamu bürokrasisine bir kez daha sesleniyorum: Çok kritik bir eşikte valililerimiz, emniyet müdürlerimiz, güvenlik birimlerimiz, bütün kamu bürokrasisi; devletin kamu bürokrasisi olduğunu unutmamalılar. 15 Mayıs sabahı, 16 Mayıs günü yeni bir Cumhurbaşkanı, yeni Cumhurbaşkanı Yardımcıları, yeni Bakanlarla muhatap olacaklarını akıllarında tutsunlar. Yasa dışı hiçbir talimatı dinlemeyin. Kamu güvenliğini sağlayacak olan her türlü çabayı gösterin. Aziz milletime şu mesajı iletmek isterim: Hiç merak etmeyiniz. Bu devlet, bu ülke ve demokrasimiz asla sahipsiz değildir. Demokrasimize yönelecek her türlü eylem, her türlü teşebbüs; içeriden veya dışarıdan gelebilecek her türlü müdahale, her türlü terör tehdidine karşı her şeyden önce biz dimdik ayakta duracağız ve ülkemizin geleceğini karanlığa sürüklemek isteyen otoriter yapılara da, kaos peşinde koşanlara da asla fırsat vermeyeceğiz. 14 Mayıs’ta herkes güven içinde oylarını kullanmalı, oyuna sahip çıkmalı ve 15 Mayıs sabahı yeni bir baharı hep beraber karşılamalıyız. Biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin 70’li, 90’lı yıllarda karşı karşıya kaldığı benzer oyunlara sürüklenmesine asla izin vermeyeceğiz. Biz bu oyunu daha önce gördük. Bir daha bu ülkeye yaşatmayacağız.”
SPOR
4 gün önceYAŞAM
4 gün önceGÜNDEM
4 gün öncePOLİTİKA
4 gün önceMAGAZİN
4 gün önceEKONOMİ
4 gün önceMAGAZİN
4 gün önce