Tutuklu gazeteci Fatih Altaylı hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” suçlamasıyla yeni bir soruşturma başlatıldı. Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesi kapsamında yürütülen soruşturmada, Altaylı için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Soruşturma, ünlü gazetecinin 5 Ağustos 2025 tarihli yayını üzerinden açıldı.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz’ın paylaştığı bilgilere göre, söz konusu yayının ardından Fatih Altaylı’nın YouTube kanalına erişim engeli kararı verilmişti. Ancak bu erişim engelinin hemen ardından, aynı yayın gerekçe gösterilerek ikinci bir soruşturma daha başlatıldı. Saymaz, gelişmeyi sosyal medya hesabından duyurdu.
İlk tutuklama ve suçlamalar
Fatih Altaylı, geçtiğimiz haftalarda “Cumhurbaşkanı’nı tehdit” suçlamasıyla tutuklanmış ve hakkında 5 yıldan az olmamak üzere hapis cezası talep edilmişti. Bu olayın fitilini ateşleyen gelişme ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a Cahit Sıtkı Tarancı’nın bir şiirini göndermesi olmuştu. Altaylı’nın bu konudaki yorumları, yargı sürecinin önemli bir parçası haline geldi.

YouTube kanalına erişim engeli ve içeriklerin silinmesi
İsmail Saymaz’ın aktardığına göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, 5 Ağustos’ta yapılan yayının milli güvenlik ve kamu düzenini bozduğu iddiasıyla hem videoya hem de kanala erişim engeli talebinde bulundu. İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği ise savcılığın talebine ek olarak, içeriklerin tamamen kaldırılmasına da karar verdi. Bu durum, savcılığın talebi dışında ek bir yaptırım olarak dikkat çekti.
Altaylı’nın avukatları karara itiraz etti. YouTube ise mahkeme kararını henüz uygulamış değil. Ancak erişim engeli kararı ve yeni soruşturma, basın özgürlüğü ve dijital platformlar üzerindeki sansür tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti tartışmaları büyüyor
Fatih Altaylı’ya yönelik peş peşe açılan davalar, Türkiye’de medya özgürlüğü ve ifade hürriyetinin geldiği noktayı sorgulatan gelişmeler olarak yorumlanıyor. Medya camiasında ve kamuoyunda, özellikle dijital platformlarda yapılan yayınlara getirilen erişim engellerinin artması, “sansür” tartışmalarını daha da güçlendiriyor.
Basın meslek örgütleri, Altaylı’nın durumunun yalnızca kişisel bir dava olmadığını, genel olarak gazetecilerin üzerinde artan baskının bir göstergesi olduğunu belirtiyor. Öte yandan hükümet cephesi, bu tür davaların “hukuki süreç” kapsamında değerlendirildiğini ve milli güvenlik ile kamu düzenini koruma amacını taşıdığını savunuyor.
Gelişmelerin önümüzdeki günlerde yargı süreciyle birlikte daha da netleşmesi bekleniyor.
GÜNDEM
05 Aralık 2025YAŞAM
05 Aralık 2025DÜNYA
05 Aralık 2025DÜNYA
05 Aralık 2025GÜNCEL
05 Aralık 2025DÜNYA
05 Aralık 2025DÜNYA
05 Aralık 2025
1
ÜNLÜ MANKEN NURDAN KAHRAMAN’DAN BÜYÜK BAŞARI
13862 kez okundu
2
AFAD Konya’daki depremin ön değerlendirme raporunu yayımladı
13182 kez okundu
3
Şimşek Açıkladı: Sahte Belgeyle Mücadelede Yeni Dönem Başlıyor
11216 kez okundu
4
Trump’tan seçim sonrası ilk mülakat
8285 kez okundu
5
Depremde Ölen Avukatların Kayıtları Sahte Diploma İçin Silindi
7561 kez okundu