Kastamonu Belediyesi tarafından “Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Zirvesi” düzenlendi.
Kastamonu Valisi Meftun Dallı, kenteki bir oteldeki programda yaptığı konuşmada, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra kentsel dönüşümle ilgili her türlü tereddüdün ortadan kalkması gerektiğini söyledi.
“Bir şey olmaz” lafının artık kullanılmaması gerektiğine işaret eden Dallı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kastamonu’da bugüne kadar 766 riskli yapı başvurusu yapılmış, 753 riskli yapı onayı verilmiş. Bu yapılarda 2 bin 513 mesken ve 374 iş yeri bulunmaktadır. Riskli yapılardan 715’i yıktırılmış, bir bina güçlendirilmiş, diğerlerinin işlemleri devam etmektedir. Binaları riskli yapı olarak onaylanan 1920 malik ve 146 kiracıya 19 milyon 796 bin lira kira yardımı yapılmıştır.”
“Tedbirler noktasında eksik kalıyoruz”
Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, kentsel dönüşümün isminin çok güzel olmasına rağmen, kentlerin neden dönüşecek hale getirildiği sorusunun sorulması gerektiğini dile getirdi.
Şehirlerin yaşanılır olmaktan çıkarıldığını aktaran Vidinlioğlu, şunları kaydetti:
“Şehirleri yaşanır halde olmaktan kendimiz çıkarıyoruz. Hepimizin hayalinde küçücük bahçesi olan, panjurlu ev var. Bunları hayal eden bizler kendimizi apartman dairelerine, yüksek katlara mahkum ettik. Sebep ne? Tamamen rant, hırs, aklı devre dışı bırakmak. Bunların hepsinin getirdiği sonuçlar için bugün buradayız. Keşke bunlar olmasaydı da bugün mesaimizi farklı şeyler için harcayabilir olsaydık.”
Yaşanılan sıkıntıdan sonra hemen o sıkıntıya yönelik çözüm iradesi göstermeye çalıştıklarına dikkati çeken Vidinlioğlu, “Ama tedbirler noktasında eksik kalıyoruz. Kentsel dönüşümü bazen yerinde yapamıyorsunuz. O zaman rezerv alana taşımanız lazım. Binaların nasıl yapılacağı, mimarlarımız ve mühendislerimizin birlikte karar vereceği konular. Bizim için önemli olan bu işi doğru yapmak. Yola çıktık ve inşallah yapacağız.” diye konuştu.
“Dünya, üretilenden çok daha hızlı tüketiliyor”
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Kır da Türkiye’nin topraklarının yüzde 80-85’inin deprem kuşağında yer aldığının altını çizerek, şu görüşleri paylaştı:
“2050 senesinde, yani çeyrek asır sonra nüfus 9-9,5 milyara geldiğinde dünyada tahmin edilen kentleşme oranı yüzde 70’lere gelecek. Bugünkü 3,5 milyara 3 milyar daha eklenmiş olacak. İnsanları doğru kent alanında konuşlandırmak kaçınılmaz. Dünyanın kendini yenileme kapasitesi, tüketimin çok altında kalıyor. Dünya, üretilenden çok daha hızlı tüketiliyor. Bu büyük bir tehlike. İklim bilimcilere göre önümüzdeki çeyrek asır ya da maksimum 50 yıllık süreçte 2,8 mavi gezegene ihtiyaç var. Yani bir dünya değil, bize 3 dünya lazım. O zaman üretim tüketim alışkanlıkları yeniden gözden geçirilip, oyunun kuralları yeniden yazılacak ve dünya deyim yerindeyse gelecek nesiller için yaşanabilir hal alacak.”
Toplantıya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı Umut Naci Baykan, Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Akın Kısa ve Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ile diğer ilgililer katıldı.
SPOR
1 gün önceYAŞAM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün öncePOLİTİKA
2 gün önceMAGAZİN
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceMAGAZİN
2 gün önce