0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan operasyonda 13 kişinin gözaltına alınmasının ardından Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ilk açıklaması gündeme damga vurdu. Yavaş, yapılan incelemeler sonucunda kamu zararının tespit edilmediğini savunurken, operasyonun iddia edildiği gibi konser harcamaları üzerinden değil; söylem, algı ve siyasi gündem üretme çabası olarak kullanıldığını öne sürdü.

NE SÖYLEDİ?

• Yavaş, 2021-2024 dönemine ait konser harcamalarını kendi kurumunun denetim mekanizmalarıyla, ayrıca Mülkiye Müfettişleriyle beraber değerlendirdiklerini ve bu süreçte kamu zararına dair bir bulguya rastlanmadığını belirtti.

• Açıklamasında, “İhaleye fesat” gibi iddiaların operasyonla birlikte gündeme taşındığını, ancak bu tür suçlamaların somut veriler yerine sözlü ithamlarla öne çıkarıldığını vurguladı.

• Melih Gökçek’in operasyonla ilgili paylaşımı da dikkat çekti Yavaş’a göre; “Operasyonu nasıl duyduğu, savcılığın durdurucu tedbir alıp almayacağı” gibi sorular kamuoyunun cevabını merak ettiği noktalar arasında.

  

SORUŞTURMANIN KAPSAMI

• Operasyon, belediyenin 2021-2024 yılları arasında düzenlediği konser hizmet alımlarındaki harcamalarla ilgili.

  

• İddialar arasında konser maliyetlerinin abartılması, sahne ve teknik giderlerin yüksek gösterilmesi gibi unsurlar da var. Ayrıca konser sayıları ve bedelleri gibi kalemlerin benzerleriyle karşılaştırılması gerektiği yönünde çağrılar yapılıyor.

• Gözaltına alınan kişiler arasında eski belediye yöneticileri ile organizasyon şirketi sahipleri yer alıyor.

TARTIŞMALAR VE BEKLEYİŞLER

• Başkan Yavaş’ın açıklamaları, operasyonun sadece hukuki değil, siyasi boyutlarının da altını çiziyor. Bu olayla birlikte medya ve siyasette “algı operasyonu” suçlamaları yükselirken, şeffaflık ve denetlenebilirlik konuları ön plana çıktı.

• Kamuoyunda, denetim raporlarının detayları, bilirkişi incelemelerinin sonucunun ne zaman açıklanacağı ve kimlerin sorumlu tutulacağına ilişkin beklentiler var.

  

• Ayrıca operasyonun mesajı, yerel yönetimden sorumlu tüm aktörlere “hesap verebilirlik” kavramının önemini bir kez daha hatırlattı.

Bu gelişme, belediye yönetimleri ve yerel denetim sistemlerinin güvenirliği açısından kritik bir vaka olarak değerlendiriliyor. Yapılacak incelemeler sonucu ortaya çıkacak veriler, hem siyasi sorumluların hem de kamuoyunun beklentilerini karşılayacak nitelikte olması bakımından merakla bekleniyor.