0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Biz önce bu parti seçime girebilsin diye Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) 15 milletvekili istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ATO Congresium’da gerçekleştirilen partisinin 3’üncü Olağan Kurultayı’nda konuştu. ‘Rotamız net, pusulamız millet’ sloganı ile gerçekleştirilen kongrede kürsüye çıkan Akşener, İYİ Parti’yi milletin kurduğunu belirterek, “Biz sadece tabelayı astık. İşte tam da bu nedenle, İYİ Parti’nin yolculuğu, aslında milletimizin yolculuğudur. Biz bugünlere, hiç de kolay gelmedik. Hatırlayın; yolumuz doğru olduğu için, nice çileye katlandık. Hedefimiz doğru olduğu için, nice engelle mücadele ettik. Davamız doğru olduğu için, nice zorluğa direndik. Sözümüz doğru olduğu için, nice iftiraya göğüs gerdik. İçimizden yapılan iftira, hakaret ve çirkinliklere göğüs gerdik. Şahsen hiçbir düşmanım, hiçbir rakibim, beni hapse atmayı isteyenler dahil benimle ilgili asla iddia etmedikleri, söylemedikleri, pis iftiralara şahit oldum. Allah bunu bana gösterdi. Ama affetmeyeceğim, asla affetmeyeceğim, billahi affetmeyeceğim. Hesaplaşacağız hep birlikte. Biz bugünlere, koltuk sahibi olmak için, zengin olmak için gelmedik. Zengin olmayı hayal edenler kapı dışarı. Burada böyle bir şey yoktur. Biz bugünlere, kendi ikballerimiz için de gelmedik” dedi.

‘BİLEĞİMİZİN GÜCÜYLE SEÇİME GİRMELİYDİK’Akşener, kendilerinin her zaman fedakarlık yapan insanlar olduğunu ifade ederek, “Dolayısıyla biz önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 milletvekili istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Hesap yapıyoruz, hesap veriyoruz. Savaşmalıydık, bileğimizin gücüyle o seçime girmeliydik. Girmiyorsak da gereğini yapmalıydık. Savaşmadık. ve 15 milletvekili istedik. Sayın Kılıçdaroğlu’na buradan bir kez daha teşekkür ediyorum; ama o gün bu gündür 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik. Ömer Seyfettin’in diyetine döndü bu iş. Seçime girdik. Ama bakın biz psikolojik olarak kendimizi çok kötü hissettik. Ben kendimi çok kötü hissettim. Çok aşağılanmış hissettim. Çok çaresiz hissettim. Asla hayatımın hiçbir döneminde hissetmediğim kadar çaresiz hissettim. Çünkü savaşmadık. Ben savaşı severim. Ben mücadeleyi severim. Yapamadık. Ben kellemle top oynamayı çok severim. 28 Şubat’ta oynadım. Şu kadar umurum olmadı” diye konuştu.’BİZ HARİÇ HERKES KAZANMAYI SAĞLADI’Akşener, yerel seçime iki parti birlikte girdiklerini söyleyerek, “Ve sonuçta bir başarı çıktı. Beni en çok ilgilendiren, en çok üzen, en etkileyen ne oldu biliyor musunuz? ‘İstanbul seçimini biz değil, HDP kazandırdı.’ ‘Bilmem nerenin seçimini biz değil, HDP kazandırdı.’ Sonra çok ilginç oldu. Biz hariç herkes kazanmayı sağladı. O gün anladım ki İYİ Parti önemli bir kesim tarafından tehdit görülen, sadece iktidar değil; muhalefetin bir bölümü de muhalefetin tırnak içi kanaat önderleri, tanzim edicileri tarafından da tehdit görülen bir siyasi partidir. Anladım ki İYİ Parti milletin partisidir. Anladım ki İYİ Parti bu milletin vicdanının su terazisidir” dedi.’BUNDAN SONRA SİZE HAYATTA BAŞARILAR DİLİYORUM’

Akşener, seçim sonuçlarının açıklandığı gece konuşup sonrasında bir daha konuşmadığını hatırlatarak, “İzledim. Enteresan bir biçimde önce Sayın Kılıçdaroğlu’nun üzerine yürüdüler; çeşitli alanlardaki kanaat önderleri, elitler aklınıza ne geliyorsa. Sonra baktılar ipin ucu kaçtı, bunu bir dengelemek lazım; birdenbire olağan şüpheli Meral Akşener ve İYİ Parti gündeme geldi. Biz çalışmamışız, onun için seçim kaybedilmiş. 15 ilde büyük çoğunluğu Sayın Mansur Yavaş’la olan, CHP’den bir kişinin çağrılmadığı, sadece kendi seçmenimizin yer aldığı mitingler yaptık. 54 noktada bizzat çalıştık. Şehirlerde milletvekili adaylarımız ‘bir oy Meral’e bir oy Kemal’e’ diyerek oy istediler. Bütün bunlara baktığınız zaman derler ki insafınız kurusun. Anlıyorum, eşitlemeye çalışıyorsunuz. Anlıyorum korktunuz. Biraz ipin ucu kaçtı. Korktunuz, dengeliyorsunuz. Aynı ‘İstanbul’un kazanılmasının sebebi HDP’dir’ dediğiniz gibi. İyi, bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.