Geçtiğimiz sezonun bitmesiyle birlikte yaz döneminde başantrenör Igor Kokoskov ile yollarını ayıran ve bu göreve Sırp başantrenör Aleksandar Djordjevic’i getiren Fenerbahçe Beko, sezona ING Basketbol Süper Ligi’nde 6 galibiyet 1 mağlubiyetle başlarken, Turkish Airlines Euroleague’de ise ilk 8 haftada 3 galibiyet 5 mağlubiyet aldı.
31 Temmuz’da takımın başına getirilen ve sarı-lacivertli kulüpte üç ayı geride bırakan başantrenör Aleksandar Djordjevic, İtalyan ekibi Virtus Bologna’dan ayrılması, Fenerbahçe Beko’ya geliş süreci, sezon başlangıcı, takımın oyun yapısı, taraftarlar ve İstanbul’daki yaşamı hakkında Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz sezon Virtus Bologna ile tarihi bir sezon geçirdiklerini söyleyen Djordjevic, “Yüzde yüz şu anda Fenerbahçe’ye odaklanmış durumdayım. Ben basketbolda dün olduğuna inanmıyorum, bugüne inanıyorum. Virtus Bologna dönemine değinirsek, çok iyi iki buçuk sezon geçirdik. Pandemiden önce liderdik. Şampiyon olduk. 20 yıl sonra gelen bir şampiyonluktu. Eurocup’ta üst üste 19 maç kazandık. Yarı-finalde UNICS Kazan’a kaybettik, bizden daha iyi takımlardı. Direkt olarak Euroleague için kalifiye olamadık. İtalya Ligi play-offunu 10 maçta 10 galibiyetle bitirdik ve bu kulüp rekoruydu. Başardığımız şeylerden dolayı oyuncularımla gurur duydum” diye konuştu.
“ALDIĞIMIZ SONUÇLARLA BU AİLEYE LAYIK OLMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPACAĞIM”
Fenerbahçe Beko’dan teklif geldiğinde sarı-lacivertli ekibin genel menajeri Maurizio Gherardini ile çok sık görüştüğünü ve İtalyan yöneticinin kendisine kulüple ilgili her detayı anlattığını söyleyen Djordjevic, “Teklif geldiğinde birçok kişiyle konuştum. Maurizio Gherardini ile çok muhteşem bir ilişkimiz var. Fenerbahçe ile ilgili tüm detayları o anlattı. Şu anda bile konuşmaya devam ediyoruz. Ben teklif gelmeden önce de Fenerbahçe’yi biliyor ve takip ediyordum. Buraya geldikten sonra kulübün ne kadar sıcak olduğunu gördüm. Burada hep bir aileden bahsediliyordu. Gerçekten de öyle bir durum var burada. Ben de çalışmalarım ve sonuçlarla buna layık olmak için her şeyi yapacağım. Her şet belli olduktan sonra Fenerbahçe’ye ne getirebilirim, daha iyi neler yapabilirim, bunlara odaklanmaya başladım” İfadelerini kullandı.
“HAZIR BİR TAKIMA GELMEK, DEĞİŞİK BİR DENEYİM OLDU”
Fenerbahçe Beko’nun kadro yapılanmasının kendisi göreve gelmeden önce tamamlandığının hatırlatılması üzerine ise deneyimli teknik adam, yönetimin iyi bir kadro kurduğunu söyledi. Kendisi takıma katıldıktan sonra sadece Şehmus Hazer’i transfer ettiklerini vurgulayan Sırp başantrenör, “Bir antrenör olarak değişik bir deneyim oldu hazır bir takma gelmek. Ama biliyorum ki kulüp zaten ben gelmeden önce de en iyisini yapmıştı. Mutluydum var olan kadrodan. Ben geldikten sonra sadece Şehmus transfer edildi ki zaten bunun da ön çalışması ben gelmeden yapılmıştı. Gelecek vaat eden bir oyuncu olduğu için benim de beğendiğim bir oyuncuydu. Bir antrenör için elindekilerle bir şey yapmak çok güzel bir durum. Amacımız, zarları doğru atıp, mevcut şeyleri birleştirip sahada en iyisini sunabilmek” şeklinde konuştu.
“SEZON BAŞLANGICI HER İKİ KULVARDA DAHA İYİ OLABİLİRDİ”
Sezonun geride kalan kısmını değerlendiren Djordjevic, mücadele etmeye devam edeceklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Sezonun başlangıcında değişik şeyler oldu. Biz ilk önceki takımın karakterini oluşturup üzerine inşa bunu göstermeye başladık. Euroleague’de şu an 3 galibiyet ve 5 mağlubiyetimiz var ama birkaç maç daha kazanabilirdik. Türkiye Liginde de iyi bir seviyede gidiyoruz. Başlangıç her iki kulvar için de daha iyi olabilirdi. Mücadele ederek başladık ve etmeye de devam edeceğiz. Burada taraftarın da çok büyük önemi var, onların desteklerini hissediyoruz. Biz de onlara bu desteğin karşılığında bir şeyler vermek istiyoruz. Hep birlikte güzel bir sinerji oluşturabiliriz.”
Sırp başantrenör, Turkish Airlines Euroleague’de art arda son toplarda kaybedilen maçların takımın motivasyonunu düşürmediğini söyleyerek, “Bu mağlubiyetin takımın moralini olumsuz etkilediğini kesinlikle söyleyemem. Koçlar olarak da bu bizim için bir deneyimdi. Takımın moralini yüksek tutup aynı şekilde savaşmak ve kazanmaya çalışmak, bizim adımıza önemliydi” açıklamasında bulundu.
“SAVUNMA, BU TAKIMIN KARAKTERİ”
Oyun felsefesinde savunmanın çok büyük önem taşıdığını vurgulayan Djordjevic, sezonun geride kalan kısmında bu anlamda iyi iş çıkardıklarını söyledi. Oyuncuların takıma aşılamak istedikleri sisteme iyi reaksiyon verdiğini söyleyen tecrübeli başantrenör, “Savunmamıza çok inanıyorum. Oyuncuların da savunma eforu çok önemli ve çok gayret gösteriyorlar. Taraftarlar ve medya açısından istatistikler önemli şeylerdir. Biz de istatistikleri tabii ki takip ediyoruz ama çok değişkenlik gösterebilirler. En büyük mücadele burada geliyor zaten, aynı düzeyi koruyabilmek. Savunma, bu takımın karakteri ve rengi diyebilirim. Oyuncular bizim vermeye çalıştığımız şeyleri çok iyi anlıyor ve reaksiyon veriyorlar. Bu inşa sürecinde şimdi kiremitleri yerine oturtmak gerekiyor. Sahadaki savunma karakterini şu an çok beğeniyorum. Benden daha akıllı insanların söylediği bir sözü hatırlatmak istiyorum, hücum, maç kazandırır, savunma ise şampiyonluk getirir” dedi.
“FENERBAHÇE’DE HER MAÇI KAZANMAK ZORUNDASINIZDIR”
Fenerbahçe gibi büyük bir camiada her zaman baskı olduğunu vurgulayan Djordjevic, “Daha çok sayı üretmemiz gerektiğini düşünüyorum. Oyuncuları daha iyi bir form durumuna getirmek için çalışmamız gerekiyor. Fenerbahçe’de her zaman çok büyük baskı vardır. Bir maçı kaybedemezsiniz, kazanmak zorundasınızdır. Bir şut kaçıramazsınız, bütün şutlarda isabeti bulmak durumundasınız. Bu her zaman sahada en iyi oyununuzu sunmayı gerektiriyor. Bu da tabii ki bizim için bir meydan okuma” diye konuştu.
“TRANSFER DÖNEMİ KAPANANA KADAR HERKES AKTİF DURUMDA, FENERBAHÇE DAHİL”
Takıma bir transfer yapılıp yapılmayacağı konusunda çıkan haberlerle ilgili olarak Sırp başantrenör, “Oyuncu pazarı şu anda herkese açık ve bütün takımlar, bilgi kovalıyor. Bence transfer dönemi kapanana kadar her takım aktif bir durumda, buna Fenerbahçe de dahil ama şu anda spesifik ve belli bir oyuncu arayışımız yok” ifadelerini kullandı.
“BENİM İÇİN EN BÜYÜK MUTLULUK İŞİMİ İYİ YAPIP OYUNCULARA BİR ŞEYLER KATABİLMEK”
Aleksandar Djordjevic, belirledikleri hedefleri gerçekleştirseler bile karakteri gereği tatmin olmayacağını söyleyerek, “Ben maç da kazansak şampiyon da olsak, hiçbir zaman tatmin olmam. Hiçbir zaman, ‘Bu benim için tamamdır’ diye düşünmem. Tabii ki o bir şeyler içip o anı kutlar, sevincini yaşarız ama ben hep ileri bakarım. Benim için en büyük mutluluk, o gün işimi iyi yapıp, oyunculara bir şeyler katıp başarılı olmalarını sağlayabilmek” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN HARİKA TARİHİ VE KÜLTÜRÜNÜ ÖĞRENMEYE ÇALIŞIYORUM”
İstanbul’un çok büyük bir tarihe ve kültüre sahip olduğunu ve bunu öğrenmeyi çalıştığını söyleyen Djordjevic, Türk yemeklerine ise övgüler yağdırdı. İstanbul’u çok sevdiğinin altını çizen Sırp çalıştırıcı, “Trafik konusunda biz salona yakın yaşadığımız için çok sıkıntı çekmiyoruz. Avrupa yakasına geçtiğimizde tabii ki trafiğe takıldığımız zamanlar oldu ama trafikte de birçok şeyi yapabiliyorsunuz, ailenizle ya da arkadaşlarınızla konuşmak gibi. İstanbul gibi bir şehirde trafiği kabullenmek durumundasınız. Türkiye’nin harika tarihi ve kültürünü öğrenmeye çalışıyorum. Burada gerçekten çok güzel yerler var. Yemeklerine gelecek olursak ise inanılmaz olduğunu söyleyebilirim. Bizim ülkemizin mutfağına da fazlasıyla benziyor” diye konuştu.
“BU ÜLKEDE BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN ŞEY, İNSANLARDAN GÖRDÜĞÜM SICAKLIK”
Türk insanın Türkiye’ye geldiği ilk günden beri kendisine gösterdiği sıcaklığın ve samimiyetin çok önemli olduğunu söyleyen Djordjevic, “Beni bu ülkede en çok etkileyen şey, attığım her adımda insanlardan gördüğüm sıcaklık. Sadece kulüp içerisinde değil gittiğimiz her yerde bu sıcaklığı gösteren insanlarla karşılaşıyorum. Bu gerçekten fazlasıyla takdir ettiğim bir şey” dedi.
“ARENAYI DOLU GÖRMEYİ GERÇEKTEN ÇOK İSTİYORUM”
Türkiye Basketbol Federasyonu’nun aldığı yüzde 100 kapasite ile müsabakaları oynama kararından dolayı duyduğu memnuniyeti de paylaşan Sırp başantrenör, “Bu kararı bekliyorduk ve fazlasıyla sevindik. Yavaş yavaş normalleşmeye başlıyoruz. Seyircileri, basketbol salonlarında ve stadyumlarda görmek gerçekten çok güzel. Bunun, toplum üzerindeki sosyal etkisi de çok önemli. Arenayı dolu görmeyi gerçekten çok istiyorum. Oyuncularıma hep, ‘Taraftarlar için oynayın, taraftarlarla birlikte oynayın’ derim çünkü inanılmaz bir etkileri var. Kaybettiğimizde, boynumuzun bükük olduğunda bile bizimle birlikte olmaları çok önemli” ifadelerini kullandı.
“TÜRKÇE’Yİ ÖĞRENMEYE ÇALIŞIYORUM, KOLAY BİR DEĞİL”
Türkiye’ye geldiği günden bu yana Türkçe kelimeler öğrenmeye başladığını vurgulayan Djordjevic, “Türkçe’yi öğrenmeye çalışıyorum, kolay bir dil değil. Bildiğim birkaç kelime var ama söyleyeceğim tek şey, onları bekliyor olmamız. Onlar için hazır olacağız onlar da bizim için hazır olsunlar. Arenayı tekrardan tam kapasite ile görmek gerçekten güzel bir deneyim olacak” dedi.
SPOR
3 gün önceYAŞAM
4 gün önceGÜNDEM
4 gün öncePOLİTİKA
4 gün önceMAGAZİN
4 gün önceEKONOMİ
4 gün önceMAGAZİN
4 gün önce