34,4912
0.08%36,4238
0.18%2.955,67
0,71%%
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Ostim Sanayici ve İş insanları Derneği’nin (OSİAD) 32’nci Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Başkan Yaşar, “Türkiye belki de Cumhuriyet tarihinin en bunalımlı dönemini yaşıyor. Bir tarafta toplumu yüzde 80 her gün fakirleşen bir Türkiye, bir tarafta hormonlu büyüyen yüzde 20’lik bir grup var” dedi.
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu’nda düzenlenen Genel Kurul’a; Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, OSİAD Başkanı Süleyman Ekinci, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, OSTİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, Anadolu OSB Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Başkanı Ülkü Karakuş ve siyasi partilerin temsilcileri katıldı.
OSİAD’ın 32’nci Olağan Genel Kurulu’nda söz alan Başkan Yaşar, şunları söyledi:
“Türkiye belki de Cumhuriyet tarihinin en bunalımlı dönemini yaşıyor. Bir tarafta toplumu yüzde 80 her gün fakirleşen bir Türkiye, bir tarafta hormonlu büyüyen yüzde 20’lik bir grup var. Türkiye, siyasetin bu kadar kamplaştığı bir dönemi ilk defa yaşıyor. Siyasetin dili hiç bu kadar çirkinleşmedi. Bunu uzun yıllardır siyasetin içinde bulunan bir arkadaşınız olarak söylüyorum. Bunun sebebi bugün içinde bulunduğumuz sistemdir. Bu sistemle Türkiye’nin kalkınması mümkün değildir. İş adamları yatırım yapma şevkini kaybetti. Türkiye bugün her şeyini dışardan alan bir ülke haline geldi. Ankara’da bugün 12 tane organize sanayi bölgesi var. OSTİM de buna öncüdür. Şimdi Ankara’nın bir fuara ihtiyacı var. Girişimler oldu ancak bir yol kat edilmedi. Ankara’ya hep birlikte sahip çıkalım, üretenlere sahip çıkalım.”
OSİAD Başkanı Süleyman Ekinci de OSTİM’in bir marka haline geldiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Burada üretilen ürün dünya pazarlarında raflarda yerini almaya başladı. Son yıllarda ise kümelenme çalışmalarıyla katma değeri yüksek teknolojik ürünler üretmeye başladık. Türkiye ağır bir ekonomik krizden geçiyor. Yıllarca uyguladığımız inşaat odaklı büyüme modeli yanlış. Teşvik ve destekler sürekli inşaat, hizmet ve turizm sektörüne aktarıldı. Böyle olunca ekonomi betona bağımlı hale getirildi. İnşaat sektörü durağan bir ekonomide harekete geçirilebilir ama sürdürülebilir değildir. Kalıcı büyüme üretimle olur. Cari açığı AVM yaparak kapatamayız. AVM’lerle değil teknokentler ile övünmeliyiz.”
SPOR
1 gün önceYAŞAM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün öncePOLİTİKA
2 gün önceMAGAZİN
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceMAGAZİN
2 gün önce