Merhaba. 1986 yılında çekilen erotik drama filmi ‘Dokuz Buçuk Hafta’ üzerinden yıllar geçse de akıllarda bazı sahneleriyle hâlâ yer ediyor. Hatta kendinden sonraki erotik filmlere de ilham oluyor. Örneğin Grinin Elli Tonu. Bu yazıda size Dokuz Buçuk Hafta filmini inceledim ve bazı detaylar sundum.
Keyifli okumalar dilerim.
Not: Spoiler üstüne spoiler içerir.
“Dokuz Buçuk Hafta” filminin ana konusu ve karakterlerine bi’ bakalım.
Film adından anlaşıldığı gibi karakterlerin geçirdiği süreye atıfta bulunuyor.
Elizabeth ve John’un karşılaşmalarından sonra birtakım “zorlayıcı” oyunlarını izliyoruz.
John’un zorlamaları daha da ileriye gidiyor.
Elizabeth hem duygusal hem de zihinsel olarak John karşısında savunmasızdır.
John ve Elizabeth’in ilişkisi toplum önüne kadar taşıyor.
İşte filmin en bilinen ve başka filmlere ilham olan “buz sahnesi”.
Elizabeth’in bu dokuz buçuk hafta sonunda John’dan kurtulduğunu görüyoruz.
Tabii ki diğer bir meşhur sahne de filme “yedirme içirme filmi” lakabını takan bu sahne.
Elizabeth cinsel oyunlarda cinselliğini tatmin etse de kendi bağımsızlığını ve saygısını seçen kadın tarafında olur.
Filmi sıradanlıktan kurtaran ve düşünceli ve şaşırtıcı sonucu ortaya çıkaran şey Elizabeth’in gerçek dünyaya tutunmasıdır. O ve John’un cinsel oyunlarla meşgul oldukları ve karşılıklı eğlenceleri için bir tür efendi-köle ilişkisi kurdukları sürece Elizabeth’in ciddi bir itirazı yoktur. Ancak John’un bazı oyunları kendine olan saygısı için daha zorlayıcı hale geldikçe sonunda kendi bağımsızlığını ve özsaygısını seçer.
Siz film hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım.