Üstüne üstlük bu isimlerin bir kısmı öylesine seçmelere katılarak buralara gelmedi; bazıları basit tesadüfler sonucu bazıları ise bildiğiniz Google üzerinden keşfedildi! İşte o oyuncular…

Yönetmen Nick Cassavetes, Ryan Gosling’e aynen şöyle söylemiş; ‘Bu rolü senin oynamanı istiyorum çünkü Hollywood’daki diğer hiç kimseye benzemiyorsun. Yakışıklı değilsin, havalı da değilsin; sadece çılgın görünümlü normal bir adamsın.’

Seçmeler için geç kalan Quentin Tarantino’yu beklemekten usanan ve çok acıkan Samuel L. Jackson, yiyecek bir şeyler alıp döndüğünde meşhur yönetmeni onu beklerken bulmuş. Hamburgerini yemeye devam edip içeceğinden bir fırt çeken Jackson’ın bu halini gören Tarantino ve filmin yapımcısı, rolü kimin kaptığına tam o an karar verdiklerini söylüyor.

Filmin yönetmeni David Fincher için Nick’in kayıp eşinin posterinin önünde gazetecilere gülümseyişi, çarpıcı olması gereken sahnelerden biriydi. Fincher, Google Görseller’de dolaşırken Ben Affleck’in tam da hayalindeki o gülümsemeyi, her fotoğrafında verdiğini görünce onun rol için doğru aktör olduğuna karar verdi.

Düşüncenin sahibi Harry Potter’ın yazarı olan J.K. Rowling; fikrini ise Emma Watson’dan aldığı beklenmedik bir telefonla değiştirmiş. ‘Bir dakika boyunca nefes bile almadan konuştu ve beni kendisine resmen aşık etti. Ona ‘Emma, sen bu rol için mükemmelsin.’ dediğimi hatırlıyorum.’

Arkadaşını seçmelere götürmeden önceki gün şiddetli bir bar kavgasına karışan Mel Gibson’ı, yüzünde morluklarla ve yaralarla gören yönetmenlerin tepkisi şu olmuş; ‘Bu film için deli insanlara ihtiyacımız var! İyileşince bizi görmeye gelirsin.’

Kendisinden Drogo’nun karakterini konuşmadan yansıtmasını istediklerinde Jason Momoa, Yeni Zelandalılara özgü olan ‘Haka’ dansını sergileyerek ağızları açık bırakmış. Oyuncu yönetmenleri Momoa’nın güçlü performansından çok etkilendiklerini söylüyor.

‘Basic Instinct’ filminde Wayne Knight’ın Sharon Stone’un bacak bacak üstüne atışını izlerkenki gergin bakışlarını ve terli yüzünü gören Steven Spielberg, ‘Ya bu bakışı bir dinozora atsaydı?’ diye düşünmüş.

Marvel filmin senaryosundan bahsettikten sonra Simu Liu bu süper kahraman filminde oynamayı çok istediğini bir tweetle belirtti. Bu tweet patlayınca Marvel ekibinin de gözünden kaçmadı tabii. Seçilmesi için tek sebep değilse de sosyal medya aracılığıyla oyuncu yönetmenlerinin ilgisini çeken ilk kişi olması bakımından önemli.

Seçmelere katılmaktan haz almayan Tim Roth’a senaryoyu Quentin Tarantino bizzat götürdü fakat Roth senaryoyu sevdiği halde rolü kabul etmekte oldukça kararsızdı. Tim Roth verdiği bir röportajda Tarantino’nun onu bir şeyler içmeye davet edip rolü alması için çok ısrar ettiğini, bunu yaparken de bir içkinin on içki olduğunu söylüyor. Alkolün etkisinden mi yönetmenin ısrarından mı bilinmez ama sonuçta o rolü bir şekilde kabul etmiş Tim Roth.

Aslında Prenses Leia rolü için seçmelere katılan kadın oyunculara eşlik etmesi için davet edilen Harrison Ford, öylesine canlandırdığı Han Solo rolüyle yönetmen George Lucas ve ekibini kendisine hayran bırakmış. İyi ki de öyle olmuş, değil mi?

Peki siz bu filmler ve oyuncular hakkında neler düşünüyorsunuz? Haydi yorumlara! 👇