İran kökenli olan Sarraf, tasarımlarına İran’da başlamış ve Türkiye’ye ayak bastığında malzeme çeşitliliğini artırmış. Altın ve gümüşün yanı sıra pirinç gibi farklı metalleri kullanarak mücevher tasarımında yeni bir soluk getiren sanatçı, kendine özgü ve trendlere uygun eserleriyle dikkat çekiyor.
Türkiye’deki atölye deneyimlerini paylaşan Sarraf, Türkiye’nin sunduğu özgürlük ve müşteri etkileşimi avantajlarından bahsetti. Ancak, malzeme bulma zorlukları ve üretim sürecindeki meydan okumalar gibi engellerle başa çıkarak Türkiye’deki mücevher sektöründe adını duyurmayı başardı.
Türkiye’deki mücevher işçiliğinin dünya genelindeki üstünlüğüne vurgu yapan Sarraf, Kapalıçarşı gibi önemli noktalardaki çalışma deneyiminin kendisini nasıl etkilediğini anlattı. Türkiye’nin mücevher tasarımında lider konumda olduğunu savunan sanatçı, kendi yeteneklerini geliştirmek için bu ünlü bölgelerde çalışmanın önemini vurguladı.
Gelecek planlarına dair konuşan Sarraf, Türkiye’de kalma niyetini dile getirdi ve kendi kalitesiyle sektörde kendine sağlam bir yer edinmeyi hedeflediğini belirtti. İran’a dönme düşüncesi ise Allah’ın izniyle gerçekleşirse olacağını ifade etti.
Elham Sarraf’ın mücevher tasarımındaki başarılı yolculuğu, Türk mücevher sektörüne yeni bir perspektif kazandırırken, sanat ve el işçiliği alanında farklı coğrafyalardan gelen ustaların Türkiye’de nasıl bir iz bıraktığını gözler önüne seriyor.
SPOR
1 gün önceYAŞAM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün öncePOLİTİKA
2 gün önceMAGAZİN
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceMAGAZİN
2 gün önce