Survivor denildiğinde akıllara ilk gelen isimlerin başında şüphesiz Avatar Atakan olarak tanınan Çağan Atakan Arslan vardır. Ekranların sevilen simalarından biri olan Atakan Arslan Katarsis programının konuğu oldu. Gökhan Çınar’ın sorularını yanıtlayan Avatar Atakan’ın açıklamaları izleyenlerin yüreklerini sızlattı. Çocuk yaşlarında şiddet ve sevgisizliğe maruz kaldığını söyleyen ünlü sporcu annesinin dayak yediğini itiraf etti.
Buyurun detaylara…
Aranızda Avatar lakabıyla bilinen Çağan Atakan Arslan’ı tanımayan kalmamıştır. İzleyenleri ekran başına kilitleyen Survivor yarışmasının sevilen isimlerinden oldu kendisi.
İlk kez 2016 yılında Survivor’a katılan Avatar Atakan o yıl şampiyonluğun da sahibi olmuştu. Ardından 2019 sezonunda yayınlanan Survivor’a katılmıştı.
Dövüş sporlarıyla adını duyurmayı başaran Avatar Atakan, ekranların sevilen isimlerinden biri oldu. Farklı yapımlarla karşımıza çıkan Avatar Atakan’ın büyük bir hayran kitlesi de var.
Başarılı sporcu, 2017 yılında Star Tv ekranlarında yayınlanan Söz dizisinde canlandırdığı ”Üsteğmen Zafer Yaman” karakteriyle oldukça dikkat çekmişti.
Sosyal medya paylaşımlarıyla ön plana çıkan Avatar Atakan aile hayatına dair sıkça paylaşım yapıyor. Avatar Atakan, Serap Korkmaz ile olan evliliğinden dünyaya gelen oğlu Leon Aslan Arslan’la olan fotoğraflarıyla beğeni topluyor.
Katarsis programında Uzman Psikolog ve yazar Gökhan Çınar’ın bu haftaki konuğu Avatar Atakan oldu.
Özel hayatına dair bilinmeyenleri ve hayatının kırılma noktalarını anlatan Avatar Atakan, oldukça zor bir çocukluk geçirdiğinden bahsetti.
Ünlü sporcunun anlattıkları izleyenlerin içini sızlattı diyebiliriz. Çocukluğunun sevgisizlikle geçtiğini dile getiren Avatar Atakan konuşurken duygusal anlar yaşadı.
“Beni kurtaran ve yok olmamı engelleyen şey spordu. Bir şeylerden kaçmaya kurtulmaya ve başka yerlere atmaya inanç olması gerekiyor şampiyonluğu yakalaması için. Benim doğup büyüdüğüm yerdeki arkadaşlarımın yarısı ya madde bağımlısı ya cezaevinde yada bu tarz işlerle ilgileniyor. ”
“Kadıköy’de doğdum. Çocukluğumda 7 yaşından sonraki pek sarmadı. Hem babaannem dedemlerle, hem de annemlerle beraber büyüdüm. Hatırladığım şeyler genelde şiddetle kavga gürültüyle alakalı. Şiddetle alakalı sevgisizlikle alakalıydı. Evde mutlu bir an pek hatırlamıyorum. Bunlar bende hep travma olarak kaldı. ‘Sofrada niye tuz yok’ diye annem dayak yer.”
“Anne baba olana ehliyet verilmeli yoksa biz travmalarla dolu bir toplumuz. Babam eve gelsin istemezdim, seyahate giderdi dönsün istemezdim. Annemi de yıllar sonra gördüm.”
Sizin konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
SPOR
1 gün önceYAŞAM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün öncePOLİTİKA
2 gün önceMAGAZİN
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceMAGAZİN
2 gün önce