Son dönemlerde senaristler ve yapımcılar bu konuda çaba gösterse de cinsiyetçi örnekler hala çok fazla. İşte bu örneklerden bazıları…

‘Şeytan Marka Giyer’ filminde izleyiciyi kendinden nefret ettiren Miranda ve ‘Grinin 50 Tonu’nda herkesin hayran kaldığı Christian Grey, bu duruma tıpatıp uyan karakterlerden.

Sex and the City dizisinde Mr. Big, Carrie’yi aynı bu şekilde terk etmişti ve güzel kadın onu affettiğinde bile izleyiciler bunu asla unutamadı. ‘Runaway Bride’ filminde ise damadı ortada bırakıp kaçan Maggie, bağımsız olmak isteyen bir kadın olarak resmedildi. Damatların karakterleri sığ olduğu için izleyici olarak onlarla sempati kurmamıza da olanak yoktu.

Hem de bu durum sadece bizim bakış açımızdan kaynaklı değil, senaristler bunu bilerek yapıyor! Örneğin ‘Sex and the City’de Charlotte, başlarda görünüşünden dolayı Harry’den hoşlanmamıştı ama zamanla ona aşık oldu. Sıradan kadınlar ise genelde yakışıklı erkekleri cezbedemiyor; ‘Bridget Jones’s Diary’ gibi oldukça nadir örnekler olsa bile.

‘You’ dizisinin başrolü gibi nerede duracağını bilmeyen erkek karakterler hoşlandıkları kadını takip ederken büyük hatalar yapıyor ve sonunda her şey berbat oluyor. Ama ‘Legally Blonde’ filminde Elle Woods’un eski erkek arkadaşına takıntılı olması hatta o orada diye aynı üniversiteye girmesi, komik ve sevimli bulunuyor.

Çocuklarını ihmal eden ebeveynlerin olduğu yapımlar oldukça fazla fakat ihmalkar babalar genelde komedi unsurlarıyla çevrelenirken anneler, olay çıkartan ve itici karakterler olarak resmediliyor. ‘Liar Liar’ filminde oğlunun doğum gününü kaçıran Jim Carrey’nin karakteri ve ‘Home Alone’ filminde Kevin’i tek unutan sanki oymuş gibi hala nefret edilen Kate, bu duruma iyi birer örnek.

‘Umutsuz Ev Kadınları’ örnek vermek için biçilmiş kaftan. Buradaki ev kadınları işsiz olmalarıyla ilgili sıkıştırılmıyorlar. Tam tersi olduğunda mesela ‘Friends’te, Chandler işsiz kaldığında adeta kaybolmuştu ve eşi Monica ona iş bulması için yardım etmek zorunda kalmıştı.

Örneğin ‘She’s All That’ filminde kızımız hoşlandığı adamın onu fark etmesi için görünüşünü değiştirip ‘seksi’ bir kadın olmak zorunda kalıyordu. Buna karşın dizilerde genelde eğer erkek nazik ve iyiyse kadın onu bir şekilde sever diye düşünülüyor; ‘Friends’ dizisinde Ross’a olduğu gibi.

Oyuncu karakterler genelde hep erkek olurken kadın oyuncular çok az oldukları gibi bir de komedi unsuru olarak kullanılıyorlar. Neyse ki ‘The Big Bang Theory’den Penny, kadın karakterlerin de iyi video oyunu oynayabileceğine dair örnek olmuştu. Bu dizide bile bir kadın olduğu için Sheldon, Penny’nin bu kadar iyi olmasına çok şaşırıyordu!

‘Thor: Ragnarok’ filminde Hela karakteri, unutulan kötü kadın karakterlere cuk oturan bir örnek. Serinin tek bir filminde yer aldığı gibi kendisine ikinci bir şans hiç verilmedi. Buna karşın ‘Star Wars’tan Kylo Ren, affedilmez şeyler yapmış olmasına rağmen Sith’in kuklası olduğu ileri sürüldü ve telafi şansı bolca verildi.

Erkeklere, ‘Koca adam olmuşsun.’ tavrı sergilenirken kadınlar çocuk gibi davrandığında tatlı ve masum olarak algılanıyor. ‘The Hangover’da Zack Galifianakis’in karakteri ve ‘Mamma Mia!’dan Sophie’de olduğu gibi.

Kadın karakterler erkekler kadar güçlü ve becerikli de olsalar çoğu zaman ya geri planda kalıyorlar ya da dünyayı kurtarmak yerine sakin bir aile hayatı seçiyorlar. Örneğin ‘Hancock’ filminde, karı koca ikisinin de süper güçleri olmasına rağmen Will Smith dünyayı kurtarmayı seçerken, eşi yeni kocası ve oğluyla beraber aile hayatı yaşamayı seçmişti.

Peki siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın! 👇