Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, tarımsal üretimin olmazsa olmazının toprak, su ve hava olduğunu belirterek, “Topraklarımızı korumak hepimiz için vatan borcudur.” ifadesini kullandı.
Çelik, “17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü” dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, gıda güvencesini sağlamanın yolunun tarımsal üretimden geçtiğini bildirdi.
Tarımsal üretimin olmazsa olmazının toprak, su ve hava olduğunu vurgulayan Çelik, “İnsan hayatı için önemli olan topraklarımız, gıdalarımızın neredeyse yüzde 100’e yakın bölümünün üretildiği, doğal çevrenin sürdürülebilirliğinin teminatıdır. Dolayısıyla topraklarımızı korumak hepimiz için bir vatan borcudur.” değerlendirmesinde bulundu.
Yüzyılların ürünü toprakların 3-5 yılda heba edilmemesi gerektiğinin altını çizen Çelik, şunları kaydetti:
“Sürekli artan nüfusumuzun doyurulabilmesi için topraklarımız korunarak, amacına uygun kullanılmalı. Topraklarımız sanayileşme, plansız kentleşme gibi amaç dışı kullanım, erozyon, çölleşme, kimyasal gübre ve ilaç kullanımının neden olduğu toprak kirliliği, bilinçsiz sulama sonucu tuzlulaşma ve çoraklaşma gibi nedenlerle elden çıkmaktadır. Ülkemizde topraklarımızdaki kayıpların en önemli sebeplerinden birisi amaç dışı kullanımlardır. Geleceğimize miras olarak bırakacağımız topraklarımızı korumak 7’den 70’e hepimizin görevi olmalı. Bunun da yolu, üzerinde sadece insanların değil, bütün canlıların yaşadığı toprağın yönetilmesi, korunması ve sahip çıkılmasıdır.”
Çelik, çölleşme, erozyon ve kuraklık nedeniyle 200’e yakın ülkenin risk altında olduğuna dikkati çekerek, oluşan toprak tahribatının birçok insanın göç etmesine neden olduğunu belirtti.
Türkiye’deki toprak kayıplarına değinen Çelik, şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemiz topoğrafyasının engebeli olması, tarım alanları, ormanlar ve meralarımızın amaç dışı, su kaynaklarımızın bilinçsiz kullanımı, yaşadığımız kuraklıklar, çölleşme ve erozyonu hızlandırmaktadır. Sonuç itibarıyla geçmişten bize miras kalan, en önemli değerimiz, doğal zenginliğimiz, daha da önemlisi gıda güvencemiz olan topraklarımızı koruyarak gelecek nesillere emanet etmek asli görevimiz olmalı.”